GEREKÇE : Asıl dava, şahsi ilişkinin genişletilmesi, karşı dava ise, şahsi ilişkinin kaldırılması aksi takdirde azaltılması talebine ilişkindir. Mahkemece, her iki davanın reddine karar verilmiş olup, davacı-k.davalı erkek istinafında çocuğun yararı gereği davasının kabulü gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu bildirmiştir....
kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin kabulü ile ortak çocuklar ... ve ... ile babaları arasında her ayın her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günleri sabah saat 10.00'dan akşam saat 22.00'e kadar ve devam eden pazar günü sabah saat 10.00'dan akşam saat 22.00'e kadar babaya teslim edilmek suretiyle yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....
Mahkemece 07/03/2023 tarihli ara kararı ile; "Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde çocukların üstün yararı gözetilerek davacı anne ile müşterek çocuklar arasında tedbiren "Müşterek çocuklar ile davacı anne arasında şahsi ilişki temini bakımından; her ayın 1.ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00'dan pazar saat 15:00'a kadar, sömestr tatilinin ilk haftası cumartesi günü saat 10:00'dan cuma günü saat 17:00 a kadar , yaz tatilinde ise her yıl 1 Ağustos ile 30 Ağustos arası kesintisiz, Ramazan ve Kurban bayramının 2.günü saat 10.00 dan 3.günü saat 17.00 a kadar, ara tatilinde cuma günü saat 18:00'dan çarşamba günü 10:00'a kadar, 19 Mayıs, 23 Nisan, 29 Ekim, 15 Temmuz, 1 Ocak ve davacı anne ile müşterek çocuğun doğum günlerinde 10.00- 18.00 arası davacı annede olacak şekilde" geçici olarak yatılı şahsi ilişki tesisine," şeklindeki gerekçe ile "Müşterek çocuklar ile davacı anne arasında geçici şahsi ilişki temini bakımından; her ayın 1.ve 3. haftası Cumartesi günü saat 10.00'dan...
Hal böyle olunca, tarafların tespit edilen sosyal ekonomik durumları, nafakanın niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumu, ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim dikkate alındığında, mahkemece; TMK.nun 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun nafaka artışına hükmedilmesi ve bu suretle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacının,yoksulluk nafakasına yönelik temyizine gelince; TMK. nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
Mahkemece; davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava yoksulluk nafakasının kaldırılması talebine ilişkindir. Kural olarak, tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. (TMK m. 176/4) İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yoksulluğunun ortadan kalkması halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. (TMK m.176/3) Eldeki davada davacı; yukarıdaki yasa hükmü gereğince; davalının yoksulluğunun ortadan kalktığı iddiasıyla nafakanın kaldırılmasını istemektedir. Bu durumda, öncelikle yoksulluk kavramı üzerinde durmak gerekir....
TMK'nun 176/4. maddesine göre de; "Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir." Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre, iradın artırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır....
Görüldüğü üzere boşanma veya ayrılık davası açıldığında davaya bakan hakim davanın devamı süresince varsa tarafların ortak çocuklarının bakım ve korunmasına yönelik önlemleri tarafların talebi üzerine veya durumun gerektirmesi halinde resen alır. Somut olayda; istinafa konu edilen tedbir kararı, müşterek çocuklar Cemre Takır ile Çağlar Takır'ın velayetinin annesine verilmesi ile baba ile çocuk arasındaki şahsi ilişkiye yönelik olup yasal dayanağını TMK'nın 169. maddesinden aldığı anlaşılmaktadır. Yapılan bu incelemeye göre; boşanma, ayrılık, velayetin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin davaların devamı sırasında verilen geçici tedbirlerin alınmasına veya tedbir isteklerinin reddine dair kararlar aile hukukuna özgü önlemlerden olup; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 389. maddesi kapsamındaki bir tedbir niteliğinde olmadığından, ancak esas hükümle birlikte istinaf yoluna başvurulabilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının velayetin değiştirilmesi ve nafakanın kaldırılması yönünden reddine, davacının davasının kişisel ilişkinin değiştirilmesi yönünden kabulü ile; Kayseri 5.Aile Mahkemesinin 2019/12 Esas 2019/54 Karar sayılı ilamı ile velayeti davalıya bırakılan müşterek çocuklar 06/11/2016 doğumlu, TC kimlik numaralı Lina ile 11/01/2018 doğumlu, TC kimlik numaralı Alya ile davacı arasında kurulan kişisel ilişkinin değiştirilerek müşterek çocuklarla davacı arasında her ayın 1. ve 3. Cumartesi günleri saat 10:00 dan ertesi günü saat 17:00 e kadar; dini bayramların (Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı) 2. günü saat 10:00 ile ertesi günü saat 17:00 arası, her yıl sömestir tatilinin 2.Haftasının ilk Pazartesi saat 10:00 ile takip eden Pazar günü saat 17:00'e kadar, ayrıca 01 Temmuz saat 10:00 ile 31 Temmuz saat 17:00 arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 ile yeğeni Hiranur Güneş arasında kişisel ilişki tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile davacı ile yeğeni arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; ilk derece mahkemesinde kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması ya da azaltılması istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 325. maddesine dayalı şahsi münasebet tesisine ilişkindir....
Uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma protokolünde çocuklar için öngörülen ayrı ayrı aylık 600 Euro ödenmesine ilişkin maddenin kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası. 3....