Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre muris T4 ile ilgili olarak; 1- Ülke çapındaki tüm bankaların genel müdürlüklerine yazı yazılarak, ölüm tarihi itibariyle mevduat hesabının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, 2- Söke İlçesinin bağlı bulunduğu Aydın İl Merkezi ile tüm ilçelerinin tapu dairelerine yazı yazılarak ölüm tarihi itibariyle taşınmaz kaydı bulunup bulunmadığının belirlenmesi, 3- Söke İlçe Trafik Birimine yazı yazılarak, ölüm tarihi itibariyle araç kaydının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, 4- Aydın Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yazı yazılarak, ölüm tarihi itibariyle herhangi bir şirket kaydı olup olmadığının belirlenmesi, 5- Söke İlçesi ile Aydın Merkez ve tüm ilçelerindeki icra dairelerine yazı yazılarak, ölüm tarihi itibariyle muris aleyhine açılmış herhangi bir icra takibi bulunup bulunmadığının, varsa alacaklılarının ve borç miktarının tespiti, 6- Söke İlçesi ile Aydın Merkez ve tüm ilçelerindeki vergi dairelerine yazı yazılarak, ölüm tarihi itibariyle muris aleyhine herhangi bir vergi borcu...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı,murisinin 1.2.1996-1.3.2000 tarihleri arası tarım ... sigortalısı olduğunun tespiti ile ölüm aylığı bağlanmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava, davacılar murisi ...'un 01.02.1996-01.03.2000 tarihleri arasında tarım ... sigortalısı olduğunun ve hak sahipleri davacıların ölüm aylığı almaya hak kazandıklarının tespiti istemlerine ilişkindir....

    K A R A R Dava, davacıların 23.03.2014 tarihinde vefat eden murisinden dolayı ölüm aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davacıların ölüm aylığı almaya hak kazandıklarının tespiti talepleri (davası) tefrik edilerek davanın kabulü ile davacıların Murisleri ... askerde geçen 21 Kasım 1999- 21 Mayıs 2001 tarihleri arasındaki askerlik süresini 5510 sayılı yasanın 32/2-a bendi uyarınca davalı kuruma askerlik borçlanması olarak yatırma haklarının bulunduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıların murisi ...'...

      Mahkemece, davacıya muris babası kalan ölüm aylığının almaya hak kazandığının tespitine, davacının kuruma ölüm aylığı bağlanması talebiyle ilgili son müracaat tarihi 25/04/2012 tarihinden itibaren babası kalan ölüm aylıklarına hak kazandığının tespiti ile, 25/04/2012 tarihinden sonraki maaşların yasal faizleri ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacıya 22/09/2007 tarihinde vefat eden eşinden dolayı 506 sayılı Kanun uyarınca ölüm aylığı bağlandığı, davacının 506 sayılı Kanun kapsamında çalışmaları olan ve 11/01/1990 tarihinde vefat eden babasından dolayı da ölüm aylığı talep ettiği, Kurumunca eşinden dolayı aldığı aylığın daha yüksek bulunduğundan işelm yapılamaacağının bildirildiği görülmüştür....

        Maddesi gereği, 506 sayılı Kanun kapsamındaki ölüm aylığı tahsis şartları irdelenmelidir. 506 sayılı Kanunun “Ölüm sigortasından aylık bağlama şartları” başlığını taşıyan 66’ncı maddesinde 5 yıldan beri sigortalı bulunup, sigortalılık süresinde en az 900 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş durumda ölen sigortalının hak sahibi kimselerine aylık bağlanacağı öngörülmüştür. Anılan Kanun’un, Zamanaşımı ve hakkın düşmesi başlıklı 99. Maddesinde, "Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazalarıyla meslek hastalıkları ve ölüm sigortalarından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar....

          Mahkemenin, ölüm aylığı alan ancak başlangıçtan itibaren aylığın iptal edilmesi sonucu aylıktan çıkan hak sahibi kız çocuğunun payı da gözetilerek davacıya başlangıçtan itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti isabetli ise de, 01.01.2005-01.09.2008 tarihleri arasında davacıya ödenen ölüm aylığı tutarı ile ödenmesi gereken ölüm aylığı tutarı gözetilerek, davalıdan tahsili gereken ölüm aylığı miktarının belirlenmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile anılan tarihler arasında davacıya ödenen ölüm aylığı miktarları gözetilmeksizin, mükerrer ödemeye sebep olacak şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.03.2016 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Ayrıca murisin malvarlığının bulunup bulunmadığı konusunda yapılan araştırmalarda ölüm tarihi esas alınarak bankalara da hiç sorulmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, murisin ölüm tarihi olan 04.05.2005 tarihi itibariyle tapuda gayrimenkul kaydının, bankalarda mevduat hesabının ve trafik sicilinde araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu, banka ve emniyet müdürlüklerine yazı yazılmalı ve terekenin pasifinin belirlenmesi amacıyla da murisin ölüm tarihi olan 04.05.2005 tarihi itibarıyla borçlarının tespiti sağlanmalıdır. Terekenin ve davacıların durumu net olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir....

              DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının eşinin 22.04.2002 tarihinde öldüğünü ölüm aylığı bağlanması için yapılan başvurunun reddedildiğini, 4/1-b prim borcunun ödenmesini takip eden 01.09.2018 tarihinde ölüm aylığının bağlandığını ancak birikmiş olan aylıkların ödenmediğini, 2018/38 sayılı genelgede yatırılan prim borçlarını ödenmesinin akabinde geçmişe yönelik olarak ölüm aylığı bağlanabileceği belirtilmiş olmakla 2002 yılından bu yana tahakkuk etmiş ölüm aylıklarının bağlanması gerektiğini belirterek davacının geçmişe yönelik ölüm aylığına hak kazandığının tespiti ile birikmiş herbir ölüm aylığının ödenmesi gereken tarihten itibaren ödeme tarihine kadar işlemiş yasal faiziyle birlikte ödenmesini istemiştir. II. CEVAP 1. Davalı SGK vekili tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "davanın kabulüne, SGK ......

                Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihi esas alınarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının araştırılması gerekir. Somut olayda, mahkemece murisin ölüm tarihi itibariyle üzerine kayıtlı menkul ve araç olup olmadığı ile bankalar, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulmak suretiyle ve zabıta marifetiyle de araştırılarak alacak-borç durumunun araştırılmadığı anlaşılmıştır....

                  Bu durumda mahkemece, murisin ölüm tarihi olan 28.02.2012 tarihi itibariyle tapuda gayrimenkul kaydının, bankalarda mevduat hesabının ve trafik sicilinde araç kaydının bulunup bulunmadığının araştırılması için ilgili tapu, banka ve emniyet müdürlüklerine yazı yazılmalı ve terekenin pasifinin belirlenmesi amacıyla da murisin ölüm tarihi olan 28.02.2012 tarihi itibarıyla borçlarının tespiti sağlanmalıdır. Ayrıca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 610/2. maddesine göre terekeyi sahiplenen mirasçıların mirası reddetme hakkı bulunmadığından davacı mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır. Terekenin ve davacının durumu net olarak tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu