Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığı ve bu sırada borçlunun da hazır bulunduğu, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerektiği, üçüncü kişinin borçlunun annesi olup çalışmadığı, diğer yandan borçlunun bekar olmakla birlikte haciz öncesinde bir bankada çalıştığının ve mahcuzları alım gücünün bulunduğunun tespit edildiği, sunulan faturaların istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava konusu haciz sırasında borçlunun kardeşi ve muhafaza işlemi sırasında da borçlunun kendisi hazır bulunmuştur. Borçlu bekâr olup üçüncü kişinin kızıdır. Somut olayda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararınadır....

    İİK'nin 99. maddaesinde "Haczedilen şey, borçlunun elinde olmayıp da üzerinde mülkiyet veya diğer bir ayni hak iddia eden üçüncü kişi nezdinde bulunursa, bu kişi yedieminliği kabul ettiği takdirde bu mal muhafaza altına alınmaz. İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır.’’ düzenlemesine yer verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; dava konusu 01.02.2021 tarihli haczin, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, haciz adresinin aynı zamanda borçlu şirketin ticaret sicil kayıtlarında yer alan adresi olduğu anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi vekili, Ödemiş 2.İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasında, 31.7.2007 tarihinde, müvekkiline ait işyerinde haczedilen malların müvekkiline ait olduğunu ileri sürerek, haczin kaldırılması ile icra inkar tazminatı talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, haczin, borçlunun daha önce ödeme emri tebliğ edilen adresinde gerçekleştirildiğini, haciz anında bulunan ve mahcuzların yediemin olarak bırakıldığı kişinin borçlu şirketin ortaklarından ...'nun oğlu olduğunu, haczedilen malların borçluya ait olduğunu savunarak davanın reddi ile icra inkar tazminatı istemiştir. Davalı borçlu Orsey Ltd.Şti, davaya cevap vermemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstihkak Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Davacı üçüncü kişi vekili, Tuzla İcra Müdürlüğü’nün 2009/10020 sayılı Takip dosyasında yapılan 22.06.2012 günlü hacze konu enjeksiyon makinesinin davacı üçüncü kişi şirkete ait olduğunu, haczin üçüncü kişinin faaliyet adresinde yapıldığını, üçüncü kişi ve borçlu şirketlerin farklı alanlarda çalıştıklarını ve aralarında organik bağ bulunmadığını, kaldı ki mahcuzun davacının faaliyet alanı ile uyumlu olduğunu ve üçüncü kişinin bunu, borcun doğum tarihinden önceden satın aldığını belirterek istihkak iddiasının...

        Mahkemece toplanan delillere göre: “haczin ödeme emrinin de tebliğ edildiği, borçlunun iş yerinde ve huzurunda yapıldığı,borçlunun eşi olan üçüncü kişinin 03.05.2008’den sonra burayı devraldığı, para karşılığı eşler arasında iş yeri devri yapılmasının genel yaşam deneyi kuralları ile bağdaşmadığı, mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, istihkak iddiasının reddi gerektiği “gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir....

          Davalı (alacaklı) vekili, davacının borçlunun yakın akrabası olduğunu, haciz sırasında evdeki eşyaların faturalarının sunulamadığını, hacizde borçluya ait senet ve kıymetli evrakların ele geçtiğini, üçüncü kişinin sunduğu delillerin sonradan temini mümkün belgeler olup, istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığı, komşularının bu adreste borçluların oturduğu yönünde beyanda bulunduğu, ayrıca hacizde borçluya ait belgelerin ele geçtiği, istihkak iddiasının muvazaalı olarak ileri sürüldüğü, öte yandan İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin aksini kanıtlamaya elverişli güçlü delilleri sunamadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Davalı (alacaklı) vekili, davacının borçlunun yakın akrabası olduğunu, haciz sırasında evdeki eşyaların faturalarının sunulamadığını, hacizde borçluya ait senet ve kıymetli evrakların ele geçtiğini, üçüncü kişinin sunduğu delillerin sonradan temini mümkün belgeler olup, istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli bulunmadığını, belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığı, komşularının bu adreste borçluların oturduğu yönünde beyanda bulunduğu, ayrıca hacizde borçluya ait belgelerin ele geçtiği, istihkak iddiasının muvazaalı olarak ileri sürüldüğü, öte yandan İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin aksini kanıtlamaya elverişli güçlü delilleri sunamadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Davalı (alacaklı) vekili, istihkak iddiası ile ilgili uyuşmazlığı çözme yetkisinin asıl icra müdürlüğünün bulunduğu yer icra hukuk mahkemesine ait olduğu, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği ve borçlunun da ticaret sicil memurluğuna bildirdiği adreste yapıldığını, istihkak iddiasının baba oğul ilişkisi içinde alacaklıdan mal kaçırmak için danışıklı yapıldığını belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre; “borçlunun haczin yapıldığı yerde oturduğuna ve mahcuzların da borçluya ait olduğuna dair bir delilin bulunmadığı, davacı üçüncü kişinin dava konusu eşyaların kendisine ait olduğunu kanıtladığı,Mahkemenin İİK’nun 79/2. maddesi uyarınca yetkili olduğu” gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava,üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir....

                Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu aracın trafik kaydına haciz konulmasından önce noterde yapılan sözleşme ile üçüncü kişi tarafından satın alındığı, mülkiyetin davacıya geçtiği“ gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dava, üçüncü kişinin İİK’nnu 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dava dilekçesinde iki ayrı takip dosyasından konan haczin kaldırılması istenmiş, dosya numaralarından bir tanesi elle sonradan eklenmiş, ilave bu yazı parafla onaylanmamıştır. Davanın kabulüne yönelik hükmün ise hangi icra takip dosyası ile ilgili olduğu anlaşılamamaktadır. Diğer yandan Mahkemece peşin harç olarak bir tek maktu harç alınmış olması da bir icra takip dosyasına yönelik istihkak iddiası ile ilgili inceleme yapıldığı izlenimini uyandırmaktadır....

                  Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı alacaklı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı alacaklı vekili; üçüncü kişinin takipten bir gün sonra haciz yapılan adreste işe başladığını, borçlu ile üçüncü kişinin faaliyet konularının ve çalışanlarının aynı olduğunu, telefon numaralarının benzer olduğunu belirterek, üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı üçüncü kişi vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece,borçlu şirketlerden ...... Ltd. Şti.nin üçüncü kişi şirket ile aynı adresi kullandıkları, borçlu şirketlerden ...... Ltd. Şti.ye ait telefon numaralarının üçüncü kişiye devredildiği, borçlu şirketlerden ...... Ltd....

                    UYAP Entegrasyonu