İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2020 NUMARASI : 2019/166 ESAS - 2020/24 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan icra takibine konu senetlerde, yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunun açıkça yazdığını, ödeme emri ekinde takibe dayanak senedin tebliğ edilmediğini, takibe dayanak senede ilişkin borcun bulunmadığını beyanla yetkiye, ödeme emrine, borca ve fer'ilerine itiraz nedeniyle takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket vekili tarafından davacı T1 Şirketi ve dava dışı Asal Gömlek Şirketi ile Ahmet Asal aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı şirkete 28/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, 05/12/2018 tarihinde davacı takip borçlusu şirket aleyhine başlatılan takibin ve ödeme emrinin iptali için dava açıldığı, borca itiraz edildiği, dava dilekçesinde ödeme emrinin borçlu şirkete usulsüz tebliğ edildiğine yönelik bir iddianın bulunmadığı, İİK 168. ve devamı madde kapsamında ödeme emri tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde dava açılmadığı anlaşılmakla mahkeme kararı yerinde olduğundan istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine Rize İcra Müdürlüğünün 2021/5604 Esas sayılı dosyası üzerinden taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip uyarınca müvekkiline örnek no 8 ödeme emri ve örnek no 44 icra emri şeklinde ödeme emri ve icra emri tebliğ edildiğini, takibin şekli uyarınca icra emri gönderilemeyeceğini, zira ilamlı takip yapılmasına ilişkin koşulların mevcut olmadığını, öte yandan takibin yetkisiz icra dairesi nezdinde başlatıldığını, borca ve ferilerine itiraz edildiğini ileri sürerek müvekkili hakkında başlatılan takibin ve icra emrinin iptaline karar karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Dava dilekçesince özetle, ödeme emrinin 28.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu vekili tarafından 08.05.2017 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin icra takibinden 03.05.2017 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkiline usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediğini,icra dairesinin yetkisiz olduğunu, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ileri sürerek borca ve faize itiraz etmiştir. Davalı taraf, iddiaların yersiz olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2022 NUMARASI : 2022/464 ESAS 2022/626 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2022/37806 Esas sayılı dosyası ile taraflarınca ilamsız icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine icra emri tebliğ edilmeden borçlu T3 tarafından 29/07/2022 tarihinde itiraz edildiğini, borçlunun henüz borcun içeriğini ve dayanak belgesini görmeden kötü niyetli bir şekilde borcu inkar ederek ödeme emrine itiraz ettiğini, borçluya ödeme emrinin 01/08/2022 tarihinde tebliğ edildiğini ve kanunda belirtilen 7 günlük itiraz süresi içerisinde borca itiraz etmediğini ve ödeme emri tebliğ öncesi yaptığı borca itirazın değerlendirilmemesi...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2022/149 ESAS 2022/257 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dosya borçlularından T1 gönderilen kambiyo senetlerine mahsus takipde ödeme emrinin 04/01/2022 tarihinde borçlunun hasta olması sebebiyle eşi T2 tebliğ edildiğini, borçluya ödeme emri geldiği esnada kendisinin yoğun bakım ünitesinde bilinci kapalı olarak yatmakta olduğunu, T1 ödeme emrine ilişkin işlem yapma ve kendisine temsilci atama ihtimali bulunmadığı için oğlu T4 tarafından icra dairesine takibin taliki için başvurulduğunu, bunun üzerine Antalya Genel İcra Dairesi'nin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, tebliğ tarihinin 22.12.2014 olarak düzeltilmesi, yetkiye ve borca itiraz talepleriyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emri tebligatının usulüne uygun olduğu, buna göre, yapılan itirazların 5 günlük süreden sonra olduğu gerekçesiyle itirazların reddine karar verildiği, iş bu kararın borçlu tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 10/11/2015 tarih ve 2015/15711 E. - 2015/27434 K. sayılı ilamı ile; ödeme emri tebligatının...
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....
İİK'nun 168/1. maddesi uyarınca, icra memurunun, senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya, senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri göndermesi gerekir. Somut olayda, borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ mazbatasından, ödeme emrinin ve dayanak belge suretinin gönderildiği anlaşılmaktadır. Yasada belirtilen prosedüre uyulduğundan bu konudaki borçlu şikayeti doğru görülmemiştir....
İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçenin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, Ümraniye İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek İstanbul İcra Dairesinin yetkisine, imzaya ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece öncelikle borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenleri değerlendirilmesi gerekirken, yetki itirazı konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin yargılamanın sürdürülerek, sonuçlandırılması ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....