Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra İflas Kanunu'nun 269. maddesi gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini, İİK'nin 62. maddesi hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Davacı alacaklının 05.02.2018 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle, İcra Müdürlüğü’nce düzenlenen Örnek 13 ödeme emri davalı borçlu kiracı ...’ya tebliğ edilemeden, takibi kendiliğinden öğrenmesi üzerine takibe itiraz edilmiştir. İcra takip dosyasında davalı borçlu ...’ya usulüne uygun tahliye istemli ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, yukarıda anılan maddedeki, davalı borçluya verilen süreler işlemez. Davalı borçluya usulüne uygun tahliye istemli ödeme emri tebliğ edilmeden, ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacağından davacı alacaklı İcra Mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye isteyemez....

    İcra Müdürlüğü'nün 2010/3923 E. sayılı dosyasında yapılan icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, bu itiraz üzerine dosyanın yetkili icra dairesine gönderildiğini, Torul 1. İcra Dairesi'nin 2010/61 E. sayılı dosyasında ödeme emrinin borçluya tebliğinden ve itirazdan önce iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, davacının ödeme emrine yapılmış bir itiraz yokken itirazın iptali davası açamayacağını, ayrıca davalının iddia edildiği gibi fazla para almadığını, faiz miktarını da kabul etmediklerini bildirerek davanın reddini savunmuştur....

      İİK.nun 149/b maddesinde "149.maddede yazılı haller dışındaki (ipoteğin kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiği haller dışında) muaccel alacaklar için icra müdürü, borçluya ve varsa taşınmaz sahibi 3.şahsa ....ödeme emri gönderir." İİK.nun 150.maddesinde "Borçlu ve 3.şahıs ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itirazda bulunabilirler" İİK.nun 150/a maddesinde "Ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72 maddeye kadar hükümler uygulanır.'' şeklinde düzenleme getirilmiştir. İİK.nun 150/a maddesi atfı ile uygulanması gereken İİK.nun 62.maddesinde ise “itiraz etmek isteyen borçlu itirazını ödeme emri tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur.” denilmektedir. Somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takibe konu ipotek "Acentelik Sözleşmesi" nin teminatı olarak verilmiştir ....

        Bu ödeme emrinde diğer kayıtlarla birlikte, borçlunun (kiracının) kural olarak yedi gün içinde ödeme emrine itiraz edebileceği, itiraz süresi içinde kira sözleşmesini ve varsa yazılı kira sözleşmesindeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse (inkâr etmezse) kira sözleşmesini kabul etmiş sayılacağı, kira borcunu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren TBK’nın 315 veya 362. maddelerinde belirtilen (on, otuz veya altmış gün) belli bir süre içinde ödemesi, itiraz süresi içinde (İİK m. 62'ye göre) ödeme emrine itiraz etmez ve ödeme süresi içinde borcu (kirayı) ödemez ise kiraya verenin (alacaklının) kesinleşen kira alacağı için haciz isteyebileceği (İİK m.78 vd) ve icra mahkemesinden (kiracının) kiralanan taşınmazdan tahliyesini isteyebileceği ihtar edilir. Borçlu-kiracı ödeme emrine itiraz etmek isterse ödeme emrinin tebliğinden itibaren (İİK’nın 269/son fıkrasında yazılı istisna hariç) yedi gün içinde itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmelidir....

        Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan, borçluların nereye ve hangi sürede itiraz edebileceğinin ödeme emrinde bulunması gerekir. Anayasanın 40/2. maddesinde “(Ek fıkra: 03/10/2001 - 4709 S.K./16. md.) Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır” düzenlemesine göre bu husus zorunludur....

          Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.- 2009/182 K). Somut olayda, ... İcra Dairesi'nin 2015/581 Esas sayılı takip dosyasında borçluya örnek 7 ödeme emrinin 25.4.2015 tarihinde tebliği üzerine, borçlunun 29.4.2015 tarihli itiraz dilekçesi hakkında icra müdürlüğünce 15.5.2015 tarihinde verilen karar ile, borçlu vekilince ......

            İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.04.2001 gün ve 2002/21-201 E. 2002/297 K.; 24.03.2004 gün ve 2004/10-164 E. 2004/170 K. sayılı kararlarında da benimsendiği üzere itiraz davası için öngörülen yedi (7) günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle defi değil, bir itiraz olup; sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir ve resen gözönünde tutulmalıdır. Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Yasanın 58. maddesi uyarınca 7 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabilir....

              KARAR Davacı alacaklı 01.03.2013 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 14.08.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 1.750,00 TL’den 2015 yılı Şubat ayından 2016 yılı Şubat ayına kadarki 13 aylık kira alacağı 22.750,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 19.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu şirket vekili 26.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili firmanın alacaklıya borcu bulunmadığını bildirerek borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

                Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiş olup, “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....

                  Somut olayımıza gelince; davacı kiralayan vekili tarafından 01/06/2021 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayalı olarak başlatılan icra takibinde kira ve faiz olmak üzere toplam 10.105,60 TL alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi istenmiş olup yasal ödeme süresi ve tahliye ihtarını içeren "Örnek 13" ödeme emrinin davalı borçluya 23/02/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalının süresinde icra takibine itiraz etmediği, takibe itiraz edilmemesi üzerine eldeki davanın 31/03/2022 tarihinde, 30 günlük ödeme süresinin hitamından sonra açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Davalı kiracının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı kiracı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan artık 30 günlük yasal süre içeresinde ödeme yapılması zorunludur....

                  UYAP Entegrasyonu