Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih : 22.6.2010 Nosu : 238-572 - K A R A R - Dava, ipotek bedelinin artırımı istemine ilişkin olup, uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 6.9.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Artırımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek görülen,...Ceza Mahkemesinin 2003/80 esas, 2003/290 karar sayılı dosyasının getirtilip birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi.20.09.2010 (Pzt.)...

      için 59.649,12 TL olmak üzere toplam 137.923,94 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmış, bu rapor sonrasında davacı vekili tarafından sunulan 06/11/2017 tarihli "harç tamamlama/artırım" dilekçesiyle; belirsiz alacak davası olarak açılan davadaki taleplerinin 6100 Sayılı HMK'nın 107. maddesi 2. fıkrası gereğince bedel artırımı yapılmak suretiyle ... için 78.274,82 TL, ... için 59.649,12 TL'ye, toplam olarak ise 137.924,00 TL'ye yükseltildiği yönünde beyanda bulunulduğu, davalı ... şirketinin ise rapora karşı başvuranların doğum tarihlerinin karıştırılarak tam tersine olarak hesaplamaya esas alınmış olmasının hatalı olduğunu belirterek itiraz beyanında bulunması üzerine Hakem Heyetince davalı vekilinin itirazı haklı bulunmuş ve alınan 08/12/2017 tarihli ek bilirkişi raporu ile ... için 67.342,71 TL, ... için 68.154,00 TL olmak üzere toplam 135.496,70 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanmıştır....

        B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI: Özetle; davacı vekilinin 08.09.2016 tarihli celsede bedel artırımı için süre talebinde bulunduğu, Mahkemece bir haftalık kesin süre verildiği, sonuçlarının hatırlatıldığı, davacı vekilinin 19.09.2016 tarihinde bedel artırım dilekçesini uyap sistemi üzerinden gönderildiği, mahkemece verilen kesin süre içerisinde dilekçenin sunulmadığı ve karşı taraf lehine usulü kazanılmış hak doğduğundan bahisle dava dilekçesinde talep edilen miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, mahkemece verilen kesin sürenin son gününün 15.09.2016 tarihi olup, bu tarihin 11-18.09.2016 tarihleri arasında idari izinle uzatılan kurban bayramı içinde kaldığı, idari iznin tatil günü olmayıp, davacı vekilinin dilekçesini 15.09.2016 vermesi gerektiğinden İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun bulunarak davacı taraf istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

          kabulüne karar verilmesi gerekirken 13.02.2018 tarihli bedel artırımı dilekçeleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, 16.04.2020 tarihli dilekçelerinde talep ettikleri vechile 4.237,60- TL geçici iş göremezlik, 18.979,22- TL kalıcı maluliyetten kaynaklı tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tazminine karar verilmesini talep etmiştir....

          Belediyesine başvurulduğunda ruhsatlı binanın hatalı şüyulandırma işlemi ile yola tecavüzlü hale getirildiğinin anlaşıldığı, binanın yola tecavüzlü kısmının satın alınması gerektiği bu işlem için 5 kat malikinin birlikte müracaatının gerekli olduğunun yazılı olarak bildirildiği, davalının satınalma işlemine yanaşmaması nedeni ile ... Belediyesi Encümeninin 01/12/2015 tarihli kararı ile yola tecavüzlü yapının 1 ay içinde ruhsatlandırılması aksi takdirde binanın yıktırılmasına karar verildiği, yasa gereği zorunlu iskan izninin alınabilmesi, ihdas işlemi uygulanarak ......

            Davada yoksulluk ve iştirak nafakasının artırımı talep edilmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak dosya içerisinde mevcut boşanma ve nafakaya ilişkin dava dosyasında, davacıya boşanma kararının kesinleşmesine kadar 150.00 TL tedbir, karar kesinleştikten sonra aynı miktarda yoksulluk nafakası olarak nafaka bağlandığı anlaşılmaktadır....

              Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı Bakanlık vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı kısmi alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden kıdem tazminatı dışında hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken kıdem tazminatı dışındaki diğer alacaklar için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.un 438/...

                Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: YARGITAY KARARI 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı şirket iflas idaresi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davacı kısmi alacak davası açmış olup bu dava türünde faiz başlangıcı yönünden kıdem tazminatı dışında hüküm altına alınan alacaklar bakımından dava dilekçesi ile istenen miktar için dava, ıslah (talep artırımı) dilekçesiyle artırılan miktar için ise, ıslah (talep artırımı) tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken kıdem tazminatı dışındaki diğer alacaklar için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile 1086 sayılı...

                  Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/447 Esas – 2011/394 Karar sayılı dosyasında, temyize konu yargılama nedeniyle sanığın tutuklulukta ve gözaltında kaldığı sürelerin mahsubuna karar verilmiş olması karşısında mükerrer mahsuba neden olunmaması hususunun infaz aşamasında gözetilebileceği belirlenerek yapılan incelemede; Sanığın 5237 sayılı TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca temel ceza olarak verilen 1 yıl 6 ay hapis cezasının, TCK'nin 86/3-e maddesi uyarınca yarı oranında artırımı sonucunda sanığa 1 yıl 15 ay hapis cezası yerine 2 yıl 3 ay hapis cezası verilmesi, yine bu ceza miktarının TCK’nin 87/2-b maddesi uyarınca iki kat artırımı sonucunda 3 yıl 45 ay hapis cezası yerine 6 yıl 9 ay hapis cezası verilmesi, sonuç ceza doğru olarak uygulandığı ve sonuca etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır....

                    UYAP Entegrasyonu