Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gıda Ltd.Şti'nin ilk tescil tarihlerinden itibaren ortakları, yetkili temsilcileri, merkez ve şube adresleri ile bunlarda meydana gelen değişiklikleri gösterir kayıtların ilgili ticaret sicil memurluğundan istenilerek temyiz incelemesi yapılmak üzere geri gönderilmesi; süresi içinde harcı yatırılmadığı takdirde kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 13.3.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı vekilinin istinaf itirazı aleyhine hüküm altına alınan vekalet ücreti ve yargılama giderine yöneliktir. Dosya içerisinde yer alan 03/03/2020 tarihli ticaret sicil gazetesinden dava konusu yerin şube olarak tescil edildiği ilan edildiği anlaşılmıştır. Dava tarihinden sonra dava konusu adres şube olarak ticaret siciline tescil edildiğinden dava konusuz kalmıştır. Dava tarihi itibarıyla haklılık durumu gözetilerek harç ve yargılama giderlerinin hüküm altına alınması gerekir. Somut olayda davacı tarafından şube olarak tescili koşulları oluşan adresin şube tesciline yönelik davet yazısına rağmen davalının şube tescilini gerçekleştirmediği iddiasıyla işbu dava açılmıştır. Yargılama aşamasında uyuşmazlığa konu adreste yer alan iş yeri şube olarak tescil edilmiştir. Gelinen aşamada uyuşmazlığa konu adresteki iş yerinin şube tescil koşullarının dava tarihi itibarıyla var olduğu davalı tarafça kabul edilerek şube tescili yapılmıştır....

      Görüldüğü üzere, anılan 20. madde, hem resmi satış sözleşmesini yapan notere ve hem de, alıcıya tescille ilgili yükümlülükler getirmektedir. Yine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 5. maddesinin (a) bendi, araçların plaka ve belgelerini vermek ve bu amaca yönelik hizmetleri yürütmek üzere her ilde ve gerekli görülen ilçelerde tescil şube veya bürolarının kurulacağını öngörmekte; maddenin "Görev ve yetkiler" başlıklı (b) bendinde ise; araçların tescil işlemlerini yaparak belge ve plakalarını vermek (fıkra;7) ve Ülke çapında taşıtların ve sürücülerin sicillerini tutmak, teknik ve hukukî değişikliklerini işlemek, istatistiki bilgileri toplamak ve değerlendirmek (fıkra:9), trafik tescil şube ve bürolarının görevleri arasında sayılmaktadır. Bu hükümlere göre, araçların trafiğe tescil edilmesi ve sicillerinin tutulması, Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı olarak kurulan Trafik Hizmetleri Başkanlığı bünyesindeki Trafik Tescil Şube veya Bürolarının görevi ve yetkisindedir....

        in kendisi adına aldığını ve aracın bu durumundan haberdar olmadığını savunması, Mürsel'in ise müştekiye ait ... plakalı aracı çalmadığını, ancak ... adına vekaleten araç satın almış olabileceğini, tam olarak hatırlamadığını belirtmesi karşısında; söz konusu ... plakalı aracın ilk tescil tarihinden itibaren kayıt maliki ve bundan sonraki maliklerinin tespiti ve alım satıma dair noter devir belgelerinin Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden getirtilmesi suretiyle sanıkların eline ne şekilde geçtiğinin ve sanıklara bu aracı satan kişinin tespiti ile bu kişinin aracı ağır hasarlı olarak ya da mevcut haliyle olduğu gibi satıp satmadığının belirlenmesinden sonra sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 21/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Pasif sorgulama sonucu elde edilen bilgilere göre üçüncü kişilere devri gerçekleşen araçların kime satıldığı, alıcısı ve satıcısının ad soyad bilgilerinin ilgili Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğünden sorulması yönündeki talebi ile yapılacak sorgulamada takibe nazaran 3.kişi konumunda bulunan ve hali hazırdaki malike ait bilgilere de ulaşılması mümkün olduğundan bu talebin Anayasal güvenceye bağlanan kişisel verilerin korunması düzenlemesine aykırı olduğu açıktır. İcra Müdürlüğünün red kararı hukuka uygun görülerek mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur....

          Mahallesi ...Caddesi No:16'da bulunan davalı işyerinin 2011 yılından bugüne kadar faaliyette olduğunun tespit edildiğini, adı geçen firmaya 6762 sayılı ... gereğince tescil daveti gönderildiğini, davalı işyeri tarafından belirtilen adreste arıza, bakım, onarım, tahakkuk ve tahsilat yapıldığını ileri sürerek, firmanın şube kaydının re'sen yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.. Davalı vekili, şirketlerinin şube vasfına haiz il müdürlüklerinin bulunduğunu, ilçelerde ise irtibat binaları yer aldığını,...İşletme Başmühendisliği'nce bağımsız muamele yapılmadığı gibi ayrı bir sermayesi ve bağımsız bir muhasebesi de bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı işyerinin sözleşme yapmak amacıyla icapta bulunup yapılan icapları kabul edebildiği, üçüncü kişilerle bağımsız şekilde ve doğrudan hukuki işlem ehliyetine haiz olduğu, ...'...

            ta .... sayılı plakada yakalandığı, ayrıca 1984 model Man marka .... motor .... şasi numaralı çekicinin de aynı şekilde ... adına kayıt ve tescillli .... sayılı plakaya tanzim edilmiş sahte trafikten çekme belgesi ile İstanbul Gayrettepe Trafik ve Tescil şube müdürlüğünden tarafikten çekildiği, aracın ... tarafından Karabük ....Noterliğinin 22/09/1997 tarih ve 7662 sayılı satış sözleşmesi ile sanık ...'nın bu satış sözleşmesi ve sahte çekme belgesi ile Karabük Trafik ve Tescil Şube Müdürlüğüne ....sayılı plaka üzerinden aracın nakil ve tescilini yaptırdığı, daha sonra .... Noterliğinin 29/09/1999 tarih ve 09867 sayılı satış sözleşmesi ile aracı 26.000 DM karşılığında sanık ...'a sattığı, sanık ...'un çekiciyi Silopi Trafik Tescil Denetleme Büro Amirliğinde .... sayılı plakaya nakil ve tescil ettirdiği, aracın .... sayılı plakada Silopi İlçesinde sanık ......

              Mahkememizce Antalya Sgk İl Müdürlüğüne, Antalya ...ne ve Vergi Dairesine yazılan yazılara yanıt verilmiş ve cevabi yazıları dosyamız arasına alınmıştır. Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; Şirketin Antalya ...'ne 27.01.2001 tarihinde tescil edildiği, sonra İstanbul ...'ne nakil olduğu, ... tarihinde tekrar Antalya ...'ne nakledildiği, 25.02.2005 tarihinde şirketin Bir ve İki Nolu Antalya Şubelerinin kurulduğu ve davacının İbrahim ... ile birlikte her iki şubeye müşterek imza ile yetkili kılındığı, Bir Nolu Şubenin 28.05.2009 tarihinde, İki Nolu Şubenin 14.05.2009 tarihinde tescil kaydının silindiği, İstanbul ...nce ... tarihinde tescili yapılan 08.06.2005 tarih ve 2005/002 karar nolu ortaklar kurulu kararına göre davacının şirket müdürlüğünden istifasının kabulüne karar verildiği, ortaklığı süresiz olarak temsil ve ilzamı için diğer ortak İbrahim ...'...

                Somut olayda; her ne kadar davacı 16.06.1976 tarihinde tescil edilmişse de vergi ve oda kaydının 31.12.1978 tarihinde sona erdiği, bu tarihten itibaren 14.02.2005 tarihine kadar da 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olmasını gerektirecek hiçbir kaydının olmadığı, aynı zamanda bu tarihler arasında prim ödemesinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının düzenli prim ödemesi de bulunmadığına göre, 2008 yılında yapılan toplu prim ödemesi ile geçmişe yönelik sigortalılık elde etmesi mümkün değildir. Ayrıca, her ne kadar tanıklar davacının 1976 yılından beri kendi nam ve hesabına çalıştığını beyan etmişlerse de tanık beyanları ile de geçmişe yönelik sigortalılık elde edilemez. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

                  Şti. ortaklığından dolayı 04.10.1995 tarihinde davalı Kurumca 1479 sayılı Yasaya tabi olarak zorunlu ... sigortalısı olarak kayıt ve tescil 25.1.2008 tarihinde terkin edildiği, 1997, 1998, 1999, 2000, 2001, 2002, 2003, 2004, 2005 yıllarında prim ödediği, ayrıca 5458 sayılı Yapılandırma Yasasına göre 30.04.2006 öncesi primlerinin 60 ay vadeli olarak yapılandırıldığı, mahkemeye davalı Kurumca verilen 18.02.2010 tarihli yazıda bu prim ödemelerinin 31.10.2004 tarihine kadar olan hizmetini karşılayacağının bildirildiği, davacının 03.05.1993- 30.11.1993 tarihleri arasında 209 gün, 15.03.1999-28.05.1996 tarihleri arasında 73 gün ve 2008 yılında 355 gün 506 sayılı Yasaya tabii zorunlu sigortalılığının bulunduğu, Altınekin Mal Müdürlüğünde 30.05.1996-31.12.1998 tarihlerinde şirketin şube iş yerine ait vergi kaydının bulunduğu 09.10.2009 tarihli zabıta araştırmasında ise şirketin faaliyetinin olmadığının bildirildiği, 2005 tarihli Kurumlar vergisi beyannamesinin matrahsız geldiği, Veteriner...

                    UYAP Entegrasyonu