Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

zararın 30 günlük ücretini aşmadığı, ilk derece mahkemesinin işe iade kararında isabetsizlik olmadığı kanaatine varılmıştır....

Asliye Ceza Mahkemesi'nin, sanık ... hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan verdiği 01/11/2012 tarihli kararının, Dairemizin 28.04.2016 tarihli ilamı ile bozulmasına karar verildiği, bozma nedenlerinden iki numaralı bendin “5271 sayılı CMK'nun 231/6-c maddesinde öngörülen zararın maddi zarar niteliğinde olup manevi zararı kapsamadığı, bu itibarla maddi zarar doğurmayan ya da doğurma ihtimali bulunmayan suçlarda bu koşulun aranmasına gerek bulunmadığı, sanığın suç tarihinde sabıkasız olduğu ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunda mahiyeti itibariyle tazmini gerektirir bir zarar da bulunmadığı gözetilmeden aynı Yasa'nın 23l/b bendinde yer alan ölçütün tartışılıp değerlendirilerek karar verilmesi yerine, “Zararın karşılanmaması ve koşulları bulunmadığından” şeklindeki yetersiz gerekçe ile CMK'nun 231/5. maddesinin uygulanmamasına hükmedilmesi” şeklinde olduğu, buna rağmen 31/10/2018 tarihli hükümde de sanık hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan “Zararın karşılanmaması...

    Zaman unsuru, çalışanın iş gücünü belirli veya belirsiz bir süre içinde işveren veya vekilinin buyruğunda bulundurmasını kapsamaktadır ve anılan sürede buyruk ve denetim altında (bağımlılık) edim yerine getirilmektedir. Bağımlılık ise, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir bağımlılıktır. Hizmet akdi, çoğu kez 818 sayılı Borçlar Kanununun 355. maddesinde tanımlanan istisna akdi (eser sözleşmesi) ile karıştırılabilmekte, ikisinin ayırt edilebilmesi bazı durumlarda güçleşmektedir. Çalışan, iş gücünü belirli veya belirsiz bir zaman için çalıştıranın buyruğunda bulundurmakla yükümlü olmayarak, işveren buyruğuna bağlı olmadan sözleşmedeki amaçları gerçekleştirecek biçimde edimini görüyorsa, sözleşmenin amacı bir eser meydana getirmekse, çalışma ilişkisi istisna akdine dayanıyor demektir....

      Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı çalışanın 12.05.2019- 22.04.2021 tarihleri arasında kesintisiz olarak CCTV görevlisi olarak çalıştığını, Davacı çalışanın işe diğer davalı Talon Güvenlik’ T3 A.Ş. projesinde başladığını, başladığını,01.07.2019 tarihinde tüm hak ve alacaklarıyla davalı şirket Hürriyet Gazetecilik bünyesine devredildiğini, İki şirket arasında işyeri devri yapılmış olması nedeniyle devir hükümleri gereği davacı çalışanın işçilik haklarından her iki davalı şirketin iş Kanunun 6. maddesi gereği müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, davacı çalışanın haksız ve hukuka aykırı bir şekilde işten çıkartıldığını, Davacı çalışanın davalı şirkette CCTV görevlisi iken 22.04.2021 tarihinde aynı projede normal güvenlik görevlisi olarak sahada çalıştırılmak istendiğini, davacı çalışana verilmek istenen pozisyonda statü ve unvan düşüklüğü olduğunu, sabit bir noktada çalışırken sahada farklı noktalarda çalışacağını, davalı şirketin esaslı değişiklik yaptığını, CCTV...

      Danıştay Savcısı : … Düşüncesi : Dava, davacı sigorta şirketince kasko sigorta poliçesi ile sigortalanmış olan işyerinin 15.11.2003 tarihinde … Sinegog binasına yapılan terör saldırıcısı sonucu meydana gelen zararının sigortalısına ödendiğinden bahisle, bu zararın rücuen davalı idareden yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince; uyuşmazlığa konu zararın terör eyleminden kaynaklı olması nedeniyle 5233 sayılı Yasa kapsamında olduğu ancak anılan Yasanın 9/5. maddesi hükmü gereğince bu tür zararların tazmini için Devlete rücu edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. 15.11.2003 tarihinde meydana gelen terör olayı nedeniyle davacı sigorta şirketince sigortalısına ödenen zararın tazmini istemiyle 7.4.2004 ve 8.4.2004 tarihlerinde davalı idarelere başvurulduğu ve bu başvuruların 4.5.2004 ve 9.4.2004 tarihli işlemlerle reddi üzerine, anılan zararın tazmini istemiyle 25.5.2004 tarihinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır....

        2.3.2000 tarihli … Gazetesi'nde yer alan haber üzerine babalarının … terör örgütü mensuplarınca öldürüldüğünü öğrendikleri, uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle 12.4.2000 tarihinde davalı idareye başvurdukları, istemlerinin davalı idarece zımnen reddi üzerine 1.8.2000 tarihinde sosyal risk ilkesi uyarınca uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle tam yargı davası açtıkları anlaşılmaktadır....

          Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davalı işverene ait Sal yemekleri işyerinde garson olarak çalışan ölen sigortalının geçirdiği kazanın benzinlik civarında gerçekleştiği ve tutulan kaza tespit tutanağı ile yaya olan ölen sigortalının araç önüne birden çıkmasıyla kazanın meydana geldiği, bir davalı işyeri çalışanın iş mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesindeki ifadelerinin açıkça çeliştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacının oğlu olan ... 23.11.2005 tarihinde geçirdiği kaza sonucunda ölmüştür. Ölen sigortalının 23.11.2005 tarihine kadar 506 sayılı Yasa kapsamında toplam 841 gün sigortalı çalışması bulunmaktadır....

            İş Mahk. ...E. sayılı dava o davada davacı olan mağdurun, taşeron işçisi olması ve poliçede taşeron teminatı bulunmaması dolayısıyla tazminat ödemesi yapılmadığını, Poliçenin ilk sayfasında ''Sigortalı İntek ...' nin riziko adresinde bulunan işyerinde meydana gelebilecek iş kazaları sonucunda işverene terettüp edecek hukuki sorumluluk nedeniyle işverene bir hizmet akdi ile bağlı ve Sosyal Sigortalar Kurumuna tabi işçiler veya bunların hak sahipleri tarafından işverenden talep edileceğini ve Sosyal Sigortalar Kurumu' nun sağladığı yardımların üstündeki ve dışındaki tazminat talepleri ile yine aynı kurum tarafından işverene karşı iş kazalarından dolayı ikame edilecek rücu davaları sonunda ödenecek tazminat miktarlarını yukarıda belirtilen limitler çerçevesinde temin eder'' şeklinde olduğunu, ... 1. İş Mahkemesi ...E. ...K....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini, TMK'nun 1007. maddesi uyarınca zararın tazmini için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemli asıl ve birleştirilen davalardan dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini, birleştirilen dava ise TMK'nun 1007. maddesi uyarınca zararın tazmini için açılan ilk davada saklı tutulan bölümün tahsili istemine ilişkindir....

                Anılan maddede yer alan, “iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir.” hükmü karşısında; ilk peşin sermaye değerli gelirin, Kurum yararına tazmini mümkün kısmının belirlenebilmesi için gerçek zarar tavan hesabı yapılması zorunluluğu bulunmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu