Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı (borçlu), haciz adresindeki iş yerinde kendisinden sonra ...isimli şahsın faaliyet gösterdiğini, eşi olan üçüncü kişinin anılan şahıstan sonra faaliyete başladığını, kendisinin ilgisinin bulunmadığını belirtmiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin icra takibine dayanak senetlerde geçen yerde yapıldığı, İİK’nin 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin sunduğu delillerin istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli olmadığı, diğer yandan borçlunun senetlerin vade tarihine yakın bir zamanda iş yerini terk edip, bundan 8 ay gibi kısa bir süre sonra eşi olan üçüncükişinin aynı yerde faaliyete başlamasının alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler yapıldığını gösterdiği“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Takip dosyasının tetkikinde, 08/08/2016 tarihinde İİK'nın 96- 97 maddelerine göre yapılan haciz esnasında davacı üçüncü kişinin hazır olduğu ve mahcuzların kendisine ait olduğunu beyan ederek istihkak iddiasında bulunduğu, yine hazır olan alacaklı vekilinin ise üçüncü kişinin bu istihkak iddiasını kabul etmediklerini beyan ettiği, bu beyanın haciz tutanağının üçüncü sayfasına açıkça yazıldığı, bunun üzerine üçüncü kişi vekilince haciz tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde istihkak iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılması talepli asıl davanın açıldığı görülmektedir....

    Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin borçlunun adresinde ve huzurunda yapıldığı, mülkiyet karinesinin borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olduğu, ispat yükü altında olan üçüncü kişinin karinenin aksini kanıtlamaya elverişli delilleri sunamadığı“ gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca açtığı “istihkak” davası niteliğindedir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 20.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı üçüncü kişinin istihkak iddiasının yerinde olup olmadığı, buna dayalı olarak haczin kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır. Dosyanın tetkikinde, usule uygun istihkak iddiasının bulunduğu, süresi içerisinde iş bu davanın açıldığı görülmektedir. Davacı üçüncü kişi tarafından, davalı alacaklı ile diğer davalı borçlu arasında muvazaalı takip yapıldığı, gerçek bir alacağın bulunmadığı, mahkemece bu hususta araştırma yapılmadığı ileri sürülmüş ise de, istihkak davası, alacaklının belli bir mal üzerine koydurduğu haciz ile, üçüncü kişinin bu mal üzerinde iddia ettiği hak arasındaki çatışmayı çözmeye yönelik bir davadır. Bu cümleden olmak üzere; İstihkak davası, takip sürecinde haciz esnasında ortaya çıkan bir sorunun bertaraf edilmesine yönelik bir davadır....

      Öte yandan İİK’nun 97/15. maddesindeki tazminata hükmedilebilmesi için alacaklı tarafın mahcuzların üçüncü kişiye ait olduğunu bildiği halde kötü niyetli olarak haczin yapılmasını sağlaması yasal şartı gerçekleşmelidir. Somut olayda dava konusu haciz sırasında borçluya ait elektrik faturasının bulunması, üçüncü kişinin ve borçlunun faaliyet alanının aynı olması, ilk haciz ile dava konusu haciz arasında kısa bir süre bulunması olguları birlikte dikkate alındığında, alacaklının haczin yapılmasında kötü niyetinin varlığından söz etmek mümkün değildir. Yasal bir hakkın kullanılması niteliğinde bulunan, muvazaayı ileri sürüp istihkak iddiasını reddetmek ise tek başına kötü niyetin kanıtı olarak kabul edilemez. Bu nedenle üçüncü kişi yararına tazminata hükmedilmesi de isabetli olmamıştır. Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün, HUMK.nun 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca yeni malikin İİK'nın 106- 110. maddeleri uyarınca haczin kaldırılması talebinin reddine ilişkin memur işlemini şikayettir. İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2021/10506 Esas (2015/1328 Eski Esas) sayılı dosyasının incelenmesinde; takip kapsamında davaya konu taşınmazlara 22/01/2015 tarihinde haciz konulduğu, alacaklı vekilinin 15/09/2015 tarihinde satış talep ettiği, icra müdürlüğünün 09/10/2015 tarihli kararı ile 5.000,00 TL avans yatırılmasına karar verildiği, avansın 12/10/2015 tarihinde yatırıldığı, davacı üçüncü kişinin 05/04/2018 tarihinde davaya konu taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasını istediği, icra müdürlüğünün 07/05/2018 tarihli kararı ile satış talebinde bulunulup avans da yatırıldığı gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği görülmüştür. Taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olması zorunludur....

        D A N I Ş T A Y ÜÇÜNCÜ DAİRE Esas No : 2020/4203 Karar No : 2022/3602 TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü/… VEKİLİ: Av. … 2- (DAVACI) … VEKİLİ: Av. … İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacı adına, 2011 ila 2017 yıllarına ait muhtelif kamu alacağının tahsili amacıyla aracına uygulanan haczin kaldırılması istemine ilişkindir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, İstanbul 7.İcra Müdürlüğü’nün 2008/25502 Esas sayılı dosyasında yazılan talimat uyarınca, Sultanbeyli İcra Müdürlüğü’nün 2009/2061 Talimat sayılı dosyasında yapılan 22.05.2009 günlü haczin üçüncü kişinin ticaret sicilde kayıtlı faaliyet adresinde yapıldığını, borçluya ait antetli bir kağıt ile gıda üretim izin belgesi gerekçe gösterilerek haczedilen menkullerin davacıya ait faturalı mallar olduğunu, gıda sektöründe dağıtım ve üretim işi yaptıkları için bulundurulması zorunlu üretici firmalara ait üretim izin belgelerinin borçlu ile işbirliği içinde hareket edildiğinin kanıtı olamayacağını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, İstanbul 7.İcra Müdürlüğü’nün 2008/25502 Esas sayılı dosyasında yazılan talimat uyarınca, Sultanbeyli İcra Müdürlüğü’nün 2009/2061 Talimat sayılı dosyasında yapılan 22.05.2009 günlü haczin üçüncü kişinin ticaret sicilde kayıtlı faaliyet adresinde yapıldığını, borçluya ait antetli bir kağıt ile gıda üretim izin belgesi gerekçe gösterilerek haczedilen menkullerin davacıya ait faturalı mallar olduğunu, gıda sektöründe dağıtım ve üretim işi yaptıkları için bulundurulması zorunlu üretici firmalara ait üretim izin belgelerinin borçlu ile işbirliği içinde hareket edildiğinin kanıtı olamayacağını belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin...

              İcra Dairesi'nin 2019/6215 E sayılı dosyasından başlatılan takip kapsamında 12/06/2019 tarihinde menkul haczi işlemi yapıldığını, haciz esnasında borçlu şirket yetkilisinin hazır bulunmasına rağmen icra müdürlüğünce 13/06/2019 tarihinde haczin İİK'nın 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına ve istihkak davası açması için alacaklıya yedi günlük süre verilmesine dair hatalı karar verildiğini, bu kararın kaldırılmasına ve haczin İİK'nın 97. maddesine göre yapılmış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, dosyaya ibraz edilen fatura ve haciz tutanağı içeriğine göre mahcuzun borçluya ait olduğunun sabit olduğunu, bu nedenle de üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddinin gerektiğini beyan etmiş, haczin İİK'nın 99. maddesine göre yapılmış sayılmasına ve istihkak davası açması için alacaklıya yedi günlük süre verilmesine dair 13/06/2019 tarihli kararın iptaline ve üçüncü kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu