Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

rahatsızlığı nedeniyle tarafların müşterek konutu kapatarak davalının annesinin ikametine taşındıklarını, tarafların düğünde hediye edilen takıların müvekkilinden kaybedersin bahanesiyle alındığını, sonrasında ev alınacağı için satılması gerektiğini söylendiğini ancak konut satın alınmadığını, taraflar arasında çıkan müvekkilinin annesinin evine yollandığını ve davalı tarafından ne çocuğun ne de müvekkilinin telefonla dahi aranmadığını belirterek, tarafların boşanmalarına, davalının müşterek çocukla ilgilenmediğini, bu nedenle yaşı itibariyle anne ilgisini daha fazla ihtiyaç duyacağı düşünülen müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesine, çocuk için aylık 2.000,00....

Aile Mahkemesinin 2015/276 esas sayılı dosyasında anlaşmalı olarak boşandıklarını, boşanma kararında müşterek çocuklarının 9 yaşında olduğunu, müşterek çocuklarının velayetinin kendisine verildiğini, davalının müşterek çocuğu görmesine karar verildiğini, müşterek çocukla 4 ay görüştükten sonra çocuğun evde bir yabancı insanın olduğunu ve annesi ile görüşmek istemediğini kendisine defalarca söylediğini, aradan geçen 5 yılı aşkın süredir davalının şimdi ise 15 yaşındaki müşterek çocuğu ile görüşmek için Samsun'da icra takibi başlattığını, müşterek çocuğun annesi ile görüşmek istemediğini, görüşmek istememesinin sebebinin ise kendilerinin evliyken bu adamın eve gelip evde bu adamı görmesi, ve annesinin hayalet gördün diye çocuğunu kandırıp korkutmasından ibaret olduğunu, çocuğun annesi ile görüşmek istemediğini, psikolojisinin bozulduğunu davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle dava açmıştır....

in dilendiğini gördükten sonra fotoğrafını çekmişler, çocuğun annesi olan ...'a ulaşıp, yasal işlemlerin yapılabilmesi için polis merkezi amirliğine göndermişler.." bu hususa dair saat 16.05 'de bir tutanak hazırlamışlardır. 2- Zabıt münzii ... mahkemede alınan beyanında, yaptıkları gözlem sonucu çocuğun annesinin karşıda beklediğini, çocuğun da oradan geçen herkesten para istediğini gördüklerini, çocuğu ve annesini alıp işlem yaptıklarını belirtmiştir....

    annesinin vefatı nedeniyle mental sağlığı yerinde olmadığından birim sorumlusu Serkan Kavalcıoğlu'ndan izin istediğini, kendisine sağlık raporu getirmezse işletme tarafından izin verilmeyeceğinin bildirildiğini, sözlü olarak mazeret bildirilerek izin istediğini ve bilgi verdiğini, davalının son çare olarak iş akdini feshettiği hususunda açıklama yapmadığı gibi, son çare olarak bu yola başvurduğunu ispat etmek zorunda olduğunu ileri sürerek; iş akdinin feshinin geçersizliğine, müvekkilinin işe iadesine karar verilmesini" dava ve talep etmiştir....

    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine,06/10/2020 tarihli uzman tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporuna, müşterek çocuğun aşamalardaki beyanına, müşterek çocuğun ifadesini annesinin baskısı ile verdiğine ilişkin dosyada delil bulunmamasına, çocuğun velayetinin annesine verilmesinin üstün yararına aykırı olacağına dair bir delil ve tespit de bulunmamasına, müşterek çocuğun velayetinin babasına verilmesine karşılık dava tarihinden önce uzun bir zamandan beri annesinin yanında yaşayıp, orada eğitimine devam ettiğine, dolayısıyla yaşadığı ortamdan ayrılmasının çocuğun menfaatine uygun olmayacağına, davalı babanın yeniden evlenip evlendiği yeni eşinin 13 yaşında olan çocuğunun da davalı ile birlikte yaşamasına göre, mahkemenin velayetin değiştirilmesine yönelik kararının dosya kapsamına göre doğru olduğu, müşterek çocuğun dava tarihinden öncesinden beri annesinin yanında yaşaması ve...

    ve ...’ün yaşları gereği şikâyet hakkını bizzat kullanamayacaklarından şikayet hakkının kanuni temsilcileri tarafından kullanılmasının gerektiği, mağdurların velisi olan annesinin aynı davada sanık olması nedeniyle mağdurlar ile aralarında menfaat çatışması bulunduğu gözetilerek TMK'nın 426. maddesi uyarınca mağdurları bu davada onu temsil edebilmesi bakımından bir kayyım tayin ettirilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, temyiz inceleme tarihi itibariyle mağdurların 15 yaşını tamamlayıp, şikayet hakkını kullanmaya ehil duruma geldikleri, temyiz iradelerinin belirlenmesi bakımından gerekçeli kararın mağdurlara tebliğ edilmesi gerektiği, Anlaşıldığından, sanık ... müdafisi ile mağdurlar ......

      ın kayden 01.04.1988 doğumlu olup, davanın açıldığı 09.05.2006 günü itibariyle ergin ve medeni hakları kullanmaya yetkili bulunduğu anlaşılmakla, doğum tarihinin düzeltilmesi davasını doğrudan kendisinin açması gerekirken, annesinin böyle bir davayı açmakta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilmeden davaya bakılıp işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı, çekişme konusu taşınmazı vekil aracılığıyla davacıya satış suretiyle temlik eden dava dışı annesinin temlik tarihinde ehliyetsiz olduğundan satışın geçersiz olduğunu, bu sebeple taşınmazı kullanmaya devam ettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, mülkiyet hakkında değer verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 18.044.25.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 18.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Dosya kapsamında bulunan 29/06/2022 tarihli sosyal inceleme raporunda müşterek çocuğun Ankara'da halası yanında yaşadığının tespit edildiği, davacı anne ile görüşülerek düzenlenen raporda annenin çocuğun velâyetini üstlenme konusunda istekli, yeterli ve gereken destek sistemlerine sahip olduğu kanaatinin açıklandığı, 06/09/2022 tarihli sosyal inceleme ek raporunda ise müşterek çocuğun "babasının yaklaşık 8, 9 yıldır Norveç'te yaşadığını, kendisinin halası ve halasının üç çocuğu ile birlikte kaldığını, babasının kendisini yurt dışına götürmeme sebebinin annesinin imzasına ihtiyaç duyması ve babasının muhatap olmak istememesi olduğunu, şu anda annesi ve annesinin eşi ile birlikte kaldığını, annesinin eşi ile iyi anlaştığını, annesi ile yaşamak istemediğini ancak görüşmek istediğini" beyan ettiği ve uzman raporunda velâyetin anneye verilmesinde sakınca bulunmadığı kanaatinin belirtildiği görülmüştür....

          Dosya içeriğine göre davalının işyerinde 14/03/2005-04/07/2010 tarihleri arasında İzmir bölgesinde seyahat otobüsü satış sorumlusu olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, yöneticiden izin almaksızın çalışma süresi içinde işe devam etmediği gerekçesi ile davalı işverence feshedilmiştir. Pasaport kayıtlarına göre davacının 06/03/2010-13/03/2010 tarihleri arasında yurt dışında olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tanıkları beyanlarında davacının işverenden gerçeğe aykırı olarak annesinin rahatsızlığını gerekçe gösterip on günlük idari izin aldığını ve bu izninde Küba seyahatine giderek tatil yaptığını belirtilmiştir. Bozma kararı sonrası işveren tarafından dosyaya sunulan izin belgelerinden davacının yurt dışında bulunduğu tarihlerde kanuni olarak izinli olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı annesinin hastalığı mazeretine dayanarak işverenden on günlük mazeret izni aldığı hususu ile ilgili mazeretin gerçek olduğuna dair tedavi evraklarını dosyaya sunmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu