IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Ölünceye kadar bakma sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 611-619 maddeleri arasında düzenlenmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 611. maddesinin birinci fıkrasında, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmış, ikinci fıkrasında ise “Bakım borçlusu, bakım alacaklısı tarafından mirasçı atanmışsa, ölünceye kadar bakma sözleşmesine miras sözleşmesine ilişkin hükümler uygulanır.” denilmiştir. Doktrinde, ölünceye kadar bakma sözleşmesine ilişkin çeşitli tanımlar yapılmıştır....
Borçlar Kanununun (BK) 511.) maddesinde, “Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi, bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiği sözleşmedir.” olarak tarif edilmiştir. Anılan yasanın bu ve devamı maddelerinin açık hükümlerin de belirtildiği gibi ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile bakım alacaklısı sözleşmeye konu olan mamelek veya bazı mallarının mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme, bakım borçlusu da kural olarak bakım alacaklısını kendi ailesi içerisine alıp, ona özenle ölünceye kadar bakıp gözetmek yükümlülüğü altına girer....
Çekişme konusu 1716 ada 4 parsel sayılı taşınmazın ortak mirasbırakan T6 adına kayıtlı iken 06/04/2016 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya temlik edildiği dosya kapsamı sabittir. Bilindiği üzere ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıştır. (B.K.m.5ll, TBK 611.).Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusuda bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.(B.K.m.5l4, TBK 614).Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz....
Borçlar Kanununun 511. ve devamı maddelerinde düzenlenen ölünceye kadar bakım sözleşmesi; akitlerden birinin diğerine ölünceye kadar bakmak ve onu görüp gözetmek şartı ile bir kısım mallarının temliki borcunu yüklenmesi şeklinde tanımlanmıştır. Yani ölünceye kadar bakım sözleşmesi ile bakım alacaklısı sözleşmeye konu olan mallarının mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme, bakım borçlusu da kural olarak bakım alacaklısını kendi ailesi içerisine alıp, ona ölünceye kadar bakıp gözetmek yükümlülüğü altına girer. Bu yükümlülüklerin yerine getirilmemesinin sonuçları Borçlar Kanununun 517.maddesinde açıklanmıştır. Bakım alacaklısı sağlığında kendisine bakılmadığını ileri sürmemiş, buna dayalı olarak sözleşmenin feshini de istememiştir. Mahkemece; murisin gerçek iradesinin ölünceye kadar bakım akdi değil mirasın paylaştırılması olduğu, bu paylaştırma yapılırken de özellikle değerli taşınmazlarını davacı kızı ... ile oğlu ... ......
bakma akdiyle davalıya bırakıldığını ve daha sonra anılan taşınmazın davalı adına tapuda tescil edildiğini, ölünceye kabar bakma sözleşmesinin bakım borçlusunun bakım alacaklısını ölünceye kadar bakıp gözetmeyi bakım alacaklısının da bir malvarlığını veya bazı malvarlığı değerlerini ona devretme borcunu üstlendiğini sözleşmede hükmünün yer almakta olduğunu, bu hükme göre bakım borçlusu davalının öünceye kadar bakım alacaklısına bakma ve onu gözetme yükümlülüğünün bulunduğunu, fakat davalının sözleşmenin kendisine yüklediği edimleri yerine getirmediğini, her ne kadar bu sözleşmenin ardından davalı yanın davacıya ait diğer eve taşınmışsa da davacı ile hiç ilgilenmediğini, bu duruma köyde herkes şahit olduğunu, davacının henüz bakıma muhtaç olmayıp yalnız yaşaması, yaşı ve erkek olması nedeni ile bazı ihtiyaçlarının bulunduğunu, ancak davalının, davacının, hiçbir ihtiyacını karşılamadığını, Üstelik henüz bakıma muhtaçlığı dahi artmamışken yaşananların davacıyı son derece...
Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 611 ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m. 701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiyle ölünceye kadar bakım sözleşmesi yapması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Somut olaya gelince, dava konusu 3296 parsel sayılı taşınmaz elbirliği mülkiyet şeklinde.... ... ile.... kızları .... ve ... adına kayıtlıdır. Bakım alacaklısı muris...... 17.02.2012 tarihli ... yevmiye numaralı bakım sözleşmesi ile dava konusu taşınmazda elbirliği mülkiyeti şeklinde kayıtlı hissesini kendisine bakması kaydıyla davacı ...'e temlik etmiştir. Muris... ...'ın hissesi elbirliği mülkiyet şeklinde tapuda kayıtlıdır....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Borçlar Kanununun 511. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan kanunun 512. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.02.2008 tarihli ve 2008/14-70 2008/104 sayılı kararı)....
nin kaldıkları, murisin 709 nolu parseldeki 192/384 arsa paylı 1.kat 1 nolu meskenin 1/4 payını uhdesinde bırakıp 3/4 payını 4.7.2006 tarihinde davalıya ölünceye kadar bakma akti ile temlik ettiği kayden sabittir. Bireylerin yaşlanma ve yaşlılıkta yalnız kalma korkuları ölünceye kadar bakma sözleşmesinin doğumuna yol açmıştır.Ölünceye kadar bakma sözleşmeleri ivazlı sözleşme türlerinden olup nitelik itibarıyla güvence sağlayan akitlerdendir. Bu tür akitlerin hedefi maddi bir destek elde etmek değil bakım alacaklısının sosyal durumuna uygun bir bakım elde etmektedir. Borçlar Yasasının 511.maddesi bakımından alacaklıları yönünden gerçek kişi olması dışında özel bir nitelik öngörmemiştir.Bakım alacaklılarının akit sırasında özel bakıma muhtaç olmasını aramak yasada yer almayan bir unsuru ilave etmek olur.Bu ihtiyacın akitten sonra doğması yada alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş olması da aktin geçerliliğine etkili olmaz....
un bakım alacaklısı ...'un oğlu olduğunu, sözleşmenin mal kaçırmak amacıyla muvazaalı yapıldığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Diğer bir kısım davalılar da zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dairemizin 12.06.2014 tarihli 2014/1995 Esas, 2014/7934 Karar sayılı ilamı ile "... mahkemece muvazaa iddiasına ilişkin inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaalı yapıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Ölünceye kadar bakım sözleşmeleri taraflara hak ve borçlar yükleyen sözleşmelerden olup, bakım borcuna karşılık bir taşınmazın devri kararlaştırıldığında, bakım alacaklısının ölümünden sonra onun mirasçıları mülkiyeti geçirme borcu ile yükümlüdürler. Bu yükümlülüklerini yerine getirmemeleri halinde, sözleşmeye dayanılarak tapu iptali ve tescil istemi ile dava açılabilir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 611. ve devamı maddelerinden alan ölünceye kadar bakım sözleşmeleri, anılan Kanunun 612. ve Türk Medeni Kanununun 545. maddesi gereğince resmi şekilde düzenlenmelidir. Resmi şekilde düzenlenmeyen ölünceye kadar bakım sözleşmelerine değer verilerek tapu iptali ve tescil hükmü kurulması mümkün değildir....