WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ GEREKÇE ÖZETİ ve KARARI : İlk Derece Mahkemesi'nce,"...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için T3 04/11/2016 tarihinde yetki tespiti isteminde bulunması üzerine Bakanlıkça yapılan incelemede sendikanın çoğunluğu sağladığı, (63S6 Sayılı yasamn 41. Maddesi uyarınca bu çoğunluk işyerindeki İşçi sayısının yarıdan fazlasıdır.)%55,71 oranında olduğu, sendika yetki tespiti yapıldığı, sendika üyesi işçi sayısının 39 (yirmi dokuz) olduğu ve buna göre sendika üye sayısının işyerinde işçi sayısının %55,71 oranında olacağı anlaşıldığı, 2016/Temmuz Bakanlıkça yayınlanan İş Kolu İstatisliğinde sendikanın % 2,72 oranına sahip olduğu, bu hali ile açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Toplanan ve değerlendirilen kanıt durumuna göre, hesap Bilirkişisi Heyeti Doç. Dr....

Kararın temyiz edilmesi üzerine çoğunluk tarafından blok çalışmada kayıt öncesi 05.10.1999 öncesinin hak düşürücü süreye uğradığı kabul edilerek istemin reddi gerektiği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. 4. Çalışmanın blok çalışma niteliğinde olması yani kesintisiz devam etmesi halinde hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi, mevsimlik çalışmanın bulunması ve bu çalışmanın yıllar itibariyle kesintisiz sürdüğünün kabulü halinde de çalışılmayan dönemde hizmet akdi askıda olduğundan hükme esas alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak, mevsimlik çalışmanın sona erdiği yılın sonu esas alınması gerekir(Y. HGK. 01.07.2019 tarih ve 2016/21-1238 E, 2019/834 K). Belirtmek gerekir ki “hak düşürücü süre, bildirimsiz kalan çalışmalar yönünden öngörülmüştür. Belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti hâlinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir....

    Mahkemece davalıdan talebe muvafakati olup olmadığı sorulup sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde verilen kararın bozulması yerine onanmasına dair sayın çoğunluk görüşüne muhalifim....

      - KARŞI OY YAZISI- Dosya içeriğindeki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre davacı tarafın temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanması gerektiği kanaatiyle, kararın bozulması yönünde oluşan sayın çoğunluk görüşüne katılmıyoruz....

        Uyuşmazlık konusu olmayan taşınmaz mülkiyeti değeri üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekir ise de yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden maktu vekalet ücreti hükmedilerek hükmün düzeltilerek onanması düşüncesinde olduğumuzdan çoğunluk görüşüne katılamıyoruz....

          KARŞI OY YAZISI Dava konusu taşınmazın “aile konutu olarak tespiti ile tapuya şerhine” karar verilmesi istenildiği ve açılan davanın reddine karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Değerli çoğunluğun “eksik hasımla” inceleme yapılabileceği görüşüne katılmıyorum. Dava konusu taşınmazın aile konutu olarak tespiti ile tapuya şerhine karar verilmesi istenildiğine göre “sağ eş” tarafından açılan davada işin esasının incelenebilmesi ve hukuki belirleme yapılabilmesi için öncelikle husumetin tüm mirasçılara yöneltilmesi gerekir Davanın “bir kısım mirasçılara” karşı açıldığı ve mirasçı Tuba Helvacı’ya velayeten de açıldığı anlaşılmaktadır. Mirasçı Tuba Helvacı “davalı” olarak davada yer almalı ve kendisine sağ eş olan annesi davacı ile arasında yarar çatışması olduğu için bir temsil kayyımı (TMK. m. 426 b. 3) atanmalı ve davanın onun huzuruyla yürütülmesi gerekirken eksik hasımla işin esasının incelenmesi doğru değildir....

            Koruma kararının ergin olmadan önce kaldırılmasını gerektiren şartların mevcut olup olmadığı 1994 yılındaki duruma göre tespiti gerekeceğinden, çocuğun sonradan (1998) yılında ergin olmuş olması davayı konusuz hale getirmez. Tespiti gereken husus ergin olmadan 1994 yılında koruma kararının kaldırılmasını gerektiren şartlarının mevcut olup olmadığıdır. O tarih itibarıyla da, kaldırmayı gerektiren şartların bulunmadığını mahkeme tespit etmiştir. Bu sebeple davanın reddinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının karar düzeltme talebi haklı ve yerindedir. Kabulü ile yerel mahkemenin kararı onanmalıdır. Bu sebeple sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....

              nin eski yönetim kurulu üyelerinin şirketi idare ve temsil yetkilerinin ihtiyati tedbir kararı ile kaldırıldığını ve bu kararın halen geçerliliğini koruduğunu, bu durumda davalı şirketin çoğunluk hissedarı olan.....'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava dilekçesinde, davalı sitede site yönetim kurulunca Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca yapılması gereken yıllık kat malikleri olağan toplantısının 24/05/2015 tarihinde, çoğunluk sağlanamaması halinde ikinci toplantının 31/05/2015 tarihinde yapılmasına karar verildiğini, ilk toplantıda çoğunluk sağlanamadığından ikinci toplantının çoğunluk aranmaksızın 31/05/2015 tarihinde gerçekleştirildiğini, toplantı tutanağının kendisine 26/06/2015 tarihinde verildiğini, ancak site yönetim planının 12. maddesi uyarınca olağan toplantıların her yıl Ocak, Nisan, Temmuz veya Ekim aylarının herhangi birinde yapılması gerektiğini, aynı yerde oturdukları halde kendilerine toplantı çağrısı yapılmadığını...

                  Sayın çoğunluk tarafından davacı aleyhinde Yasa'da yer almayan disiplin para cezasına hükmedilmesi, Ceza Hukuku'nun temel kurallarından olan "suç ve cezada kanunilik" ilkesine aykırıdır. Davacının talebi HMK 361 vd. maddelerinde düzenlenen temyiz talebi niteliğinde bulunmadığından çoğunluk görüşünün aksine HMK 368 maddesi hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle davacı aleyhinde, yasal dayanağı olmayan disiplin para cezasına hükmedilmesine ilişkin sayın çoğunluk görüşüne karşıyız....

                    UYAP Entegrasyonu