Mahkemece 01/03/2021 tarihli ara karar ile; davacıların ihtiyati tedbir talebinin İİK.'nun 72/2 maddesi gereğince kısmen kabulüne, davaya konu edilen 15.02.2020 ödeme tarihli, 65.000,00.TL, 14.03.2020 ödeme tarihli, 65.000,00.TL bedelli ve 18.04.2020 ödeme tarihli, 65.000,00.TL bedelli bonolar yönünden icra takibinin durdurulması bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davacılardan takdiren 3 adet bono bedeli olan toplam 195.000,00.TLx%15=29.250,00.TL teminat alınmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İhtiyati tedbir kararına itiraz eden ihbar olunan ... vekili itiraz dilekçesi ile; müvekkilinin davalı ve davacılarının borçlu olarak bulunduğu Adana İcra 13. Müdürlüğü'ne ait ......
Karara karşı ihtiyati tedbir isteyen davacı kooperatif tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Ltd.Şt.ne devir ve temlik edilmesi nedeni ile, davalı avukat tarafından tasarrufun iptali davası açılıp ihtiyati tedbir kararı aldırdığı, ve mahkemece ihtiyati tedbirin İİK’nun 281/2 maddesi gereğince 30.9.1998 tarihinden itibaren ihtiyati hacze dönüştürülmesine karar verildiği ve davalı avukat tarafından borçlular aleyhine derdest bulunan takip dosyasına icra müdürlüğüne hitaben 9.10.1998 tarihinde verdiği dilekçe ile “.... aleyhine ihtiyati haciz kararı verilen ... ... ve ... Ltd.Şt. aleyhine ekte sunduğum takip talebi ile esas takibe geçiyoruz ....
GEREKÇE: Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasına ilişkin yargılama sırasında davacının ihtiyati tedbir talebinde bulunması üzerinde ilk derece mahkemesi tarafından talebin reddine karar verilmiş bulunmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın ihtiyati tedbiri düzenleyen 389. Maddesinde "(1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." denilmiş olmakla ihtiyati tedbir müessesi düzenlenmiş olup aynı yasanan 390/3 maddesinde de tedbir talep edenin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmesi ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Davacının İzmir 5....
İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir. 2004 Sayılı İİK'nın 72. madde menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir ile ilgili özel düzenleme olup davanın takipten önce veya sonra açılması, verilecek tedbirin şekli yönünden değişikliğe yol açmaktadır. 2004 Sayılı İİK'nın 72. maddenin 3. fıkrasında "....İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....
dayanaktan yoksun olduğunu, kaybolan dava konusu çekin 3. kişilerin eline geçtiğinde müvekkilinin oldukça zor duruma düşeceğini ve telafisi olmayan zararlar meydana geleceğini, tedbir kararı verilmediği takdirde davacının ciddi zararları doğacağından HMK'nın 389/1 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesinin zorunlu olduğunu, açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeye dayanan ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik verilen karar usul ve yasaya açıkça aykırı olduğundan, istinaf yoluna müracaat etme zorunluluğu hasıl olduğunu belirterek istinaf incelemesi yapılarak Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10/12/2021 günlü ara kararı ile ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve ivedilikle doğabilecek zararların önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
HMK'nın 389. maddesi uyarınca, "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme sebebiyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. "şeklindedir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,'' Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir. İlk derece mahkemesi; çekin ödeme vasıtası olması nedeniyle ihtiyati tedbir talebinin reddetmiştir....
Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3....
İhtiyati tedbir kararı verilebilmesi için tedbir talep eden tarafın, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmesi ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmesi gereklidir. İspat kuralları dahilinde hakim, durumun koşullarına göre olumsuz veya sakıncalı bir olasılığın varlığına kanaat getirirse ihtiyati tedbir kararı verebilecektir. Somut olayda dosya kapsamına göre; asıl ve birleşen davada davacı alacağının yaklaşık olarak ispat edilemediği, yukarıda yer verilen hükümler uyarınca talep edence ne tür bir ihtiyati tedbir talep edildiğinin açıkça belirtilmesi gerekmesine rağmen asıl ve birleşen davacının talep ettiği tedbirin türünü açıklamadığı, yine asıl ve birleşen dava konusunun para alacağı olduğu ve ihtiyati tedbir talebinin yerinde olmadığı, şartları varsa ihtiyati haciz talep edilebileceği nazara alındığında mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
için tek çarenin davalının mal varlığı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi olduğunu iddia ederek ,ihtiyati tedbir talebine dair ret kararının kaldırılmasını istemiştir....