Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, 506 sayılı Yasanın 99.maddesinde "....iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar,hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrayacağı, bu durumda olanların gelir ve aylıklarının yazılı istek tarihini takibeden aybaşından itibaren başlayacağı" bildirildiğinden davacının, ölüm aylığına hak kazandığı murisinin ölüm tarihi olan 01.12.1991 tarihinden itibaren 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğuda gözetilerek, mahkemece davacının 19.07.2007 tarihli tahsis talebini takip eden aybaşı olan 1.8.2007 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesi gerekirken 19.7.2007 tarihli tahsis başvurusuna istinaden ölüm sigortasından aylık bağlanmasına hak kazandığının tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.....

    Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinin yurt dışındaki ölümler başlıklı 36.maddesi, " Yurt dışında bulundukları sırada ölen Türk vatandaşlarının ölüm olayı, ilgili yerel makamlardan alınan belgenin dış temsilciliğe verilmesi suretiyle bildirilir. Ölüm bildirim formuna dayanak belgesine ilişkin açıklama yapılır ve dış temsilciliklere sistem üzerinden tescil İşlemi gerçekleştirilir, (2) Dış temsilciliklere tescil işleminin sistem üzerinden yapılamaması durumunda; iki örnek ölüm bildirim formu düzenlenir ve ölenin nüfus cüzdanı/kimlik kartı eklenerek ölüm olayının tescil edilmesi için ölüm belgesinin dış temsilciliğe intikal ettirildiği tarihten itibaren on gün içerisinde kişinin aile kütüğünde kayıtlı olduğu T3 gönderilir." şeklinde düzenlenmiştir....

    Öte yandan, prim gün sayısı itibarıyla, ölüm aylığı şartları bulunmadığından bahisle, ölüm aylığına ilişkin istemin reddine karar verilmiş ise de; davacı mirasçılar, aynı dava dilekçesiyle, dava dışı ...Tic. Ltd. Şti. nezdindeki sigortalı çalışmalarını da dava konusu yapmış ve anılan şirket yönünden açılan hizmet tespiti davası 21.04.2010 günlü celsede tefrik edilmiştir. Tefrik edilen hizmet tespiti davası yönünden verilecek kararın, iş bu davadaki ölüm aylığı bağlanmasına yönelik davacı istemini doğrudan etkileyecek olması nedeniyle, tefrike konu yapılan hizmet tespiti davasının neticesi beklenmeli ve varılacak sonuca göre, ölüm aylığına yönelik davacı istemi yeniden değerlendirilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

      Mahkemece 01/01/2005 olan ölüm tarihinin 15/11/2005 olarak tespiti ile tesciline karar verilmiştir. Dava, ölüm tarihinin düzeltilmesine ilişkindir. Ölüm tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği sonuçlara göre karar vermek zorundadır. Mahkemece bu kapsamda tarafların bildireceği ve mahkemece tespit edilecek tanıkların dinlenmesi ve olayı aydınlatacak diğer kanıtların temini ile oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken aynı zamanda ölüm tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'in mirasçıları olan tarafların beyanı ile yetinilip karar verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, davacının miras bırakanı olan ... nin gerçek ölüm tarihinin tespiti ile bu tarihin nüfus kütüğüne tescili istemine ilişkindir. Davada öncelikle Türk Medeni Kanununa göre ölüm tarihinin tespiti istenilmiştir. Mahkemece de dava bu şekilde değerlendirilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan Daire dosyayı Dairemize göndermiş olduğundan dosyanın Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesine, 15.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR :1-... 2-... ve Ark. 3-...DAVA TÜRÜ :Nüfus (Ölüm Tespiti) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm kişinin ölü olduğunun ve ölüm tarihinin tespiti istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 tarihli 2012/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 18. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 18. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.06.05.2013(Pzt.)...

            in Murisi Ö...Ş...Özel ...Dershanesinde geçen hizmet sürelerinin tespiti ile davacıya ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde, davanın, hizmet tespiti yönünden kısmen kabulüne, ölüm aylığı tahsisi yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmün, davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 31.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              dosyalarda murisin borçlu olduğu sair kişi ve kurum varsa taraf teşkilinin sağlanması açısından o kişi/ kurumların davaya dahil edilmesi gerektiği, e- Murisin ölüm tarihi itibariyle malvarlığının tespiti açısından ilgili Belediyelere müzekkere yazılması, ülke çapında taşınmaz ve malvarlığı sorgulaması açısından Uyap Takbis malvarlığı sorgulaması yapılması, f- Diğer eksiklikler tamamlandıktan sonra murisin ölüm tarihi itibariyle aktif ve pasifinin doğru bir şekilde tespiti için (ilk alınan bilirkişi raporunda murisin vergi borçlarının murisin ölüm tarihi itibariyle değil dava tarihi itibariyle değerlerinin hesaplamaya katılması doğru görülmemiştir.) önceki bilirkişi heyetinden ek rapor alınması gerekirken bu hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiştir.Bu nedenle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile kararın HMK'nın 353/1- a.4- 6. maddesince kararın kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Ancak gerekçede, davacının eşine ait toplam hizmet süresinin askerlik borçlanması dahil 710 gün olduğu tespit edildikten sonra, davacının ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığı konusunda hiçbir irdeleme yapılmaksızın, hükümde “Davacı ...'na 01.10.2008 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanmasına” şeklinde hüküm kurulması isabetsizdir. Mahkemece davacının ölüm aylığına hak kazanıp kazanmadığı irdelenerek ve gerekçeleri de yazılmak suretiyle hüküm verilmesi gerekirken eksik gerekçeyle hüküm tesisi isabetsizdir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ: Davacı vekili, davacı adına Adana Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na ölüm aylığı bağlanması talep edildiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun davacının talebini kabul etttiğini, fakat sadece davacıya 3.745,00 TL ödeme yaptığını, başka da ödeme yapmadığını, Adana Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün cevabi yazısı ve davacıya yapılmış olan ödemelere ait dekont ekte sunulduğunu, Mahkemece eksik inceleme yapıldığı gerekçesiyle kararının bozulmasını talep etmiştir. V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME: Dava, davacının 15.06.2006 tarihinde vefat eden eşi ... ...’den dolayı ölüm aylığına müstehak bulunduğu ve bu sebeple de kendisine ölüm tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu