Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca, yetkiye ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraza ve İİK 16. Maddesi gereğince şikayete ilişkindir. Davacılardan T1'a ödeme emri 17/02/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, diğer davacı şirkete gönderilen ödeme emri bila tebliğ dönmüş olup 18/02/2020 tarihinde açılan dava yasal sürededir. İİK'nun 170/b maddesi göndermesiyle aynı kanunun 63. maddesi gereğince borçlu, itirazın incelemesi sırasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Somut durumda açılan davada takibe konu çeklerdeki paraf imzanın davacıların eli ürünü olmadığı ileri sürülmemiş ise de, yapılan yargılamada takibe konu çeklerin keşide tarihi kısmında tahrifat yapıldığını ve paraf imzanın davacılara ait olmadığını ileri sürmüş olup, bu itiraz "senet metninden anlaşılan" itiraz sebepleri arasındadır....

150/a maddesinde; "Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72. maddeye kadar hükümler uygulanır.'' düzenlemelerinin mevcut olduğu, bu maddeler bütün olarak nazara alındığında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, borçlunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yaptığı itirazların hukuki sonuç doğurmayacağı, borçlunun ödeme nedeniyle borcun olmadığı yönündeki itirazlarının borca itiraz niteliğinde olduğu ve bu itirazları icra mahkemelerine değil yetkili icra dairelerine yapması gerektiği, icra mahkemelerinin dar ve sınırlı yetkiye sahip olup İİK ve ilgili diğer mevzuatların verdiği yetki çerçevesinde şekli denetim yapıp, genel bir yargılama yetkisine haiz olmaması sebebiyle şikayetçinin ipoteğin kaldırılması itirazının yerinde görülmediği ve son olarak ödeme emrinde herhangi bir usul ve yasaya aykırılığa rastlanılmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliği...

Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; yetki itirazının ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde yapılmaması nedeniyle süresinde olmadığını, takibin kesinleştiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 25/09/2017 tanzim 05/10/2017 vade tarihli 100.000 TL bedelli senede dayanarak kambiyo takibi yapılmış, davacıya ödeme emri 16/07/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, 23/07/2018 tarihinde açılan dava ile yetkiye itiraz edilmiş, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. Davacıya 16/07/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş olup, İİK.nun 168/5 maddesi gereğince itiraz süresi 5 gündür. HMK 93. maddesi gereğince sürenin son gününün resmi tatil gününe rastlaması halinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter....

CEVAP: Davalı-Alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dilekçesinde imzaya itiraz ettiğini ancak takip dayanağı senet metnindeki imzanın davacıya ait olduğunu, davacının haksız ve kötü niyetli olarak alacağın tahsilini geciktirmeye ve takibi durdurmaya çalıştığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Örnek 10 ödeme emrinin borçluya TK'nun 21/2 maddesine göre 28.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte imzaya ve borca itirazın İİK'nun 168/5 maddesine göre ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılmasının gerektiği, ve borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayetinde de bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

İcra Dairesinin ... sayılı takip dosyası ile toplam 28.305,70-TL alacağın tahsili için takibe girişildiği, ödeme emrinin 18/02/2019 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği borçlu davalı vekilinin 19/02/2020 tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı davacı vekilinin 26/02/2020 tarihli talebi üzerine dosyanın Bakırköy ... İcra Dairesine gönderildiği ve ... esas dosya numarasını aldığı, 08/03/2020 tarihli ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin 24/06/2022 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği ve 25/06/2022 tarihinde borca itiraz edildiği, eldeki davanın ise yetkili icra dairesinde ödeme emri tebliği ve borca itiraz yapılmadan, 10/02/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2021/5302 sayılı dosyasında örnek 10 takip sonucu kendilerine ödeme emri gönderildiğini, yasal süresi içinde itiraz ettiklerini, bonolardaki imzanın davacıya ait olduğunu ancak çalıştığı iş yeri sahibinin o an iş yerinde olaması ve davacıya şirket adına imza at sorun olmaz şeklide talimat verilmesi üzerine davacının buna güvenerek imza atmak zorunda kaldığını, davacının borçlu şirkette borçlu durumunda olduğunu, husumet yokluğu nedeniyle takibin iptali gerektiğini belirterek; ödeme emri ve takibin iptaline, alacaklı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Temyiz Sebepleri Borçlular istinaf dilekçesi içeriğini tekrar ederek, senedin düzenleme tarihinin 10.04.2017 ve 10.03.2017 olarak alacaklı tarafından sonradan eklendiğini, burada bir hile ve aldatmacanın söz konusu olduğunu, başlangıçta düzenleme tarihi olmadığını ve şekil şartından yoksun olduğunu belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde ödeme emri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti yanında İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz ile takibin iptali istemine yönelik borca itiraz niteliğindedir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu'nun 21/1 maddesi ve 32. maddesi ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik'in 30. maddesi, İİK'nın 169, 169/a-1 ve ilgili madde hükümleri, HMK'nın 17. maddesi 3....

      İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...,Somut olayda, kambiyo takibine ilişkin ödeme emri, davacı borçlu T1 20/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme emrinin tebliğ tarihine göre davacı borçlunun borca itirazda bulunmasının son günü 25/02/2021 tarihi olduğu, ancak davacı borçlunun borca itirazını yasal 5 günlük hak düşürücü süreden sonra 02/03/2021 tarihinde yapmış olduğu anlaşılmakla, süresinde açılmayan borca itiraz davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; "Davacının süresinde olmayan borca itirazının reddine, şartları oluşmadığından tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına, " karar verildiği görülmüştür....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2022 NUMARASI : 2021/164 ESAS 2022/541 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Yetki ve İmzaya/Borca İtiraz) KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme'si kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı Kanun'un 353. maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı T3 tarafından İcra Müdürlüğü'nün 2021/6412 esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip aracılığıyla ödeme emri gönderildiğini, ilgili ödeme emrinin elektronik tebligat adreslerine 29/03/2021 tarihinde...

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; senetteki imzanın ve yazıların müvekkilinin eli mahsulü olmadığını ve borca itiraz ettiklerini, dava dilekçesinden davanın imzaya ve borca itiraz olduğunun açık olarak belli olduğunu ancak Mahkemece yalnız imza incelemesi yönünden değerlendirme yapıldığı ve tahrifat ve diğer itirazlar bakımından değerlendirme yapılmadığını, senette paraf ya da imza bulunmadan yapılan düzeltmelerin yok hükmünde olduğunu, ödeme günü yok hükmünde olacağından 29/12/2019 tarihinin ödeme günü kabul edileceğini ve bu durumda da çift vade sebebiyle senedin İİK 170/a sebebiyle iptalinin gerekeceğini, mahkemece neticelendirilmeyen diğer itirazlarının da senedin düzenleme tarihi ve düzenleme yeri olmadığına ilişkin olduğunu bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu