Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itiraz talebinin incelenmesi sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, kredi borçlusu ve kefiller hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkindir. İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili, kredi sözleşmesini müvekkili adına imzalayan kişiye ipotek vermek için vekaletname verildiğini, kefil olarak imza atması için yetki verilmediğini ileri sürmüştür. Mahkemece yetkiye ve teminata bir itiraz olmadığı, vekaletname içeriğine ilişkin itirazın ihtiyati haciz davasında dinlenemiyeceğine ve bu itirazın menfi tespit davasına konu olabileceği gerekçesiyle ihtiyati hacze itiraz davasının reddine karar verilmiş, hüküm ihtiyati hacze itiraz eden vekilince temyiz edilmiştir....

    Davalının haciz tarihi itibariyle gerçekte alacaklı olup olmadığının incelenmesi ve neticede de davalının gerçekten alacaklı olmadığı halde, ihtiyati haciz uygulattığı sonucuna varılması halinde, manevi tazminat isteminin ilke olarak kabulü gerekir. Somut olayda, davalı tarafından davacı aleyhine kredi kartı üyelik sözleşmesine kefalet nedeniyle ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2007/52 D.İş. sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı verildiği, bu karara istinaden davacının işyerinde 01.05.2007 tarihinde haciz işlemine başlandığı, davacının haciz tehdidi altında ve sözleşmedeki imzanın kendisine ait olmadığı yönündeki ihtirazi kaydıyla birlikte 5.119,09 TL’nin icra dosyasına ödendiği, bu ödemenin davalı bankanın hesaplarına aktarıldığı anlaşılmaktadır....

      Takip öncesi açılan alacak davası sırasında ihtiyati haciz kararı verilmesi halinde, takip öncesi ihtiyati haciz kararının infazı sırasında İİK 266.maddesi kapsamında ihtiyati hacze yönelik talepte ihtiyati haciz kararını veren mahkeme görevlidir. Her ne kadar, ihtiyati haczin uygulanmasının İstanbul 23.İcra Dairesinin 2017/12231 esas sayılı dosyasına alacaklı vekili tarafından başvurularak yapılmasına karar verilmiş ise de , bu takibin itirazla durdurulmasına karar verildiğinden ve ihtiyati haciz kararı itirazın iptali davasında verilmeyip alacak davasında verilmiş olması nedeni ile takip sonrası ihtiyati haciz olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      Kişilere devir ve temliklerinin önlenmesini temine, dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyati haciz konulmasını talep etmiş ise de; HMK 389.maddesi uyarınca dava konusu şey hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceğinden talebin REDDİNE" şeklinde karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: İhtiyati haciz isteyen davacı istinaf dilekçesinde özetle; davacı vekil tarafınca, davalı borçlu şirket hakkında başlatılan Erzurum ....... İcra Müdürlüğü'nün ...........

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İhtiyati tedbir talebinin reddi ... ile ... aralarındaki katılma alacağı davasında ihtiyati tedbir talebinin reddine ve teminatla ihtiyati haciz konulmasına ilişkin İzmir 11....

          Yukarıda tarih ve numarası yazılı ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Talep, alacak davasının yargılaması sırasında davacıların İİK'nın 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olup, mahkemece 04.04.2016 tarihinde ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

            DAVANIN KONUSU : Trafik Kazası Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat KARAR TARİHİ : 23/12/2021 GEREKÇELİ KARAR YAZILMA TARİHİ : 24/12/2021 Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle görülen ölüm ve cismani zarar nedeniyle açılmış olan maddi ve manevi tazminat davasında müvekkilinin uğramış olduğu zararların tazminini teminat altına almak adına davalı..... meydana gelen trafik kazasına konu olan araç hakkında taraflarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, ancak talebin reddedildiğini, verilen bu karar üzerine müvekkilinin zararlarının tazminini teminat altına almak adına kazaya konu araç hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir....

              Bu sebeple davacı yanın manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür. Davacı; olay günü davalının kendisini kasten bıçakla yaraladığını, bu yaralanma nedeniyle tedavi gideri yaptığını, iş ve gücünden kaldığını, sürekli iş göremezliği oluştuğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir....

              SAVUNMA: Davalılara tebligat yapılmadan ihtiyati haciz talebi konusunda karar verilmiştir. İHTİYATİ HACZE İLİŞKİN ARA KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davaya konu olan olayda; öncelikle manevi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, oluştu ise kapsamı ve tayin edilecek miktar tümü ile toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı, dolayısı ile de İİK'nun 257. maddesi uyarınca ''muaccel bir alacak'' bulunmadığı ve ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı anlaşıldığı, yine, maddi tazminat talebi ile ilgili ihtiyati haciz talebinin de dava konusu alacağın varlığı ve miktarının bu aşamada muaccelliyet koşulunu taşımadığının anlaşıldığı gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

              Davalı T8 vekili İDM'nin 22/12/2021 tarihli davalı Gönül Bakan'ın ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyadi tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bilindiği ve öğretide de kabul edildiği üzere ihtiyati tedbir ''kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca davacı veya davalının dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı ön görülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır'' şeklinde tarif edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu