WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın açıkça ticaret sicile ve şirketteki deftere bunu kendisinin işleteceğini açıkça beyan ettiğini, bu halde sırf bu sebeple bile yerel mahkemenin davayı kabulü gerektiğini, her ne kadar devrin geçerli olması için genel kurul onayı şart olsa bile devir eden ve devir alanın tek kişi olması ve şirketin de tek ortaklı olduğu nazara alındığında bu onayın zımni olarak var olacağının esas olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacının davalı şirketteki tüm hisselerinin diğer davalıya devredildiğini tespiti, ortaklıktan çıktığının kabulü ile ticaret sicil kaydından ortaklık kaydının silinmesi istemine ilişkindir....

    talep ve dava etmiştir....

      A.Ş'de ortaklık sıfatının bulunmadığı bu şirket ve yöneticileri yönünden ortaklık sıfatının olmaması nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davacı U.. E..'ın kesinleşen ihalenin feshi davası nedeniyle ortaklık sıfatının kalmadığı, ihalenin feshi ile hissenin davacı ...'na geri döndüğü, davacı ...'nın aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı ve bu nedenle davadan feragatinin da herhangi bir hak doğurmayacağı gerekçesiyle, davalı A.Ş. ve ortakları ile yöneticileri aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... A.Ş. ve yöneticileri aleyhine açılan davada aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine, davacı ... yönünden açılan davada aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiştir....

        TTK 638.maddesine dayalı olarak açılan davada husumetin, limited şirkete yöneltileceği, davalı ... limited şirketin ortağı ve müdürü olup, kendisine husumet yöneltilemeyeceğinden, bu davalı hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir. Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davalı şirketin fesh koşullarının oluşmadığı, TTK nun 638 maddesi kapsamında davacıların ortaklıktan çıkarılmalarını ve çıkma payını talep edebilecekleri karar tarihine en yakın rayiç değerler üzerinden yapılan hesaplama sonucunda davacıların her birinin ortaklık payının 1.086.656,24-TL olduğu hüküm vermeye elverişli denetime açık bilirkişi raporu ile anlaşıldığından Davacıların davalı ... Ltd Şti'ndeki ortaklıktan çıkartılmalarına, 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'e, 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'e, 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'e , 1.086.656,24 TL ortaklık payının ...'...

          dan aldığını, hisselerin devralınmasından sonraki 2 aylık süreçte müvekkilinin şirket işleri ile ilgilendiğini ve birtakım işlere katkıda bulunduğunu ancak daha sonra şirketin hesaplarında bazı usulsüzlüklerin bulunduğunu fark ettiğini, davalının dava dışı MEA Grup Kanalet Sistemleri A.Ş.'den olan sipariş alacağının silinmesi amacıyla usule aykırı muhasebe kayıtları oluşturduğunu, bu nedenle ortaklık ilişkilerinin zedelendiğini, dava dışı şirketin davalı şirket ortaklarından ...'ın aile şirketi olduğunu, güveni zedelenen müvekkilinin ortaklıktan çıkma kararı aldığını, müvekkilinin Mart 2013 sonu itibariyle davalı şirket ile fiilen tüm bağlarını kopardığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirket ortaklığından çıkmasına, müdürlük sıfatının sonra erdirilmesine, ortaklık akçesi ile ortaklıktan doğan haklarının tespiti ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; müvekkili şirket ortaklarından ...'ın dava konusu hisseleri 25.000....

            yer aldığı hususunu gözden kaçırdığını, davalı şirketin haksız bir şekilde takibe itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, yapılacak yargılama sonucunda alacaklarının açıklıkla ortaya çıkacağını iddia ederek, davalı şirketin vaki itirazının iptali ve takibin devamını, alacağın %20” sinden az olmamak üzere icra tazminatına mahkümiyetini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Limited Şirketindeki paylarını 14.1.1988'de ticaret sicilinde tescil edilen 27.10.1987 tarihli devir sözleşmesiyle devrederek ortaklık ve yönetim kurulu üyeliğinden ayrılan davacı ve ortağı ...'den 3.2.1992 tarihli yazıyla istenen şirkete ait 1987 yılı defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle şirketin Nisan ve Mayıs 1987 dönemlerinde uyguladığı katma değer vergisi indirimleri kabul edilmeyerek resen salınan cezalı katma değer vergisinin vadesinde ödenmemesi üzerine düzenlendiği anlaşılmaktadır. Yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi indiriminin kabul edilebilmesi için yasal defterlere kayıtlı olduğunun kanıtlanması yükümlülüğü, yönetim kurulundan fiilen ayrılmakla şirketin vergi ödevlerinin yerine getirilmesi konusunda yetkisi kalmayan davacıya değil faaliyeti sürmekte olan şirkete aittir....

                Noterliğinin 08/03/2017 tarih ve 05999 yevmiye numarası ile davalı alacaklıya devredildiğini, davalı şirketin temlik aldığı alacağın aynı zamanda borçlusu olduğunu, işbu devir işleminin muvazaalı olduğunu, devir neticesinde alacaklı ile borçlu sıfatının birleştiğinden borcun sona erdiğini, Kocaeli Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/497 esas 2010/79 karar sayılı ilamı ile davalı şirketin kendi ödemesi gereken borcu temlik alarak ve müvekkili şirkete karşı takibe geçerek kötü niyetli olarak hareket ettiğini, takibe konu borcun müvekkili şirkete ödenerek tasfiye halinde Volum Denizcilik A.Ş.'ye borç kaydedilmesi gereken bir borç olduğunu belirterek takibe konu borcun sona ermiş olduğunun tespiti ile dosyanın infazına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

                davalıdan tahsili ile geçmiş yıllar kar payının tespiti ve tazminine, fazlaya ait hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL'nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır....

                UYAP Entegrasyonu