WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur” hükmü yer almakla birlikte alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut bulunduğu sürece borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi şikayet ve itirazda bulunmasına engel teşkil etmez....

    Bu durumda İtiraz Hakem Heyetince uyuşmazlık konusu kaza nedeniyle davacıya 2330 Sayılı Yasa kapsamında nakdi tazminat ödenip ödenmediği, SGK tarafından peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığı, herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı hususunda bir araştırma yapılması gerekirken bu araştırma yapılmadan hüküm kurulması hatalıdır. Diğer taraftan; davacının görevi başındayken gerçekleşen kazada yaralanıp maluliyete uğraması nedeniyle, dava dışı SGK Başkanlığı tarafından davacıya iş kazası nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun da araştırılmadığı görülmüştür....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin süresinde olmadığını, takip öncesi faize süresinde itiraz olmaması sebebiyle alacağın kesinleştiğini, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; borçluya ödeme emrinin 04/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinde yıllık %25 avans faiz oranının açıkça belirtilmesine rağmen yasal 5 günlük itiraz süresinin 09/03/2021 tarihinde sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 16/03/2021 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu ve ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşıldığından icra müdürlüğü karar ve işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı ve borçlunun itirazlarının süre aşımı sebebiyle reddine dair karar verilmiştir. Davacı vekili itiraz süresinin tebliğden itibaren başlayacağını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

      İcra Dairesinde takip başlatılmasının genel ve özel yetki kurallarına aykırı olduğunu belirterek icra müdürlüğünün yetkisine de itiraz ettiklerini, ödeme emrinde belirtilen vekilin müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını, ödeme emrinde sadece davacının açık ikametgahının yazılı olup vekilinin adresinin yazılmadığını, alacağın dayanağı ilam ile icra takibinin farklı işlemler olup ödeme emrinin asile tebliğ edilmemesinin yasaya aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ödeme emrinde dayanak olarak Adana 4.İş Mahkemesi ilamı gösterilmekle birlikte taraflar arasında Adana 4.İş Mahkemesinde bir dava görülmediğini, ödeme emrinde faizlerin yanlış hesaplandığından borca ve faize itiraz ettiklerini, ödeme emrinde alacağın mesnedi olarak açıklama yapılmadığını ve bu konudaki belgelerin icra müdürlüğüne tevdi edilmediğini belirterek, borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, takibin veya ödeme emrinin iptaline, kötü niyetli takip yapan alacaklının %20 den aşağı olmamak...

      İstinaf Sebepleri Alacaklı istinaf başvurusunda; borçlunun takibe itiraz dilekçesinde ödeme emrinden haberdar olduğunu belirttiğini, ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazı kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilebileceğini, takibin durdurulması ile zaten ödeme emrinin tebliğinden beklenen faydanın sağlanıldığını, borçlunun kötüniyetli olduğunu hem ödeme emrinden haberdar olduğunu bildirip hemde takibin kesinleşmediğinden bahisle şikayete gelmesinin kötüniyetli olduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK 62/1 maddesi gereğince itiraz süresinin ödeme emrinin tebliği ile başlayacağını, davacıya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi nedeniyle daha önce yapılan itirazın geçersiz olması nedeniyle takibin devamına yönelik Antalya 2....

        Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur....

          Sigorta AŞ'nin icra takibine itiraz dilekçesinin bulunduğu güncel icra dosyası evrakı temin edilip eklenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi üzerine, ilgili icra dairesince, icra emrinin borçlu ... Sigorta A.Ş.'ne gönderildiğine dair gönderi tevdi listesi, gönderi takibi durum evrakı, itiraz dilekçesinin aslı gibidir onaylı örneklerinin dava dosyasına gönderildiği, ödeme emrinin davalı ...Ş.'ne tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının ise bulunamadığının bildirildiği görülmüştür. Mahkemece, her ne kadar, yapılan yargılama sonucunda, davalı borçlulara ödeme emrinin tebliğ edilmediği ve dolayısıyla davalı borçluların ödeme emrine itiraz beyanlarının bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de, ... 6. İcra Müdürlüğünün cevabi yazı ve eklerinden, icra dosyası borçlusu ......

            İcra Müdürlüğünün 2021/3699 Esas sayılı dosyası üzerinden 09.02.2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, icra takibinde 2020 yılı Aralık ve 2021 yılı Ocak ayları kira bedelleri ile faiz olmak üzere 4.257,23 TL kira alacağı ile "Haciz ve Tahliye" talep edildiği, ödeme emrinde itiraz için 7 gün, ödeme için 30 gün süre verildiği, ödeme emrinin borçlu kiracıya 12.02.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrine yasal süre içinde itiraz edilmediği, davanın 16.03.2021 tarihinde süresinde açıldığı görülmüştür. Kira alacağı için yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi davasında, icra takibinde kira ilişkisine ve takip konusu kira bedeline itiraz edilmemişse davacı alacaklıya kira ilişkisini ispat külfetinin yüklenemeyeceği, kira sözleşmenin varlığını ispat külfetinin kiraya verene ait, kira bedelinin ödendiğini, mecurun usulünce tahliye edildiğini ispat külfetinin kiracıya ait olduğu bilinmektedir....

            YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, borçlu tarafından ödeme emrinin haricen öğrenilmesi üzerine 26/08/2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, icra memurluğunca "tebligat parçası döndüğünde itirazın süresinde olması halinde itiraz süresinde ise takibin durdurulmasına, süresinde değil ise takibin devamına" şeklinde karar verildiğini, icra dosyasında takibin durdurulması yönünde bir işlem bulunmadığını, itirazın iptali davası açmalarında hukuki yarar bulunmadığını, itirazın iptali davasının görülebilmesi için ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde ve usulüne uygun bir itirazının bulunması ve bu itiraz üzerine takibin durmasının şart olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin kısmen kabulü ile, Bodrum 1....

            Uyuşmazlık Hakem Heyetince; alınan hesap raporuna göre ödenen tazminatın yetersiz olduğu gerekçesiyle, başvurunun kabulü ile 43.230,41 TL tazminatın 28/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı davalı vekilinin itirazı üzerine İtiraz Hakem Heyetince; davalının davacıya 157.857,00 TL tutarında ödeme yaptığı, alınan hesap raporuna göre ödeme tarihi itibariyle davacının gerçek zararının 166.300,07 TL olduğunun tespit edildiği, ödeme tarihi itibariyle ödenen tutar ile davacı zararı arasında fahiş bir fark olmadığı, ibranamenin geçerli olduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin itirazının kabulü ile UHH kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiş; İtiraz Hakem Heyeti kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu