Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından, herne kadar yapılan kolluk araştırmasında küçüğün ve annesinin ...’te bulunmadığı, ... ilinde bulunduğu belirtilmiş ise de, ... ilindeki açık adresin belirtilmediği ve küçük ile annesinin adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre adresinin "... Gürsel mahallesi, Şehit Uğur Burkay sokak, No:8/1, Şahinbey-...” olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ın annesinin oğlunu merak edip, araması sebebiyle suça sürüklenen çocuk ...'ın alkollü olup sızmış durumdaki...'ı kaldırıp annesinin aradığını söylemesi sırasında mağdur ile suça sürüklenen çocuk arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüştüğü, tarafların karşılıklı olarak küfürleştiklerini beyan ettikleri, bu nedenle suça sürüklenen çocuğun eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiğinin kabulü ile suça sürüklenen çocuk lehine 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi uyarınca haksız tahrik hükmünün uygulanması gerekliliğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeple 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 06/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Aynı Yasanın 336/3 maddesine göre de "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." hükmü yer almakta ise de, çocuğun annesinin reşit olmadığı, babası tarafından tanınmadığı ve vesayet altında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, küçüğün Menemen ilçesinde doğduğu ve adres kayıt sisteminde de yerleşim yeri olarak aynı ilçenin gösterildiği anlaşıldığından davanın Menemen Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Menemen Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 12.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        beyanında annesinin yanında kalmaya devam etmek istediğini bildirdiği ve idrak çağındaki çocuğun görüşüne üstünlük tanınması gereği ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak davanın reddine, çocuğun yaşı itibariyle babası ile kişisel ilişki kurulması, müşterek çocuğun her iki ebeveyni ile de daha sağlıklı ilişkiler kurmasını desteklemek adına dosyada mevcut sosyal inceleme raporunda yer alan tespitler de dikkate alınarak çocuk ve taraflar hakkında 5395 sayılı yasanın 5/1- a maddesi gereğince danışmanlık tedbiri uygulanmasına ilişkin aşağıda yazılı karar verilmiştir." şeklindeki gerekçeyle, "Davacının müşterek çocuğun velayetinin tarafına verilmesine ve iştirak nafakasının kaldırılmasına ilişkin talebinin REDDİNE, Müşterek çocuk Öykü Yaren ile baba arasında Çorum Aile mahkemesinin 2010/196 esas 2011/154 karar sayılı dosyasında düzenlenen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek müşterek çocuk ile baba arasında her ayın 1....

        hastalandığını, erkeğin hiç yardımcı olmaması nedeniyle kadının kendi annesinin yanına gitmek istediğini, erkeğin "bir çocuğa bakamıyorsun çocuğu bana göstermemek için ailene gitmek istiyorsun" dediğini, kadının babasına "kızınızdan bıktım, hiçbir iş yapmıyor, ev işi yapmayı bile bilmiyor" dediğini, sonrasında davacı kadının ailesinin yanına gittiğini, birkaç gün sonra erkeğin gelip kadını almayı teklif ettiğini, davacı kadının da bir iki gün daha izin istediğini, bunun üzerine erkeğin sinirlendiğini ve hakaret ettiğini, kadının babasına da hakaret ettiğini, ailesini memnun edecek insan istediğini, kadının ailesi yokmuş gibi davrandığını beyanla, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin davacıya verilmesine, müşterek çocuk lehine aylık 1.500,00 TL tedbir-iştirak, davacı lehine aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

        Dava, çocuğun annesinin soyadını kullanmasına izin verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince ".... Davacı anne, babalarının soyadının kullanılmasının çocuklar için aleyhte durum teşkil ettiğini iddia etmişse de bunu somutlaştıramamıştır. Nitekim mahkememizce çocukların da bizzat dinlenilerek hazırlanan sosyal inceleme raporunda da çocuk soyadları hakkında bireysel ve sosyal yaşamlarında sorunla karşılaşmadıklarının bildirildiği görülmüştür. Davacı ile yapılan görüşmeden edinilen ve dosyaya sunulan çocukların okul araç gereçlerinde isimlerini karalama gibi eylemlerinin de; davacının çocuklara durumu yansıtmasından kaynaklanabileceği kanaatine varılmıştır. Mahkememizce de çocukların soyadının hukuki anlam ve sonuçlarını kavrayabilecek idrak yaşında olmadıkları (dava tarihi itibariyle 5 ve 7 yaşında olan) da değerlendirilmiştir....

        Ancak; Sanığın, kalp krizi geçiren annesinin yanında beklerken dışarı çıktığını tekrar annesinin yanına gitmek istediğinde güvenlik görevlisi olan müşteki ...'nin izin vermemesi üzerine annesinin yalnız olduğunu belirterek annesinin yanına gittiğinde görevlinin gelerek kendisine engel olmak isteyip, annesine de vurduğu yönündeki anlatımının sanığın annesi olan tanık Nezihe Öztuncay'ın beyanı ve dosya arasında bulunan doktor raporundan da anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK'nın 129. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, Kanuna aykırı ve sanık ...'un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 22/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          nitelikli cinsel istismarı suçundan verilen beraat hükmünün temyizine gelince, Mağdurenin kendi ... ve namusunu ilgilendiren bir konuda, sanığa iftira atmasını gerektirir, sanık ile arasında eskiye dayalı herhangi bir husumetin bulunmamasına ve aşamalardaki tutarlı ve samimi görülen anlatımlarına, tanıklar ... ve ...’in beyanlarına ve tüm dosya içeriğine göre, sanığın annesinin bakıma muhtaç olması nedeniyle mağdurenin sanığın annesinin evinde ücret karşılığında çalıştığı, sanığın bu evde bir suç işleme kararının icrası kapsamında farklı zamanlarda mağdureye dokunduğu, sarılmaya ve öpmeye çalıştığı, mağdurenin karşı çıkması üzerine davranışlarına son verme şeklindeki eyleminin çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu, öncelikle mağdurenin 5237 sayılı TCK.nın 103/6. maddesi uyarınca suçun sonucunda beden veya ruh sağlığında bozulma olup olmadığının Adli Tıp Kurumu İlgili İhtisas Kurulu yada Adli Tıp Kurumu Kanunun 7, 23 ve 31. maddeleri gereğince usulüne uygun şekilde teşekkül...

            SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 31/3, 62, 52/2. maddeleri gereğince mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan suça sürüklenen çocuğun mahkumiyetine ilişkin hüküm suça sürüklenen çocuk ve müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuğun, şikayetçinin yanına gelerek tanıdığı bir kuyumcu olup olmadığını sorduğu, şikayetçinin olmadığını söylemesi üzerine annesinin hasta olduğunu, yaşı küçük olduğu için bilezikleri bozduramadığını, 2.500 TL değerindeki bilezikleri 500 TL karşılığına kendisine verebileceğini söylediği, şikayetçinin de 220 TL ve bir adet cep telefonunu suça sürüklenen çocuğa verip karşılığında maddi değeri olmayan üç adet altın görünümlü bileziği aldığı suça sürüklenen çocuğun bu şekilde atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; Suça sürüklenen çocuğun savunmaları, şikayetçi beyanı ile suça sürüklenen çocuğun eyleminin uzlaştırma kapsamında kalması nedeniyle usulüne uygun olarak yapılan uzlaştırma işleminde; uzlaştırmanın gerçekleşmediğine...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun kaçırılması ve alıkonulması HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Kayden 26.01.2000 doğumlu olup suç tarihinde 13 yaşı içerisinde bulunan mağdure ...'nin velayet yetkisi elinde olan annesinin sanık hakkında şikâyetçi olmadığını ve davaya katılmak istemediğini beyan etmesi ve mağdure ...'...

                UYAP Entegrasyonu