edilen bedelden acele el koyma bedelinin mahsubu ile oluşan fark bedel üçer aylık vadeli hesaba yatırılmış olup, fark bedelin 07.10.2021 tarihli ara karar ile ödenmesine karar verildiğinden, fark bedele 15.03.2018 tarihinden ara karar tarihi olan 07.10.2021 tarihine kadar yasal faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ,faiz başlangıç ve bitiş tarihlerinin hatalı gösterilmesi, Doğru görülmemiştir....
Ancak; Davacı tarafın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL üzerinden dava açmış olduğu, davanın konusuz kalması öncesinde ıslah yahut bedel arttırımı yapmadığı, davanın konusuz kalması sonrası 27/12/2018 tarihli dilekçesiyle bedel arttımı yaparak 15/03/2019 tarihinde tamamlama harcını yatırdığı, konusuz kalan dava bakımından yapılan bedel arttırımı yahut ıslahın hüküm doğurmayacağı, buna göre de karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince hükmedilen vekâlet ücretinin kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği gözetilmeksizin fazla vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzeltilerek yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/2 maddesi gereğince kısmen KABULÜNE, B) İstanbul 23....
Gereği görüşülüp düşünüldü: İddianamedeki anlatımda "şüphelinin müştekinin rızası dışında müştekinin kızı olan mağduru evinde barındırarak alıkoyduğu"nun belirtilmesi, mağdur ve sanığın anlatımlarına göre de mağdurenin değişik zamanlarda birden fazla kez sanığın evine gidip orada kaldığının kabul edilmesi ve Mahkemece duruşmada ilk defa ortaya çıkan durum nedeni ile TCK.nın 43. maddesi gereğince ek savunma verilerek ceza arttırımı yapılmış olması nedeni ile Tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir. Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre, sanığın suçun sübutuna, usul ve yasaya aykırı karar verildiğine yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 18.05.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bahse konu taleplerin haksız ve mesnetsiz olduğundan işbu idare aleyhine açılan davanın reddini, 6487 sayılı Bazı Kanunlar İle 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile 2942 Sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 6 hükmü ile Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan taleplerin, bedel talep edilmesi hâlinde bedel tespiti ve diğer işlemler bu madde hükümlerine göre yapıldığını, bu maddeye göre yapılacak işlemlerde öncelikle uzlaşma usulünün uygulanmasının dava şartı olduğunu, taşınmazın nitelikleri ve imar uygulama işleminin yapıldığı tarih...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde kamulaştırma bedelinin arttırılması ile faiz ve masrafların davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Geri çevirme kararı üzerine dosyaya davacılar vekili tarafından sunulan 23.12.2005 havale tarihli dilekçe ile diğer bilgi ve belgelerden adlarına bedel arttırımı istemli olarak dava açılan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ..., ... ve ...'nin davacılar vekili olarak duruşmalara katılan Av. ...'e vekaletname vermedikleri anlaşılmıştır....
1 parseldeki taşınmazın dayanağının ne olduğu dosyadaki şuyulandırma cetveline ilişkin Belediye encümen kararları şuyulandırma cetvelindeki bu çelişkinin nereden kaynaklandığı ilgili Belediye İmar Müdürlüğünden sorulduktan, Sonra, alınacak cevapla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda şuyulandırma sonucu oluşan tapu kayıtları ve ölçekli krokileri getirtilip, yeniden yapılacak keşifte bu kayıtlar zemine uygulanmak suretiyle kamulaştırmasız el atmanın bulunup bulunmadığı tesbit edilerek, yeni oluşan taşınmazlarda el atma söz konusu olmadığı takdirde davanın konusu kalmayacağından karar verilmesine yer olmadığına ilişkin karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile tapu kaydı kapatılmış parsel hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, 2) 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7. fıkrası uyarınca; harç ve vekalet ücretinin bedel tespiti davalarında öngörüldüğü şekilde maktu olarak belirlenmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının açıklanan nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları doğrultusunda BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle...
ın sevk ve idaresindeki araçla, 06.01.2007 tarihinde karıştığı tek taraflı ... kazasında hayatını kaybettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı anne ... ve baba ... için 2.000,00'er TL maddi ...ın, temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, bedel arttırımı dilekçesi ile maddi ... talebini arttırmıştır. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre davanın kabulü ile davacı ... için 18.596,07 TL, davacı ... için 16.824,67 TL'nın, dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi ve davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, taşınmazda kalıcı bir el atma bulunmadığını, taşınmazda bulunan irtifak şerhinin değer azaltıcı unsur oluşturacağını belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmazlar bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
maddesi uyarınca verilen cezasının aynı kanunun 86/3-a. maddesi gereği arttırımı sırasında 86/3-e.maddesinin gösterilmemesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 25.09.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi....