Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, borçlu olunmadığının tespiti ile ödeme emri iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....

    Alacaklı tarafından borçlu hakkında iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz istemli icra takibi talebinde bulunulduğu halde, icra müdürlüğü tarafından ilamsız takiplere ilişkin ödeme emri hazırlanıp tebliğe çıkarıldığı, borçlunun takibe itirazı üzerine icra müdürlüğü tarafından alınan 08.08.2014 tarihli karar ile sehven genel haciz yoluna ilişkin ödeme emri gönderildiğinden bahsedilerek borca itiraza ilişkin değerlendirme yapılmadığı, alacaklı tarafından masraf verildiği takdirde örnek 10 ödeme emri gönderilmesine karar verildiği, aynı tarihte borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü ödeme emri hazırlanarak tebliğ edildiği görülmektedir....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/811 Esas, 2019/994 Karar sayılı kararıyla ödeme emirinin iptaline karar verildiği, daha sonra icra müdürlüğünce borçluya yabancı para cinsinden olan alacağın Türk parası cinsinden harca esas değeri de gösterilerek 03/02/2020 tarihli yeni bir ödeme emri tebliğ edildiği, gönderilen bu ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olduğu, ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edildiği, her ne kadar davacı-borçlu, gönderilen ödeme emrine itiraz edilip takip durmasına rağmen 24/02/2020 tarihinde yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini beyan ederek davanın kabulünü talep etmiş ise de; icra dosyasında yukarıda belirtilen usule uygun tanzim edilen ödeme emri dışında başkaca bir ödeme emrine ve ödeme emri tebliğ işlemine rastlanmadığı, bu haliyle yapılan işlemde usul ve yasaya aykırı herhangi bir yön bulunmadığı anlaşılmakla şikayetin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin reddine" karar verildiği görülmüştür...

      Uyuşmazlığı inceleyen Vergi Mahkemesince her ne kadar davacı tarafından ödeme emri içeriği borçların tamamı için mahsup talebinde bulunulduğu, mahsup talebi sonuçlandırılmadan dava konusu ödeme emrinin düzenlendiğinin iddia edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda davacının iade şartlarını taşıdığı ve mahsup talebinin yerine getirilmesi gerekirken bunun yapılmadığı, dava konusu ödeme emri içeriği borçların bir kısmının mahsup talebi üzerine davacı hakkında sahte belge düzenleme nedeniyle yapılan incelemenin devam etmesine rağmen dava konusu ödeme emri ile takip edildiği, ödeme emri içeriği diğer borçların ise mahsup talebini reddeden vergi inceleme raporunun davacıya tebliğ tarihinden önce düzenlenen dava konusu ödeme emri ile takip edildiği, davacı tarafından talep edilen KDV iade ve mahsup talepleri kesin bir şekilde sonuçlanmadan düzenlenen ödeme emrinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle karar verilmiş olsa da, olayda ödeme emri içeriği borçların davacının kendi beyanı üzerine...

        Üst düzey yöneticisi olduğundan bahisle dava dışı anonim şirkete ait 2007/4-2008/2 dönemleri ve arasına ilişkin prim ve ferilerini içeren ödeme emri tebliğ evrakının, 27.01.2009 tarihinde şirket adresinde işçi ... imzasına tebliğ edildiği, davacının, maaşına ve gayrimenkulüne haciz konulması nedenini 02.03.2015 tarihinde davalı kurumdan sorduğu, kurum cevabi yazısının 26.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, mahkemece, davacının 02.03.2015 tarihinde icra takibinden haberdar olduğu kabul edilip dava tarihi (25.06.2015) dikkate alınarak, hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı...

          Somut olayımızda, takip talebi ve ödeme emrinde borcun sebebi olarak "01/03/2022 Tarihli Gıb08 numaralı fatura" gösterilmiş olup, alacağın belgeye dayandığı ve takip dayanağı faturanın icra dosyasına ibraz edildiği, borçlu vekili adına e- tebliğ yoluyla çıkarılan ödeme emri tebligatı üzerinde "Örnek 7 ödeme emri vardır" ibaresinin yer aldığı, takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderildiği hususu ödeme emrine yazılmadığı gibi Uyap'tan yapılan incelemede de e-tebligat ekine takip dayanağı belgelerin eklenmediği, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak belgenin, ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği görülmektedir....

          Alacaklının talebi üzerine, mirasçının ek takip talebi ile takibe dahil edilerek hakkında ödeme emri çıkarılması durumunda, mirasçıların TMK'nun 625. maddesine dayalı şikayetlerini ileri sürmesi her zaman mümkündür. Mahkemece, alacaklının talebinin kabulü ile ek takip talebinde bulunulmadan mirasçılara gönderilen ödeme emri ve ödeme emri tebliğ işlemi hükümsüz olduğundan ek takip talebinden sonra ödeme emri düzenlenmesi gerektiğinden müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken şikayetin reddine karar verilmesi hukuka aykırı olmuştur....

          İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 9.İcra Müdürlüğü 2019/41094 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından başlatılan takip kapsamında BJK iktisadi işletmesi hakkında ödeme emri düzenlenerek tebliğ edildiğini, takibe itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, 1 yıl sonra ancak yine eski tarihli olarak takip talebine aykırı şekilde BJK derneği hakkında ödeme emri düzenlenerek ödeme emrinin tebliğ edildiğini, borçlu olmayan kişiye ödeme emri düzenlenemeyeceğini, takip talebine aykırı ödeme emri düzenlenmesinin süresiz şikayete tabi olduğunu, BJK derneğinin takibe itiraz etse de iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunduğunu beyan ederek icra emrinin ve icra takibinin iptaline, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

          Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun bir ödeme emri tebligatı için zarfın üzerinde tebligatın ödeme emri ihtiva ettiğine ilişkin çelişkiden uzak, açık ve anlaşılır bir şerh bulunmasının yasal bir zorunluluk olduğunu, müvekkili şirkete yapılan 27.08.2020 tarihli ödeme emri tebligatının kanuna ve yönetmeliklere aykırı olduğunu, davacının iddia ettiğinin aksine icra dosyasından müvekkili şirkete gönderilen 27.08.2020 tarihli tebligatın usulsüz bir ödeme emri tebligatı olup hukuk aleminde herhangi sonuç doğurmadığını, keza tebliğe yetkili kişilerin durumu ve onlara tebliğ edilememe nedenleri ayrıntılı olarak tebligat zarfı üzerine şerh edilmeksizin doğrudan şirket yetkilisinin bulunmadığı bahsi ile Elif Dikmen isimli şahsa tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu, davaya konu icra dosyasından "bu zarfta ödeme icra emri vardır" şerhi ile gönderilen içinde ödeme emri ihtiva eden tebligatın müvekkili şirkete 31.08.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, taraflarınca süresi içinde 07.09.2020...

            UYAP Entegrasyonu