Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın şirket çalışanı olan ... isimli şahısla girmiş olduğu gönül ilişkisi sonucunda şirket ortaklarının ihtilafa düştüğü, feri müdahilin tutum ve davranışları sonucunda bir kısım şirket çalışanlarının şirketten ayrılması suretiyle şirketin gayri faal duruma düştüğü, şirket ortakları arasında haksız rekabete ilişkin mahkememizin 2021/468 esas sayılı dosyasının mevcut olduğu, iki ortaklı şirkette ortaklar arasında meydana gelen ihtilaf ve güvensizlik sonucunda şirketin faaliyetini sürdürme imkan ve ihtimali kalmadığı; TTK 531/1 maddesi kapsamında şirketin fesih ve tasfiyesi dışında duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer alternatif bir çözüm yolu da bulunmadığı değerlendirilerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar vermek gerektiği..." gerekçesiyle, davacı tarafın şirket ortaklarının ortaklıktan çıkartılması yönündeki isteminin REDDİNE; terditli talep olan şirketin fesih ve tasfiyesi isteminin kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun ... sicil numarasında kayıtlı ...'...

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu şirketin iki ortaklı anonim şirket olduğu, şirket ortaklarından feri müdahil ZİYA İNAN'ın şirket çalışanı olan Z.O isimli şahısla girmiş olduğu gönül ilişkisi sonucunda şirket ortaklarının ihtilafa düştüğü, feri müdahilin tutum ve davranışları sonucunda bir kısım şirket çalışanlarının şirketten ayrılması suretiyle şirketin gayri faal duruma düştüğü, şirket ortakları arasında haksız rekabete ilişkin mahkememizin 2021/468 esas sayılı dosyasının mevcut olduğu, iki ortaklı şirkette ortaklar arasında meydana gelen ihtilaf ve güvensizlik sonucunda şirketin faaliyetini sürdürme imkan ve ihtimali kalmadığı; TTK 531/1 maddesi kapsamında şirketin fesih ve tasfiyesi dışında duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer alternatif bir çözüm yolu da bulunmadığı değerlendirilerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar vermek gerektiği..."...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Dava, davacı ... davalı şirketler arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemiyle açılmış, davanın yargılaması sırasında davalı şirketin (Karar düzeltme aşamasından geçerek 24.11.2011 tarihinde kesinleşen ... 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.12.2010 günlü ve 2008/449 E. 2010/713 sayılı ilamı ile) iflasına karar verilmesi üzerine mahkemece dava iflas idaresine bildirilmiş, asli müdahil şirket tarafından 22.02.2013 tarihinde davaya müdahale talebinde bulunulmuş, sonrasında davacı şirketin de (... ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1591 E. 2014/1539 K. sayılı ilamı ile) iflasına karar verilmesi ve asıl davanın takip edilmemesi nedeniyle, mahkemece asıl davanın açılmamış sayılmasına, asli müdahale davasının reddine karar verilmiş, hüküm, asli müdahil şirket tarafından temyiz edilmiştir. Davanın, bu niteliğine göre; temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 23. Hukuk Dairesinindir....

      Bendi uyarınca feshine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafından ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA; Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi tebliğine rağmen,davalı şirket davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır. DELİLLER ve GEREKÇE: Dava, davalı şirketin TTK'nın 636/2.maddesi uyarınca fesih-tasfiyesi istemine ilişkindir. Davacı şirketin sicil kayıtları celp edilmiş incelenmesinde; davacı şirketin merkez adresi itibariyle Mahkememizin kesin yetkili olduğu, davacı şirketin 30/04/2013tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne tescil edildiği, şirketin tescilli sermayesinin 20.000,00 TL olup, şirket yetkililerinin ...,.... ve ... oldukları ve görev sürelerinin 01/06/2016 tarihinde dolduğu görülmüştür....

        Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin faaliyetine devam etmesi için gerekli olan güven ilişkisinin ortaklar arasında tamamen ortadan kalktığı, esasen 2 ortaklı limited şirkette davalı ortağında şirketin fesih ve tasfiyesini talep ederek bu yöndeki iradesini ortaya koyduğu, her ne kadar davalı cevap dilekçesi ile, şirketin fesih ve tasfiyesi ile birlikte davalıya ödenmeyen kâr paylarının ve tasfiye payının ödenmesi talebinde bulunmuşsa da kâr payının ödenmesi yönünde bir karşı davanın bulunmadığı, tasfiye payının da zaten şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş olmakla, tasfiye sırasında resen yapılacak olması gözönünde tutularak, davacının bu talepleri yönünden herhangi bir karar verilmeyeceği, gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun 449671 sicil nosunda kayıtlı Seray Dış Ticaret ve Nakliyat Limited Şirketi'nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Mali Müşavir Nurettin Yalçınkaya'nın tayın edilmesine, tasfiye memuru için...

          Davalı tarafından davacının adi ortaklığın malvarlığını kendi şirketine geçirmeye başladığı, bir kısmını da sattığı gerekçesi İle davacı ve dava dışı arsa sahiplerine karşı tapu iptali ve tescil davası açtığı, davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için öncelikle adi ortaklığın malvarlığının tespiti gerekir. Bu malvarlığı tespit edildikten sonra az yukarıda izah edilen şekilde tarafların anlaşamamaları üzerine fesih ve tasfiyenin mahkemece yapılması gerekir. Fesih ve tasfiye ileride atanacak tasfiye memuru eliyle yapılmasına karar verilemez. Adi ortaklığın malvarlığının tespitinde davacının bu tapu iptali ve tescil davasında davalı sıfatıyla verdiği dilekçelerinde adi ortaklığa ait olduğunu kabul ettiği taşınmazlar bulunduğundan öncelikle bu dilekçe!erdeki davalı sıfatıyla yaptığı kabullerinin içeriği esas alınmalıdır....

            Şirketin fesih ve tasfiyesi yerine davacı ortağın ortaklıktan çıkartılması ihtimaline binaen çıkma payının belirlenmesi için dosya bilirkişi heyeti ... ve arkadaşlarına tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti düzenlemiş olduğu 04/04/2023 tarihli raporlarında davacı ortağın ortaklıktan ayrılması halinde çıkma payının 2.956.844-TL olduğunu teknik kanaatleri olarak belirtmişlerdir....

              'ın tasfiye müdürü sıfatıyla yer aldığını, tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmadığını, tasfiyesi gereken aktifler tasfiye edilmemiş şekilde eksik tasfiye sonucu 22.09.2020 tarihli tescil ile sicilden terkin edildiğini, Türk Ticaret Kanunu madde 547 hüküm uyarınca dava konusu şirketin tasfiyesine dahil edilmeyen eksik hususlar nedeniyle ek tasfiyesine karar verilmesi gerektiğini, şirketin aktif mal varlığında yer alan marka tescilleri bulunduğunu, dava konusu şirket adına tescilli "komşuköy" ibareli 2013/... ve 2014/... tescil numaralı 2 adet markası bulunduğunu, marka hakkının, gayri maddi (soyut) ancak para ile ölçülebilen bir maddi değeri bulunan bir hak olduğunu, şirkete ait 2 adet tescilli marka hakkının tasfiye işlemlerine tabi olmaması nedeniyle mal varlığında aktiflerin tasfiyesi eksik kaldığını, dava konusu şirketin marka hakkına tecavüz nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebiyle açtığı davanın ... Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2018/... E....

                Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 04/05/2016 tarih ve 2014/1038-2016/527 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin diğer davalı ile davalı şirketin ortağı olduklarını, davalı şirketin bilinmeyen bir adrese taşındığını, davalı ...'nin şirketin faaliyet ve çalışmaları hakkında bilgi vermediğini, şüpheli faturalar ile şirketin gelirini azalttığını, usulüne uygun olmayan bir takım giderlerin şirket giderine kaydedildiğini, vergi dairesi ve SGK’ya olan borçların ödenmediğini ileri sürerek, şirketin fesih ve tasfiyesini, davalı şirketin pasiflerinin dava tarihi itibarı ile tespitini, davalı ...'...

                  Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar." şeklinde düzenlenmiştir.Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketin bir kısım ortakları tarafından ------ Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine, öncelikle davalı şirketin fesih ve tasfiyesi, olmadığı takdirde tespit edilecek hisse bedelleri karşılığında şirket ortaklığından çıkmaya ilişkin dava açıldığı, mahkememizdeki uyuşmazlığın esasının davacının şirket ortaklığından çıkma payı ödenmek suretiyle çıkarılmasına ilişkin olduğu, dolayısıyla ------- Esas sayılı dava dosyasında terditli istemlerden biri olan şirketin fesih ve tasfiyesi hususunda verilecek karar mahkememizce verilecek kararı esastan etkileyeceğinden (mahkemece şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesi halinde dosyamızın dava konusunun ortadan kalkacağı dikkate alındığında) iş bu dava dosyası ile ------- Esas sayılı dava dosyası arasında gerek hukuken gerekse fiili olarak bağlantı...

                    UYAP Entegrasyonu