Şöyle ki; 1- )Dava konusu taşınmaz ile aynı bölgede daha merkezi konumda bulunan Samandıra 1511 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili olarak İstanbul 28. Asliye Hukuk Mahkemesine açılıp 2017/476 esas sayılı dosya üzerinden görülen davada taşınmaza 13.02.1995 değerlendirme tarihi itibariyle 12- TL/m² üzerinden bedel takdir olunduğu ve bu rakam üzerinden verilen kararın taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 5.H.D. tarafından 2019/794 E. 11223 K. sayılı kararla onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır....
Ancak; 1-Kamulaştırma bedelinin hüküm fıkrasında açıkça belirtilmemesi, 2-Belirlenen kamulaştırma bedelinden acele el koyma dosyasında bloke edilen bedel çıkarıldıktan sonra bankaya yatırılan ve davalılara ödenmesine karar verilen 9725,69 TL olduğu halde, maddi hata ile 9275,69 TL olarak yazılması, 3-Faiz başlangıç ve bitiş tarihlerinin hüküm fıkrasında açıkça yazılmaması, 4-Dava konusu taşınmaz ...Mahallesinde olmasına rağmen, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)Ayrı bir bendi olarak (Davaya konu ......
Sonradan ortaya çıkan alacakların bedel arttırımı suretiyle dava dilekçesindeki " kurumun zararları " ifadesine sığınılarak hüküm altına alınması sağlanamaz. Dava dava dilekçesinde açıkça PSD ve cenaze giderinden bahsetmiştir. Bu itibarla bedel arttırım sırasında da bu iki kalem alacak bakımından da istenebilecek tutarlar saptanarak hüküm kurulması fazla isteğin ise reddi gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur." gerekçesiyle, "Davacının davalı T4 'a karşı açmış olduğu davanın reddine, Davalı şirkete karşı açılmış davanın Kısmen kabulü ile, Davalı şirketin % 70 kusurlu olduğu kabul edilmek kaydı ile hesaplanan 73.428,70 TL PSD alacağının onay tarihi 11/08/2014 den itibaren ve 270,20 TL cenaze gideri alacağının ödeme tarihi itibarı ile yasal faizle birlikte şirketten alınarak kuruma verilmesine, Davacının artan kısma ilişkin isteğinin reddine" karar verilmiştir....
Encümeninin 10/08/1999 tarih ve 1535 sayılı kararı ile 528 parselde İmar Kanunu 18. madde gereği şuyulandırma işlemi yapıldığını, şuyulandırma idari yargıda iptal edildiğinden şuyulandırma işlemi ile oluşturulan Şirinevler Mah. 1427 ada, 1 parsel, 1431 ada 1 parsel, 1485 ada 1 parsel, 1494 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda hisseli olarak tescil edilen parsellerinin iptali ile geri dönüşüm işlemlerinin yapılarak Cumalıkızık Mah. 528 sayılı parselin müvekkili adına tescili ile kadastral durumun eski hale getirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Belediyeler; davanın reddini savunmuşlardır. Davalı ... vekili; husumet itirazında bulunarak, davayı kabul etmediğini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen ilk hükmün Yargıtay 16....
halinde gerekçeli karar (kesinleşme şerhli) suretinin ilgili mahkemesinden istenmesi için, 4- Ezine Kadastro Mahkemesinin 1979/127 Esas sayılı dava dosyasına ilişkin gerekçeli karar suretinin ilgili mahkemesinden istenerek evraka eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 14.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1) Dava konusu 5524 ada 5 sayılı imar parselinin ve 1097 (125) sayılı ihdas parselinin ilk tesislerinden itibaren tedavüllü tapu kayıtlarının (geldi ve gitti kayıtları denetlenebilir biçimde kütük sayfalarının) ve ayrıca sicil kayıtlarının dayanağı belgelerin (imar uygulamalarına ilişkin Belediye Encümen kararları, şuyulandırma cetvelleri, tescil bildirim beyannamelerinin, vs. onaylı suretlerinin) getirtilmesi; 2) 1097 (125) parsel sayılı taşınmazın ihdasen tesciline ilişkin ihdas beyannamesinin celbiyle, bu parselin Seyhan Belediyesi tarafından hangi Encümen kararı ile hangi bölge düzenleme sahasında imar uygulamasına tabi tutulduğunun açıklığa kavuşturularak ilgili belgelerin (Encümen Kararı, şuyulandırma cetveli, vs) temin edilmesi; 3) Çekişmeli imar parselinin sicil...
Belediyesinin 38 nolu imar düzenlemesi yaptığı, daha sonra aynı bölgede ...Büyükşehir Belediyesi'nin 37 nolu 3. etap imar uygulamasını gerçekleştirdiği, ilk uygulama sırasında devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması ve park alanında kalması nedeni ile tescil harici bırakılmış olan ve haritada (A) harfi ile gösterilen yerin bulunduğu alanın konut alanı olması nedeni ile 28.02.2007 tarih 420 sayılı encümen kararına istinaden yapılan 2. uygulamada ihdasen oluşturulan 1460 parselin 878,59 metrekare yüzölçümündeki bölümünün Büyükşehir Belediyesi adına 09.08.2007 tarihinde tescil edildiği, 38 nolu imar uygulamasına yönelik bir iptal kararı olmadığı ancak 37 nolu 3. etap imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edilerek, idari yargı kararının kesinleştiği, ilk uygulama ile yol alanı olması nedeni ile ihdas edilmeyen (A) harfi ile gösterilen yerin ikinci uygulama ile konut alanı olduğu gerekçesiyle 1460 parsel adı altında Büyükşehir Belediyesi adına tescil edildiği bildirilmektedir...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede fiili imar uygulaması yapıldığı, ilan süresi içerisinde itiraz olmadığı ve tapuya tescil için dosyaların Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gönderildiği ileri sürülmesi üzerine, Dairemizin 19.01.2012 tarihli geri çevirme kararı ile; imar uygulaması sonucu yeni tapuların oluşup oluşmadığı, oluştu ise düzenlenen parselasyon planı, şuyulandırma cetvelleri ve yeni oluşan tapu kayıtları getirtilerek birlikte gönderilmesi istenilmiştir. Ancak; Getirtilen belgelerden, davalı ......
Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.05.2012 tarihli ve 2010/203 E. 2012/339 K. sayılı kararı ile; davanın şuyulandırma bedelinin artırılması istemine ilişkin olduğu, davacıların murisinin taşınmazda mahkeme kararı ile paydaş olduğu, bilirkişi raporlarına göre davacının payı olan 550,03 m2’lik kısmın tamamın bedele dönüştürüldüğü, her ne kadar teknik bilirkişi kurulu taşınmazın m2'si için 350TL değer belirlemiş ise de, dava dilekçesinin açıklamalar kısmında bulunan 4 nolu bendinde yer alan "dava konusu taşınmazlarda davalı idarece m2 birim fiyatı olarak takdir edilen 1,00TL den 300TL ye yükseltilmesine karar verilmesi gerekmektedir." şeklindeki ifade nedeniyle talepten fazlasına hükmedilemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 465,68TL olan şuyulandırma bedelinin 54.786TL’ye yükseltilmesi suretiyle aradaki fark olan 54.320,32TL’nin dava tarihi olan 30.03.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak payları oranında davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin...
ye yönelik olarak gerçekleştirmesi karşısında; TCK'nin 86/1. maddesine göre temel hapis cezasının, aynı olayda iki nitelikli halin (TCK 86/3...a. ve 86/3...e. maddelerinin) birleşmesi nedeniyle alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi gerekirken yazılı şekilde cezanın alt sınırdan belirlenmesi suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz olmadığından, sanık hakkında TCK'nin 86/1. maddesi uyarınca verilen hapis cezasının aynı kanunun 86/3...e.maddesi gereği arttırımı sırasında 86/3...a. maddesinin gösterilmemesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olduğundan ve yine Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de; bu hususlar infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır....