DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığı,borçluya ödeme emrinin 17.05.2018 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür.Dava 22.05.2018 tarihinde açılmıştır.davacıya gönderilen ödeme emri tebligat mazbatasının incelenmesinde üzerinde “örnek 10 ödeme emri ve suretleri” ifadesinin bulunduğu görülmüştür. 2004 Sayılı İİK nun 168/1 maddesinde “İcra memuru senedin kambiyo senedi olduğunu ve vadesinin geldiğini görürse, borçluya senet sureti ile birlikte hemen bir ödeme emri gönderir. “ düzenlemesi bulunmaktadır.Borçluya gönderilen tebliğ mazbatası üzerinde yazan Örnek 10 ödeme emri ve suretleri ifadesi senet suretinin gönderildiğinin kabulü için yeterli değildir. Zira ekte gönderilen belgelerin ne olduğu anlaşılamadığı gibi, şerhin kelime anlamından gönderilen evrakların ödeme emrinin suretleri olduğu anlaşılmaktadır....
vergi tekniği raporunda davacı şirketin tecil-terkin ve iade taleplerinin yerinde olmadığının belirtilmesine rağmen, rapordan sonra davacı şirket adına 2003 yılına ilişkin olarak herhangi bir ödeme emrinin tebliğ edilmediği, raporla birlikte tebliğ olunan ödeme emrinin 2004/Şubat dönemine ilişkin mahsup talebinin kabul edilmemesi üzerine düzenlendiği ve bu ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davanın da Vergi Mahkemesince kabul edildiği tespit edildiğinden, usulüne uygun olarak ödeme emri tebliğ edilmeden ve amme alacağı kesinleştirilmeden yapılan haciz işleminde ve bu işlemi tasdik eden Vergi Mahkemesi kararında isabet görülmemiştir....
Hukuk Dairesi'nin içtihatlarına göre; alacaklının talebi üzerine ikinci kez borçluya ödeme emri tebliğ edilmesi halinde, borçlu açısından yeniden itiraz hakkı doğmaktadır. Ancak bu içtihat alacaklının kendi iradesi ile yeniden ödeme emri tebliği istemesi nedeniyle borçlu açısından yeni bir itiraz ve şikayet hakkı doğmaktadır. Öte yandan, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü, ancak muhatabı tarafından İİK'nun 16. maddesi uyarınca süresinde şikayet konusu yapılarak tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi talep edilebilir. Borçluya ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi, ona yeniden itiraz hakkı verir ise de, satış isteme süresinin, ikinci kez çıkarılan icra veya ödeme emri tebliğinden başlatılmak sureti ile alacaklının satış isteme süresinin uzatılması sonucunu doğurmaz. Aksi halde, satış isteme süresini kaçıran alacaklının, borçluya yeniden ödeme veya icra emri tebliğ ettirmek sureti ile yeniden satış talebinde bulunma hakkı kazanmasına neden olur....
Ödeme emrinin ikinci kez borçluya tebliğ edilmesine ilişkin alacaklının talebi yoksa borçlu yönünden yeni bir itiraz hakkı doğmaz. Somut olayda, alacaklı vekili tarafından kıymet takdir raporunun şikayetçi borçlulara tebliğ edilmesinin talep edilmesine rağmen icra müdürlüğünün şikayetçi borçlulara ödeme emri gönderdiği anlaşıldığından şikayetçi borçluların yeni bir itiraz hakkı bulunmamaktadır. Şikayetçiler vekili, 02/08/2019 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işleminin yok hükmünde olduğunu ileri sürmüş ise de, tebligatın kanun hükümlerine aykırı yapılması tebligatın yok hükmünde olduğu sonucunu doğurmaz. Bu durumda tebligat usulsüz olur. Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir....
Didim (Yenihisar) İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, şikayetin kısmen kabulü ile, ödeme emrinin iptali isteminin reddine, Didim İcra Müdürlüğü'nün 2019/1042 esas sayılı takip dosyasındaki borçlu T1 Bolat'a yapılan 12.06.2019 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve İİK'nın 58, 61. maddeleri uyarınca ödeme emrine dayanak belgelerin eklenmediği iddiasıyla ödeme emri tebliğ işleminin iptali istemine ilişkindir. İzmir 19. İcra Müdürlüğünün 2020/1663 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular Necipoğlu Madencilik ... Şti., Aykut Necipoğlu ve Nesrin Necipoğlu aleyhine 216.252,92 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine geçildiği, takibin konusunu kredi sözleşmesi, ihtarname ve eki hesap özetinin oluşturduğu ve belgelerin icra dosyasına sunulduğu, 7 örnek ödeme emrinin borçluya Ahmet Çavuş Hayıtlı Mah., 10....
Dosyanın incelenmesinde; alacaklı Denizbank A.Ş tarafından borçlu T1 aleyhine 26.359,92 TL toplam alacağın tahsili amacıyla Samsun İcra Müdürlüğünün 2022/5653 Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 27/01/2022 tarihinde şikayetçi borçluya tebliğ edildiği, şikayetçi borçlu vekilinin 02/03/2022 tarihli dilekçesi ile ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu müvekkilinin icra takibinden 25/02/2022 tarihinde haberdar olduğunu belirterek borca ve ferilerine itiraz ile takibin durdurulmasına karar verilmesi talebinin İcra Müdürlüğünün 2022/5653 Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 03/03//2022 tarihli karar ile "..itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı anlaşılmakla reddine karar verildi....
KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, alacaklı vekilinin borçlunun icra dosyasına ödeme yapmaması nedeniyle borçlu kuruma müzekkere yazılarak ödeme ile sorumlu memurların isimlerinin bildirilmesi ve ihmali olan memurlar hakkında suç duyurusunda bulunulması talebi üzerine; borçluya 23.09.2014 tarihinde ödeme yapmayan ve alacaklı tarafın mağduriyetine sebep olanlar hakkında alacaklı vekilince suç duyurusunda bulunmak üzere kimlik bilgilerinin bildirilmesinin talep edildiği ve borçlunun anılan bu işlemin iptalini talep ettiği, Mahkemece şikayete konu icra dosyasındaki icra emri tebliğ işleminin iptaline karar verildiğinden bu haliyle icra emrinin devamı olan eldeki şikayet konusu işlemin konusuz kaldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği,hükmün şikayet eden borçlu tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır....
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;İcra emrinin ve takibin iptali talepli Mersin 1.İcra Mahkemesinin 2018/616 esas sırasında kayıtlı şikayet davasının halen derdest olduğunu, icra emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takibin işlemden kaldırıldığını, sonrasında yenileme emrinin de usul ve yasaya aykırı tebliğ edildiğini, usulüne uygun tebliğ edilmiş bir icra emri olmadığı sürece yenileme emri gönderilemeyeceğini, icra mahkemesince icra emrinin iptaline karar verildiğinden yenileme emrinin icra emri yerine geçmeyeceğini, müvekkilinin icra emri tebliğ edilen avukata vekalet vermediğini, bu hususun mahkemece de araştırılmadığını, varlığı şüpheli olan yenileme emri tebligat parçasının aslı temin edilmeden karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Aksine hareket yukarıda da belirtilen ve anayasal düzenleme ile konulan savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelir ve ödeme emrinin iptalini gerektirir. Dava konusu icra dosyasındaki ödeme emrinin bu yönü ile de iptali gerekir." şeklinde açıkça ilk derece mahkemesince reddedilen kısımla ilgili talepte bulunulduğu, ayrıca neticei talep kısmında da sadece ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesinin talep edilmediği, ödeme emrinin iptalinin de açıkça talep edildiği, davacı vekilince iddia edildiği gibi talep edilmeyen hususla ilgili verilmiş bir kararın söz konusu olmadığı, ilk derece mahkemesince dava dilekçesinde şikayet konusu yapılan hususlarla ilgili ayrı ayrı değerlendirme yapılarak her bir taleple ilgili ayrı ayrı karar verildiği, neticede alacaklı tarafın ilamsız takipte herhangi bir sözleşme veya belgeye dayanmadan takip yapmış olması sebebi ile bu taleple ilgili kısmen red kararı verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır....