Dava, alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla, tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine, davalı borçlunun itirazı üzerine davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının, haciz ve tahliye istekli icra takibi üzerine görevli icra müdürlüğünce düzenlenen ve yasal ödeme ve itiraz süreleri belirtilmeyen ödeme emri davalıya 15/02/2011 tarihinde tebliğ olunmuş, dava 18/01/2012 tarihinde açılmıştır. Davalı borçclu 22/02/2011 tarihli dilekçesi ile takibe itiraz etmiş, itiraz dilekçesi davacı alacaklıya tebliğ edilmemiştir. İ.İ.K.'na 269/III.maddesinde alacaklı kiralayanın, itirazın kendisine tebliğinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını istemesi hükme bağlanmıştır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun, borcu kabul etmediğini ve ödemek istemiyorsa, süresinde ödeme emrine karşı itiraz etmesi gerektiğini, ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlunun, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurması gerektiğini, gerek borca gerekse imzaya itirazın dilekçe ile yapılabileceğini, söz konusu takibe dayalı ödeme emrinin, T1 Ltd....
Zamanaşımına uğramayan borçların varlığının tespiti halinde, yukarıda belirtilen mevzuat kapsamında yapılacak değerlendirme ile varılacak sonuca göre hüküm tesisi gereklidir. 2004/ 12726 sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emri hakkında ise; Kamu alacağının tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanun’un 55’inci maddesi uyarınca düzenlenip tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Kanun’un 58’inci maddesi uyarınca “...7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir...” Öncelikle belirtilmelidir ki; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.04.2001 gün ve 21-201-297; 24.03.2004 gün ve 10-164-170; 02.11.2011 gün ve 21-571-680 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere itiraz için öngörülen yedi günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır....
Yani, borçlunun yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde; ticaret mahkemesi, alacağın esası hakkında bir incelemeye girişmez; alacağı mevcut kabul ederek yalnız şekli hususları (ödeme emrine itiraz edilip edilmediğini ve edilmemişse borcun ödenip ödenmediğini) incelemekle yetinir. Borçlu bu iflas davasında (ticaret mahkemesinde) norçlu olmadığına dair bir itiraz veya def'ide bulunamaz; yani borçlunun itiraz ve def'ileri mahkemece inceleme konusu yapılamaz. (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Adalet Yayınevi, 2013, s.1122) Dava konusu dosya kapsamında, borçlu icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmemiş, süresinden sonra verilmiş bir faturalardan dolayı borçlu olmadığın beyan etmiştir....
Dava konusu ödeme emrinin 2015/28284 sayılı takip nedeniyle gönderilen ödeme emri olduğu, işbu ödeme emrinin 2012/7,9,10,2013/1,2 dönemlerine ait 2.388 TL ana para, 251,65 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 2.639,65 TL tutarlı olduğu tartışmasızdır. 1-Dava dosyasında, 2015/28284 takip numaralı toplam 2.639,65 TL tutarlı ödeme emrine ilişkin idari para cezası tahakkuku (idari para cezası bildirim kağıdı), cezanın tebliğine ilişkin tebliğ evrakı, davacının bu idari para cezasına karşı idari aşamada kuruma yaptığı itiraz olup olmadığı, itiraz edilmiş ise itirazın değerlendirildiği ünite itiraz komisyon kararı, itiraz reddedilmiş ise davacının 2.388 TL ana para ve 251,65 TL gecikme zammı olmak üzere 2.639,65 TL lik idari para cezasının iptali için İdare Mahkemesinde dava açıp açmadığı açmış ise dava sonucunun ne olduğuna ilişkin bilgi ve belgelerin temin edilmesinden, 2- Eğer 2015/28284 takip numaralı dosyadan gönderilen, 2.388,00 TL lik ana para idari para cezasına ilişkin müstakil bir...
KARAR Davacı alacaklı, 01/02/2011 başlangıç tarihli, bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 11/11/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile kira ve işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş , davalı borçlu ...’a ödeme emri tebliğ edilememiştir. Borçlu İlknur,17/11/2015 tarihinde İcra Müdürlüğüne ibraz ettiği dilekçe ile borca itiraz etmiştir. İ.İ.K’nun 269.maddesinde ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlunun itiraz sebeplerini icra dairesine bildirip yasal ödeme süreleri geçtikten sonra alacaklının merciden itirazın kaldırılması ve tahliye isteyebileceği öngörülmüştür. Ödeme emri borçlu ....’a tebliğ edilmediğinden borçlunun henüz itiraz hakkı doğmamış olup anılan maddedeki itiraz ve ödeme süreleri işlemez. Borçlunun haricen icra takibini öğrenip, icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında sonuca etkili değildir....
Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içeresinde ödeme yapılması zorunludur. Dosya kapsamından davalı kiracı tarafından ödeme yapıldığına dair herhangi bir delil ibraz edilmediği anlaşıldığından mahkemece davanın kabulü ve tahliye yönünde verilen kararda bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Genel haciz yolu ile ilamsız takiplerde itiraz süresi bilindiği üzere ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gündür. Bu süre içerisinde borçlu tüm itirazlarını açık ve net bir şekilde yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak icra müdürlüğüne bildirmelidir. Ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlu, alacaklının ödeme emri ile iddia ettiği miktarda borçlu olmadığını, daha az borçlu olduğunu iddia etmekte ise ödeme emrinde belirtilen borcun bir kısmına da itiraz edebilir. Ancak bu halde borcun itiraz ettiği kısmını net bir şekilde ifade etmesi şarttır. Zira icra takibi itiraz edilmeyen kısım için ancak bu şekilde devam edebilecek ve alacaklı da itiraz edilen kısmı net bir şekilde öğrenerek buna ilişkin yasal yollara başvurabilecektir....
Davacı 21.08.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 2014 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ayları, aylık 2000-TL'den kira bedelinin tahsilini istemiş, ödeme emri davalıya 25.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde; davalının hakkında başlatılan icra takibine itiraz etmediği, takibin kesinleştiği ve borçlunun 30 gün içinde ödeme yapmadığından temerrüde düşen davalının davaya konu taşınmazdan tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili ise; ... İcra Müdürlüğü'nün 2014/23547E. Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrine UYAP'tan 26.08.2014 tarihinde itiraz edildiğini belirtmiş, mahkeme borçlu kiracının borca yasal süresinden sonra itiraz ettiğinden bahisle tahliyeye karar vermiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkilinin faturaya dayanan alacağını ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla haciz yoluyla başlatılan takibin iflas yoluna çevrildiğini, davalının iflas ödeme emrine itiraz etmediğini, takip konusu borcu ödemediğini ileri sürerek davalının iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, teminat gösterilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalının depo emri tebliğine rağmen ödeme yapmadığı gerekçesiyle iflasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece iflas ödeme emrine itiraz edilmediği kabul edilmişse de bu yönden yeterli araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır....