Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; ticaret sicil adresi Bahçelievler olan ve yetki itirazında bulunmayan diğer takip borçlularından Aykim Triko Tekstil Kimya Plastik Ürünleri Sanayi ve Dış T3 ödeme emri 22.04.2021 tarihinde TK'nın 35. maddesine göre Bahçelievler/İstanbul adresinde tebliğ edilmiş, adı geçen borçlu yetki itirazında bulunmadığından Bakırköy İcra Dairelerinin yetkisi kesinleşmiş olup, muteriz borçlu, diğer borçlu yönünden takip kesinleştikten sonra 29.04.2022 tarihinde yetki itirazında bulunduğundan, Bakırköy icra dairesinin yetkisi HMK'nın 7/1. addesine göre kesinleşmiş olup, ilk derece mahkemesince yetki itirazının reddi ile borçlunun diğer itirazlarının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

İcradaki yetki itirazını öncelikle incelemeyen mahkeme kararını temyiz etmeyen ve süresi içinde de dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmeyen davacı taraf bunun yerine itiraz sonucu duran takip dosyasındaki yetki itirazı hükümden düşürülmüş olmadığı halde icra dosyasının Bakırköy İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istemiş ve orada yeniden ödeme emri çıkartılmasını sağlamış olup bu ödeme emrine itiraz üzerine de bu davayı açmıştır. Yeni çıkartılan ödeme emri yeni bir takip değildir. Çünkü önceki dosyadan bağımsız yeni bir takip yapılmış olmayıp aynı dosya üzerinden yeni bir ödeme emri çıkartılmıştır. İcra müdürlüğünce icradaki yetki itirazı hükümden düşürülmediği halde, usulsüz olarak dosyanın gönderildiği Bakırköy İcra Dairesi tarafından yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi usulsüz olup bu ödeme emrine itiraz edilmiş olması yeniden itirazın iptali davası açılabilmesini mümkün kılmaz....

    beyan etmiş ve bu beyan imza altına alınmış olduğunu açıklayarak davanın reddine, borca İtirazın İptaline, borçlunun %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....

    Davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle beş günlük süre geçirildikten sonra itiraz ve şikayette bulunulduğu görülmekte ise de, dava dilekçesinin 6. maddesinde açıkça davacıya gönderilen ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü ileri sürülmekte ve ödeme emri tebliğinin iptali talep edilmektedir. Bu durumda mahkemece ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet üzerinde durulmalı, öğrenme tarihine de dikkat edilerek süresinde bir şikayet olduğu belirlenir ise ödeme emri tebliğinin usule uygun olup olmadığı tespit edilmeli, ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı anlaşılır ise uyuşmazlık konusu itiraz ve şikayetlerin süresinde olduğu kabul edilerek bu itiraz ve şikayetlerin esası hakkında inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmeli iken, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün ileri sürülmediği gerekçesiyle itiraz ve şikayetlerin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

    Ödeme emrinin tebliğ tarihine göre, davacı tarafından imzaya ve borca itiraz yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacının istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazının süresinde olmadığını ileri sürmüştür. İİK'nın 168 ila 170. maddeleri arasında düzenlenen imzaya ve borca itiraz 5 günlük süreye tabi ise de, İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı iddiasının incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Önemli olan ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal düzenlemelerde belirlenen süre kadar zamanaşımını kesen veya durduran hallerin meydana gelmemesi ve takibin işlemsiz bırakılmasıdır....

    ödeme emirlerinin ve ödeme emrini içerir tebligatların iptaline, yetki ve borca itirazlarının kabulüne, takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2019/166 ESAS - 2020/24 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu senetlerde, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunun açıkça yazdığını, ödeme emri ekinde takibe dayanak senedin tebliğ edilmediğini, takibe dayanak senede ilişkin borcun bulunmadığını beyanla yetkiye, ödeme emrine, borca ve fer'ilerine itiraz nedeniyle takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/01/2019 NUMARASI : 2018/951 ESAS - 2019/50 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet, Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, takipten 29/01/2018 tarihinde haberdar olunduğunu, takibe konu çek nedeniyle müvekkilinin alacaklıya 100.000,00 TL borcu bulunduğunu, müvekkilinin ciranta borçlu olduğundan çek komisyon bedelinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini belirterek ödeme emri tebliğ tarihinin 29/11/2018 olarak tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Rize İcra Müdürlüğünün 2021/5604 Esas sayılı dosyası üzerinden taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip uyarınca müvekkiline örnek no 8 ödeme emri ve örnek no 44 icra emri şeklinde ödeme emri ve icra emri tebliğ edildiğini, takibin şekli uyarınca icra emri gönderilemeyeceğini, zira ilamlı takip yapılmasına ilişkin koşulların mevcut olmadığını, öte yandan takibin yetkisiz icra dairesi nezdinde başlatıldığını, borca ve ferilerine itiraz edildiğini ileri sürerek müvekkili hakkında başlatılan takibin ve icra emrinin iptaline karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket vekili tarafından davacı T1 Şirketi ve dava dışı Asal Gömlek Şirketi ile Ahmet Asal aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı şirkete 28/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 05/12/2018 tarihinde davacı takip borçlusu şirket aleyhine başlatılan takibin ve ödeme emrinin iptali için dava açıldığı, borca itiraz edildiği, dava dilekçesinde ödeme emrinin borçlu şirkete usulsüz tebliğ edildiğine yönelik bir iddianın bulunmadığı, İİK 168. ve devamı madde kapsamında ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde dava açılmadığı anlaşılmakla mahkeme kararı yerinde olduğundan istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    UYAP Entegrasyonu