Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve muris muvazaası iddiasının da kanıtlanamamış olmasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Limited şirketin fesih ve tasfiyesi davası yönünden yapılan incelemede; bu davada husumetin sadece fesih ve tasfiyesi istenen şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup şirket ortaklarına husumet düşmez....

    Müddetin hitamından bir ay evvel ortaklardan biri veya birkaçı şirketin müddeti ikişer yıllık süreler halinde uzamış sayılır." şeklinde olduğunu, şirketin son tadil sözleşmesinde şirketin süresine dair açık bir hüküm bulunmaması ve bu son tadil sözleşmesinin müddet kısmında yazılı cümlenin tam anlamıyla şirketin süreli olduğunu göstermeyeceği ve TTK'nın 256/1 maddesinin de süresiz adi komandit şirketler yönünden uygulanabilir olduğu göz önüne alındığında kararın hatalı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, şirketin feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TTK'nun 243, 256. maddeleri. 3....

      , şirketin aynı zamanda geri ödenmeyen kredi borçları olduğunu, davalı ...’tan bilgi alamadığını, şirketin kötü yöentildiğini ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir....

        bilgi ve belgeler incelendiğinde davalı şirketin feshi ve tasfiyesi şartlarının oluştuğu değerlendirilmiş olup; davacıların, davalı şirketin sona erme, tasfiye ve feshi talebine ilişkin hukuki değerlendirmenin mahkeme takdirinde olduğu" kanaatine varılmıştır....

          Bu durumda, kolektif şirketin tasfiyesi ve tasfiye memuru atanması istemine dayanan uyuşmazlık, 6100 sayılı HMK.nın 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmesinden sonra açılan çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DAVA KONUSU : Şirketin Fesih ve Tasfiyesi KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı ve fer'i müdahil vekilince ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %25 hisseli ortağı olduğunu, şirket ortakları arasında yaşanan çekişmeler ve açılan davalar nedeniyle şirketin yönetilemez hale geldiğini, nihayetinde organsız kalan şirkete mahkemece yönetim kayyımı atandığını, ortaklar arasındaki güven sorunları, şirketin uzun yıllar ciddi faaliyetinin bulunmaması, organsız kalınması nedeniyle haklı nedenlere binaen şirketin feshini talep etme hakkının doğduğunu ileri sürerek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            ın çalışma hayatı için büyük engel teşkil ettiğini, şirket ortağı ve yetkilisi ... tarafından bu konuda herhangi bir adım atılmadığından ...'nin feshini, bunun uygun bulunmaması halinde ise müvekkiline ait ortaklık payının tamamının bila-bedel şirketin diğer ortağı ve yetkilisi olan ...'a devrine karar verilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür. Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde, Dava, TTK'nın 636/2. maddesi uyarınca şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Davalı şirketin sicil kaydı incelendiğinde, adresinin .../İSTANBUL olduğu tespit edilmiştir. Uyuşmazlık, davacı şirketin faal olup olmadığı, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için haklı sebeplere mevcut olup olmadığı konularından ibarettir....

              in açılan davada husumet ehliyeti bulunmadığı, şirketin haklı sebeple feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebeplerin hangi haller olduğunun kanun da sayılmadığı, şirket kuruluşundan önce doğan ve doğrudan illiyet bağı bulunmayan borç para verildiği hususunun fesih ve çıkma talebine gerekçe oluşturmayacağı, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporuyla şirketin 30/06/2018 tarihi itibarıyla faaliyetinin durdurulduğu, bu tarihe kadar faaliyeti nedeniyle 71.658,85 TL zarar ettiğinin saptandığı, şirketin stoklarının ve duran varlıklarının defter değerinden daha düşük değerlerle satılacağı, şirketin borca batık olduğunun tespit edildiği, şirketin kuruluşundan itibaren 1,5 yıllık sürede sürekli zarar ettiğinin belirlendiği, bu hususun şirketin kötü yönetilmesi, şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması, şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya istarf edilmesi sonuçlarını doğurduğu, bu hususların şirketin feshi için haklı neden oluşturduğu, davacının ilk talebinin...

                ileri sürerek, davalı şirketin haklı nedenle fesih ve tasfiyesi ile kar payı alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir Davalı... ve vekili, davanın reddini istemiştir....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.12.2011 gün ve 2011/151-2011/126 sayılı kararı onayan Daire’nin 21.11.2013 gün ve 2012/4166-2013/21040 sayılı kararı aleyhinde davalı/karşı davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin 2007 yılından beri kâr dağıtmadığını, bilançosu hakkında bilgi verilmediğini, usulsüz borçlandırıldığını, defterlerin usulsüz tutulduğunu, müvekkilleri açısından şirketin feshi için haklı sebeplerin oluştuğunu ileri sürerek şirketin fesih ve tasfiyesi, olmadığı takdirde davacıların şirketten çıkmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu