WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ödeme emri tebligatının davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle, istemin reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçluya gönderilen ihtarlı ödeme emri, 12.01.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Mahkemece her ne kadar ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davalı, ihtarlı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği konusunda herhangi bir savunmada bulunmamıştır. Bu halde 12.01.2016 tarihinde yapılan ödeme emrinin tebliği ile icra takibi kesinleşmiştir. Hakim ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz....

    Ödeme emrinin davacı borçluya 27.10.2021 tarihinde tebliğ edildiği, icra müdürlük ve dosya numarasının doğru gösterildiği, tahliye istemli ilamsız takip olmasına rağmen "örnek 10 ödeme emri yazdığı, davacı tarafça tebliğ usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, tebliğ içerisindeki evrakların icra dosyası ile ilgisinin bulunmadığını, örnek 10 ödeme emri yazmasına rağmen içinden ilgisiz örnek 6 icra emri bulunduğunu ileri sürdüğü, tebliğ evrakı üzerinde yazılı olan bilgiler ile içerisinden çıkan evrakların ilgisiz olduğunu tebliğ ile öğrendiği, buna karşın İİK 16....

    bıraktırdığını, bunun üzerine icra dairesine gecikmiş itirazda bulunduklarını, ancak icra dairesi tarafından ödeme emrinin muhtara bırakıldığı tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edildiğini, bu hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 05/07/2022 olarak kabul edilmesine, icra dairesi tarafından itirazın reddine ilişkin verilen kararın kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Mahkemece; Davanın kabulü ile; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/42627 Esas sayılı dosyasından gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihin 25/02/2021 olarak düzeltilmesine, İcra Müdürlüğünün 26/02/2021 tarihli kararının kaldırılmasına, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına, ödeme emrindeki (borcunuzu itiraz süresi içerisinde öderseniz ile başlayan kısmın ödeme emrinden çıkartılmasına,) 1.500,00- TL'nin iade talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, şeklinde karar verildiği görülmüştür....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin 03.05.2017 tarihinde T1 bizzat tebliğ edildiğini, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde itirazda bulunulmadığını, ödeme emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiğini, davacının 34 XX 725 plakalı aracına yakalama konulduğu 01.10.2021 tarihine kadar da bir işlem yapmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece Mahkemesi; ilamsız icra yolu ile takip yapıldığı, ödeme emrinin 03.05.2017 tarihinde bizzat şikayetçiye tebliğ edildiği, şikayetçinin 06.10.2021 tarihinde borca itiraz ettiği, kendisine yapılan tebligattaki imzaya itiraz edilmediği, bu nedenle şikayetçiye yapılan 03.05.2017 tarihli tebliğ işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....

    İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak icra kefaletinin iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için, icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2020 NUMARASI : 2019/1500 ESAS 2020/158 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2019/34639 esas sayılı takip dosyasında ilamsız icra yolu ile başlatılan takipte ödeme emrinin müvekkilinin tebliğ tarihinde merniste kayıtlı olan adresine gönderilmemesi nedeniyle tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin takipten haberdar olmadığını, bu nedenle 11/11/2019 tarihinde takibe itiraz ettiğini beyanla, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptalini talep etmiştir....

      Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddası İİK'nun 16. maddesi kapsamında bir "şikayet" olup, bu şikayetin ise aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca, şikayet konusu işlemi öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda, borçluya 30.01.2014 tarihinde yenileme emrinin tebliğ edildiği, ancak borçlunun icra mahkemesine başvurusunda yenileme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü şikayetine dair bir iddiasının olmadığı görülmüştür. Bu durumda, borçlunun ödeme emri tebliğ işlemini, kendisine yenileme emrinin tebliğ edildiği 30.01.2014 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden, 28.05.2014 tarihinde yapılan başvurunun, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra olduğu anlaşılmıştır....

        İcra Müdürlüğünün 2019/2761 esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin dayanağının Adana 4. İş Mahkemesinin 07.02.2019 tarih ve 2017/971 esas 2019/130 karar sayılı dosyası olduğunu, icra dosyasında 13.02.2019 tarihinde T1 11/02/2019 tarihli icra emrinin tebliğ edildiğini, bu icra emrindeki alacak kalemlerinin hatalı olması nedeniyle şikayet yoluna başvurduklarını, Adana 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/106 esas sayılı dosyası ile dava açıldığını ve davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, netice itibariyle 11.02.2019 tarihli T1 gönderilen 1.ödeme emrinin geçerliliğini sürdürmekte olduğunu, 11.02.2019 tarihli 1.ödeme emrine karşı şikayet yoluna T1 başvurulması sonrasında ilgili mahkemece, icra dosyasında işlem yapılmamasına yönelik tedbir talebinin reddedilmesi nedeniyle Adana 3....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, borçluya tebliğ edilen tebliğ zarfı üzerinde "Örnek No:13 ödeme emri ihtiva eder" ibaresinin yazılı olduğu, borcun sebebi olarak gösterilen dayanak belgenin ödeme emri ile birlikte borçluya tebliğ edilmediği gerekçesi ile İİK.'nun 58. Ve 61. Maddesi gereğince ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu