ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/561 Esas KARAR NO: 2021/555 DAVA: Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) DAVA TARİHİ: 25/08/2021 KARAR TARİHİ: 03/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;----- Seri Numaralı --- keşide tarihli --- Bedelli Keşidecisi------ çek, ----Keşide Tarihli --- Ödeme Tarihli -----Bedelli Keşidecisi ----- olan bono,----Keşide Tarihli ----Ödeme Tarihli ------ Bedelli Keşidecisi ------olan bono ve ----Keşide Tarihli -- Ödeme Tarihli ---- Bedelli Keşidecisi ------ olan bono olmak üzere toplam --adet çek ve --adet bononun müvekkili şirketin yetkilisi olan ---sularında -------- İstikametinde arabası ile devam ederken arabasını park edip markete girdiği esnada zayi olduğunu belirterek zayi edilen çekin ve ----- adet bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Burada söz konusu olan idari para cezasının kendisinin iptali olup, tahsili nedeniyle tanzim edilen ödeme emrinin iptali ya da borçlu olmadığının tespiti talepleri iş mahkemesinin görev alanındadır. Bu nedenle 5510 sayılı Kanun’un 102. maddesi uyarınca davaya konu idari para cezasını içeren ödeme emrinin dayanağını oluşturan idari para cezası kararının iptali için davacı tarafından 02.09.2014 tarihinde açılan ... 2. İdare Mahkemesi'nin 2014/1774 esas sayılı davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığı, sonuçlanmış ise kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, idari para cezasının kesinleşmesi olgusu bekletici sorun yapılarak, elde edilecek sonuca göre davacının idari para cezasından sorumlu olup olmayacağı saptanmalı ve buna göre idari para cezalarının tahsili için düzenlenen ödeme emirlerine ilişkin bir karar verilmelidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/113 Esas KARAR NO : 2019/366 DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) DAVA TARİHİ : 21/03/2019 KARAR TARİHİ: 09/05/2019 Mahkememizde görülmekte bulunan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Keşidecisi ... Tur. Taş. Org. Petrol. Oto. San. Ve Tic. Ltd. Şti muhatabı ...bankası ...şubesi ... Keşide tarihli, ... çek numaralı ve 42.750,00.-TL bedelli çekin zayi olduğunu çek için ödeme yasağı konulmasını ve çekin iptaline karar verilmesini talep etmiş, bilhare verdiği dilekçe ile çekin bulunduğunu belirterek davadan feragat ettiğini ödeme yasağı kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Bu istek üzerine düzenlenen 13 örnek ödeme emri kiracı ...'a 28.07.2010 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen kiracı ...'a tebliğ edilmemiştir. İİK.'nun 269. maddesinde ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmesi üzerine yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciiden tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Davalı kiracı ...'a ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından anılan maddedeki süreler işlemez. Davalının haricen takibi öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi, yasanın emredici hükümleri karşısında duruma etkili değildir. Tahliye istemi bölünemeyeceğinden alacaklının itirazın iptali ve tahliye takibinde bulunması gereksiz ve geçersiz olup, istemin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....
KARŞI OY (X) : Ödeme emrinin dayanağı para cezası hakkında kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verildiğinden dolayı ödeme emri hakkında da kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verilmiş ise de; ödeme emrinin bir bütün olduğu ve bölünmesinin mümkün olmadığı hususu dikkate alındığında, ödeme emrinin tamamının iptaline karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bu kısmının bozulması gerektiği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum. Öte yandan; dava konusu dayanak para cezası hakkında verilen yargı kararı sonucuna göre davalı idare tarafından yeniden ödeme emri düzenlenebileceği de tabidir....
Mahkemece; dava konusu 2013/63912 nolu ödeme emrinin 2005/1 ve 2. dönemleri yönünden B.K. md. 125'te düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu ve zamanaşımına uğradığı, ıslahla talep edilen 2006/3. dönemin ise, ödeme emrinin 17.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup ıslah tarihinin 03.05.2016 tarihi olduğu gözetildiğinde bu dönem yönünden süresinde açılmış bir davanın bulunmadığı belirtilerek, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 2013/63912 nolu ödeme emrinin 2005/1 ve 2. dönemine ilişkin asıl alacak ve gecikme zamlarının iptaline şeklinde karar verilirken, ıslahla iptali istenen 2006/3. dönem yönünden davacı tarafça usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından bu taleple ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ıslahla iptali istenen 2006/3. dönem yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Şti'ne ait 2007, 2008, 2009 ve 2012 yıllarına ilişkin muhtelif vergi ve cezaların tahsili amacıyla davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve …, … ana takip dosya numaralı ödeme emirlerinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; asıl vergi borçlusu şirkete usulüne uygun olarak tebliğ edilmeyen vergi ve cezaların tahakkuk etmediği gibi dava konusu ödeme emrinin düzenlendiği tarih itibariyle 5 yıllık tarh zamanaşımına da uğradığı sonucuna ulaşıldığından dava konusu … tarih ve …,… ana takip dosya numaralı ödeme emirlerinin iptali gerektiği sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....
emri çıkartılmadan yetkisiz icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emri üzerine yapılan borca itiraz üzerine elde ki davanın açıldığı, itirazın iptali davasının görülmesinin ön koşulu yetkili icra dairesinde usulen ödeme emri üzerine borca geçerli bir itiraz bulunması gerektiği, dava tarihi itibariyle yetkili --------- İcra Dairesince ödeme emrinin tebliğe çıkartılmadığı görüldüğünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir....
KARŞI OY (X) : Ödeme emrinin dayanağı para cezası hakkında kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verildiğinden dolayı ödeme emri hakkında da kısmen işlemin iptali, kısmen davanın reddi yolunda karar verilmiş ise de; ödeme emrinin bir bütün olduğu ve bölünmesinin mümkün olmadığı hususu dikkate alındığında, Mahkemece ödeme emrinin tamamının iptaline karar verilmesi gerekirken, aksi yöndeki temyize konu İdare Mahkemesi kararının bu kısmının bozulması gerektiği oyu ile aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum. Öte yandan; dava konusu dayanak para cezası hakkında verilen yargı kararı sonucuna göre davalı idare tarafından yeniden ödeme emri düzenlenebileceği de tabidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile genel kredi sözleşmesine dayalı yapılan icra takibinde borçluya gönderilen ödeme emrinin şikayete konu edilip ödeme emri tebliği işleminin iptali sağlandığı, geçerli bir icra takibinin söz konusu olması için geçerli bir ödeme emrinin bulunması gerektiğini, tekrar talepte bulunmak suretiyle yeni bir ödeme emri çıkartılmadan itirazın iptali davasının açılmasında usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....