Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak açılan bu türden bir davada, dava açan kişinin, davanın başından sonuna kadar bu sıfatının sürmesi gereklidir. Ortak sıfatına sahip değilse ya da yargılama sırasında bu sıfatı sona erecek olursa, artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz (Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2018/5195 esas 2019/6440 karar sayılı; 2014/15157 esas 2015/608 karar sayılı, 2011/190 esas 2012/21402 karar sayılı ve 2013/6277 esas 2013/9520). Somut olayda; davacının şirketteki ortaklığından 05/06/2017 tarihinde ayrıldığı anlaşılmaktadır. Şirkette ortaklığı bulunmadığından iş bu genel kurul kararının iptali davası açmakta aktif dava ehliyeti bulunmadığından mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, hükümde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

    Maddesinde ise; 31.12.2014 tarihine kadar, pay sahibi sayısı nedeniyle payları halka arz olunmuş sayılan ve payları borsada işlem gören anonim ortaklıklar tarafından doğrudan veya dolaylı olarak nominal ya da primli değer üzerinden pay veya pay adı altında satışı yapılmış olan her türlü aracın, 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununun kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29.06.1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunacağı, bu ortaklıklara yapılan ödemelerin pay karşılığı yapılmış kabul edileceği ve ortaklık ilişkisinin kurulmuş sayılacağı, bu payların kaydileştirilmemiş olmasının ortaklık haklarına halel getirmeyeceği gibi ortaklık ilişkisinin kurulmadığının da iddia edilemeyeceği, birinci fıkra kapsamında kurulmuş olan ortaklık ilişkileri hakkında; geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı veya primli pay satışı yapıldığı ileri sürülerek sebepsiz zenginleşme,...

    Davalı vekili Mahkememize verdiği 13/10/2021 tarihli cevap dilekçesinde ; davacının, davalı şirketin %49 hisseyle ortağı olduğunu, bunun gereği olarak davalı şirkette yapılan masraflara ve giderlere katılmakla yükümlü olduğunu, davacının dava dilekçesindeki '' Bir süredir şirket yönetiminde sergilenen ciddiyetten uzak gevşek tutum ve ticari anlamda verilen yanlış ve isabetsiz kararlar, beraberinde ticari anlamda ciddi bir performans kaybı ve maddi sıkıntı getirmiştir....

      bu yana ödenmeyen kar payı alacağı ve tasfiye payı alacağı için şimdilik 100.000,00- TL'nin ticari (avans) faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      E. sayılı dosyası, -Bilirkişi raporunda; Davacıların davalı şirketteki ortaklık sıfatlarının ve davacı ... ve ... ...’un davalı şirketteki müdürlük sıfatlarının genel kurul kararı ile sona ermiş olduğu, TTK m. 598.2 gereğince davacıların anılan hususların tescilini talep haklarının doğmuş olduğu şeklinde bir değerlendirme yapılmasının TTK ve TSY ile uyumlu olacağı sonuç ve kanaatine varılmıştır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava limited şirket hisse devrinin ve müdürlük sıfatının sona erdiğinin tespitiyle ticaret siciline tescil ve ilanına ilişkindir. Davacılar davalı şirketin ortakları olup .... yevmiye numaralı Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile paylarını davalı ...'a devir edildiği ancak ticaret sicilinde ilan edilmediği görülmüştür. Davacıların hisse devirleri TTK 595 hükümlerine uygun olup devir tarihi itibariyle ortaklıkları ve müdürlük sıfatları sona ermiştir....

        kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır....

        kaydileştirmeye ilişkin şartlarına tabi olmaksızın 29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu ile 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında pay addolunur, bu ortaklıklara yapılan ödemeler pay karşılığı yapılmış kabul edilir ve ortaklık ilişkisi kurulmuş sayılır....

        , on gün içinde notere tevdi edilmesi veya bu kayıtların elektronik ortamda tutulması, izlenmesi ve ilgililere tebliğ edilmesi gerektiği, 3 aylık itiraz süresinin ortağın çıkarma kararının tebliğ tarihinden itibaren başladığı, çıkarmaya ilişkin tebligatın hiç yapılmadığı somut olayda, çıkarmanın ve 05.08.2016 tarihli ve 25 nolu yönetim kurulu kararının 3 nolu maddesinin geçersiz olduğu kanaatine varıldığı, yine poliçesi olmayanların ortaklık sıfatlarının sona erdirilmesine yönelik Anasözleşme değişiklikleri ve fiili uygulamanın Müsteşarlığın isteği ve talimatları ile gerçekleştirilmiş olmasının, davacının ortaklık sıfatının sona erdirilmesini hukuka uygun hale getirmediği, zira Kooperatif yönetim kurulunun, Müsteşarlığın taleplerini hukuka uygun şekilde yerine getirmekle yükümlü iken, çıkarma işlemini usulüne uygun işletmediğinden, davacının ortaklık sıfatının sonlandırılmasına yönelik 05/08/2016 tarihli ve 25 nolu yönetim kurulu kararının 3 nolu maddesinin geçersiz olduğu, davacı şirketin...

          Sanayi Ürünleri şirketine aracın kiralandığını, araç kiralama sözleşmesi ile araç üzerinde mutlak hakimiyet ve tasarruf imkanının bulunmadığını bu sebeple araç maliki müvekkilinin araç işleteni olmadığından husumet yönünden reddi gerektiğini, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, kusur ve zarar oranının bilirkişi marifetiyle tespiti gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı ... Genel Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı ... davaya cevap vermemiştir. İlk derece Mahkemesince, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı ... A.Ş. yönünden uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile araç maliki davalı şirketin işleten sıfatının kalmadığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalılar ......

            Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiracılık sıfatının tespiti ve alacak davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracılık sıfatının tespiti ve alacak istemlerine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili dava dilekçesinde; Müvekkil şirketin, davalı şirkete ait olan .....'...

              UYAP Entegrasyonu