Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Yoksulluk Nafakası - Ziynet ve Çeyiz Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; yoksulluk nafakası, ziynet ve çeyiz alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 218.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.12.2019 (Prş.)...

    İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/1. maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilerek, baba ile müşterek çocuk arasında şahsi ilişki kurulmasına, müşterek çocuk ve kadın lehine aylık 350,00'şer TL tedbir/iştirak-yoksulluk nafakasının erkekten tahsiline, kadın lehine 10.000,00'er TL maddi ve manevi tazminatın erkekten tahsiline, karşı davanın reddine, kadının ziynet alacağı talebinin kabulü ile 43.645,63 TL ziynet alacağının yasal faiziyle erkekten tahsiline, kadının çeyiz alacağı davasının kısmen kabulü ile 8.450,00 TL çeyiz eşyası alacağının davalı-karşı davacıdan tahsiline, kadının fazlaya ilişkin çeyiz eşyası alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı vekili; kusur durumu, asıl ve karşı boşanma davası ile ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık olmak üzere, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden KESİN olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

    Davacı kadın vekili 03.05.2019 tarihli beyan dilekçesi ile tarafların protokol hazırladıkları, boşanma ve sonuçları konusunda anlaştıklarını belirterek, taraflarca imzalandığı belirtilen protokol ibraz edilmiştir. Ancak davalı duruşmalara katılmadığı için yargılamaya devam edilmiştir. 19.09.2019 tarihli ön inceleme duruşmasına davalı katılmamış, davacı vekili beyanında "Dava dilekçemizi ve delil listemizi tekrar ederiz. Taraflar fikren ve ruhen anlaşamamaktadırlar. Aralarında karakter ve mizaç farklılığı vardır. Müvekkilim davalıdan şiddetin her türlüsünü görmüştür. Dolayısı ile biz kusur davalıda olmak şartı ile tarafların şiddetli geçimsizlik sebebi ile boşanmalarına, müvekkilim lehine 1000 TL tedbir- yoksulluk nafakası ile yasal faizli 50'şer binTL maddi manevi tazminat ile ziynet eşyası bedeli fazlaya ilişkin olmak üzere 5000TLnin ziynet eşyası yasal faizli ve müvekkilime ait olan çeyiz ve diğer şahsi ve mutfak, kıyafet kişisel eşyalarının aynen iadesini talep ediyoruz....

    . 2-Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-karşı davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası çoktur....

      Davacı duruşmada alınan beyanında özetle ; Davalı ile anlaşmalı olarak boşanmak istediklerini, dosyaya protokol sunduklarını, hiç bir baskı altında kalmadan protokolü imzaladığını, boşanmaya karar verilmesini, davalıdan maddi ve manevi tazminat, nafaka, ziynet eşyası ve çeyiz eşyası talebinin olmadığını talep etmiştir. Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Davacı ile anlaşmalı olarak boşanmak istediklerini, dosyaya protokol sunduklarını, hiç bir baskı altında kalmadan protokolü imzaladığını, boşanmaya karar verilmesini, davalıdan maddi ve manevi tazminat, nafaka, ziynet eşyası ve çeyiz eşyası talebinin olmadığını talep etmiştir....

      dayanarak, önce red daha sonra kabul kararı verilmesinin yerinde olmadığını, kaldı ki, davacı dava dilekçesinin netice-i talep bölümünde ziynet eşyası ve çeyiz eşyası yönünden bir talepte bulunmadığını, netice-i talep kısmında talep edilmeyen alacak kalemleri hakkında hüküm tesis edilmesi de hukuken mümkün olmadığını, cevaba cevap dilekçesi ile yapılan iddianın genişletilmesine de muvafakatlerinin olmamasına rağmen, mahkemece bu husus nazara alınmadığını, bu nedenle dolayı, çeyiz eşyası ve ziynet eşyası yönünden de mesnetsiz davanın reddi gerekirken, kabulüne karar verilmesinin haksız ve yersiz olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasıyla talepleri doğrultusunda davanın çeyiz eşyası ve ziynet eşyası yönünden de tamamen reddine karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....

      , talep olmadığından davalı lehine çeyiz eşyası, ziynet eşyası, menkul ve gayrimenkul, edinilmiş mal, tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminata ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, 09/09/2021 havale tarihli protokolün 6 ve 7 nolu bentlerindeki hükümlerin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilerek onaylanmasına, bu kararın eki sayılmasına, karar verildiği görülmüştür....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuklar için aylık 300,00 TL tedbir/iştirak, müvekkili lehine 500,00 TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 150.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine, müvekkiline takılan ziynet ve çeyiz eşyalarının müvekkiline iadesine, olmadığı takdirde bedelinin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Türk Borçlar Kanununun 52. ve 58. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat (TMK m. 174/2) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadın, davalı erkekte kaldığını ileri sürdüğü çeyiz ve giyim eşyalarının iadesini talep ve dava etmiş, buna ilişkin harcını da yatırmıştır. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; en son olayda davacı kadının evden kovulduğu, çeyiz ve giyim eşyalarını alamadan sadece üzerindeki kıyafetlerle evden ayrıldığı anlaşılmaktadır. O halde, davacı kadının çeyiz ve giyim eşyası talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ispatlanamadığı gerekçesiyle reddi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Mahkemece davacı kadının ziynet eşyası alacağı davasının ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu