Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/05/2019 NUMARASI : 2017/570 ESAS - 2019/245 KARAR DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı çalışanın davalı İşyerinde 2004 Mart - 21,08,2017 tarihleri arasında haftanın 6 günti 09.00- 18.00 saatleri arasında Soğutma Teknisyeni olarak çalışırken, davalı işverenliğin 21.08.2017 tarihinde Noter aracılığı ile gönderdiği ihtarnamede yer alan hırsızlık suçlaması ile sözleşmesinin 4857 Sayılı Kamın'un 25/II-c maddesi doğrultusunda feshedildiğini, işten ayrılış aşamasında 20 günlük ücret ödendiğini, çalışanın olay günü hırsızlık yapmadığını, çalışanın son aylık net maaşının 2,000.00 TL olduğunu, yemek ve yol ücretinin işveren tarafından karşılandığını, dini bayramlarda 1 gün çalışılmayıp diğer günler çalışıldığım, resmi bayramlarda çalışılmadığını, çalışanın 2016 yılından kalan 4 gün karşılığı yıllık ücretli izin alacağı olduğunu, anılan bu nedenlerle 13.000,00...

Bu bağlamda çalışanın işini kaybetme riski olmaksızın verilen görevi reddetme hakkına sahip olması (ki bu iş görme borcunun bir ifadesidir) önemli bir olgudur. Böyle bir durumda çalışan kişinin bağımsız çalışan olduğu kabul edilmelidir. Çalışanın münhasıran aynı iş sahibi için çalışması da, yeterli olmasa da aralarında bağımlılık ilişkisi bulunduğuna kanıt oluşturabilir. Dikkate alınabilecek diğer bir ölçütte münhasıran bir iş sahibi için çalışan kişinin, ücreti kendisi tarafından ödenen yardımcı eleman çalıştırıp çalıştırmadığı, işin görülmesinde ondan yaralanıp yararlanmadığıdır. Bu durumun varlığı çalışma ilişkisinin bağımsız olduğunu gösterir. Kişi kendi muvazaasına dayanmaz ise de iş ilişkisi kapsamında işverene bağımlı olarak çalışan işçinin, işverenin talimatı ile harekete etmesi nedeni ile bu ilişkinin kayden iş ilişkisi kapsamında çıkarılması, işçinin muvazaalı işlem olduğunu isleri sürmesine neden olmaz....

    İdarenin yürütmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmetine ilişkin olarak uygulamaya koyduğu plan ve projeye göre tesislerin kurulması, işletilmesi ve bakımı sırasında kişilere verdiği zararların tazmini istemiyle açılacak davaların çözüm ve görümü, idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları ihlal edilenler tarafından açılacak tam yargı davaları kapsamında yargısal denetim yapan idari yargı yerine; idarece herhangi bir hakka haksız müdahalede bulunulduğu, plan ve projeye aykırı iş görüldüğü iddiasıyla açılacak zararın tazmini davalarının haksız fiillere ilişkin özel hukuk hükümlerine göre çözümü ise adli yargı yerine ait olacaktır. Nitekim, aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulunun 02.02.2011 gün 2010/7-673 E., 2011/2 K.; 04.05.2011 gün 2011/3-227 E., 2011/285 K. ve 05/03/2014 gün 2013/4-415 E., 2014/199 K. sayılı ilamlarında da vurgulanmıştır....

      ya çarpması nedeniyle ölümüne sebebiyet verdiği, davaya konu olay nedeniyle taksirle ölüme sebebiyet verme suçundan ... Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatıldığı ve akabinde kamu davası açıldığı, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile yürütülen yargılama dosyasının halen derdest olduğu, davacılardan müteveffanın eşi olan ... lehine, destekten yoksun kalma tazminatı olarak maddi zararın tazmini için kazaya sebebiyet veren davalının maliki olduğu aracın zmms poliçesini düzenleyen sigorta şirketi olan ... Sigorta A.Ş. aleyhine İzmir ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, hem İzmir .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı maddi tazminat talepli davanın hem de huzurdaki manevi tazminat talepli davanın konusu, müvekkilleri ... ve ...'ın babası, ...'nin eşi olan merhum ...'...

        İşin işverene ait işyerinde görülmesi, malzemenin işveren tarafından sağlanması, iş görenin işin görülme tarzı bakımından iş sahibinden talimat alması, işin iş sahibi veya bir yardımcısı tarafından kontrol edilmesi, bir sermaye koymadan ve kendine ait bir organizasyonu olmadan faaliyet göstermesi, ücretin ödenme şekli kişisel bağımlılığın tespitinde dikkate alınacak yardımcı olgulardır. Sayılan bu belirtilerin hiçbiri tek başına kesin bir ölçü teşkil etmez. İşçinin, işverenin belirlediği koşullarda çalışırken, kendi yaratıcı gücünü kullanması, işverenin isteği doğrultusunda işin yapılması için serbest hareket etmesi bu bağımlılık ilişkisini ortadan kaldırmaz. Çalışanın işyerinde kullanılan üretim araçlarına sahip olup olmaması, kar ve zarara katılıp katılmaması, girimcinin sahip olduğu karar verme özgürlüğüne sahip olup olmaması bağımlılık unsuru açısından önemlidir....

        Maddesi gereğince haklı sebeple iş sözleşmesini feshetmeleri ile son bulduğunu belirterek davanın reddini ve şirkete verdiği 5000,00TL maddi zararın davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; karşı dava ile talep edilen maddi zararın ispatlanamadığı, ortadan kaldırma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporu içeriğine göre davacının en son net 1350,00TL, brüt 1888,35TL ücretle çalıştığı açıklanarak asıl davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, karşı davanın reddine karar verilmiştir....

        Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır. İşçinin eleştiri sınırları içinde kalan söz ve davranışları ise, işverene haklı fesih imkânı vermez. Somut olayda; davacı ve dava dışı ... isimli çalışanın davalı şirket adına dava dışı üniversite arasında imzalanan hastane bilgi yönetimi sözleşmesine davacı ve diğer çalışan lehine, davalı şirketin bilgisi olmaksızın sözleşme maddesi koydukları gerekçesi ile, iş sözleşmesi feshedilmiştir. Mahkemece bu durum işveren açısından haklı fesih nedeni kabul edilmiş ise de, dosya kapsamından davacının davalı şirket adına sözleşme yapma yetkisi bulunmadığı açıktır....

          un davalı bankada çalışırken yüksek oranda faiz geliri ve paranın özel havuz sitesinde değerlendirilmesi halinde fazla gelir elde edileceği beyanı üzerine müvekkilinin de mevduatını davalı bankaya yatırdığını, müfettiş incelemesi sonucunda davalı çalışanın müşterilerin bilgisi ve onayı olmadan hesaplardan para transferleri yaptığının tespit edildiğini, davalı bankanın da özen ve denetim yükümünü yerine getirmediği gibi adam çalıştıran sıfatı ile sorumlu olduğunu ileri sürerek şimdilik 1.000 TL'nin haksız edinim tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 27.12.2017 tarihinde harcını yatırdığı ıslah dilekçesi ile talep sonucunu 119.620 TL'ye çıkarmıştır....

            Mahkemenin verdiği karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 09.07.2014 tarihli ilamı ile, “...İş aktinin haklı olarak feshedilip edilmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Davacı iş aktinin haksız olarak feshedildiğini iddia ederken davalı, davacının oteldeki bulaşık makinesine verdiği zarar nedeni ile haklı olarak iş aktinin feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece zarar verici olay nedeni ile davacının kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa oranı, bu kusura göre davacının verdiği zarar miktarının tespitine yönelik gerekirse keşif ve bilirkişi incelemesi yapılmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacının, dava dilekçesinde günde 1 saat ara dinlenme kullandığını beyan ettiği halde mahkemece davacının bu beyanı gözetilmeksizin talep aşılmak sureti ile fazla mesai alacağına hükmolunması hatalı olduğu” gerekçesi ile bozulmuştur....

              ; davalının tutumu nedeniyle vergi borçlarının ödenememesinden ötürü uğranılan zararın; alt işverenin işçi alacaklarından üst işverenin sorumlu olması nedeniyle işçi alacaklarından doğan ve bir kısmı yargıya intikal etmiş olan zararların; davalı üst işverenin davacı alt işverene yaptırdığı işlerden dolayı 3.şahıs şirket ve kişilere olan çek ödemelerinden oluşan zararın; davalı üst işverenin davacı alt işverene yaptırdığı işlerden dolayı yapılan yatırımların, davalının yaptırımları nedeni ile şirketin finans durumunun bozulması neticesi kredi kullanılması ve oluşan banka ve kredi borçlarına dair zararların; ciro kaybının; 3.şahıs şirket ve kişilere olan borçlarından oluşan zararın; davalı şirketin sözleşmeye aykırı ve zarar verici fiilleri ve muvazaaalı işlemleri nedeniyle şirketin marka değerinde oluşan zararın, davalı üst işverenin davacı alt işverene, kamu ve özel ihalelerine girme teklif detayları ve fiyatlarla ilgili yaptırdığı işlemler ve bazı ihalelere girme izni vermemesi sonucu...

                UYAP Entegrasyonu