Hukuk Dairesi'nin 20/09/2022 tarih ve 2019/2013 Esas, 2022/1241 Karar sayılı kararıyla; "Davalı ... ... AŞ'de % 25 oranda pay sahibi olan davacı; şirketin genel kurul toplantısı yapmadığı, yapıldı ise kendisinin çağrılmadığı, bilgi ve haber alma hakkının engellendiği, azınlık hakkının yanı sıra şirkete ortak olması nedeniyle paydaşlık haklarının ihlal edildiği, şirketin kötü yönetildiği, şirketin sürekli zarar ettiği, diğer ortaklar ve yönetici ile arasının iyi olmadığı onlarla irtibatının kesildiği ,ortaklığa devamı için geçerli neden bulunmadığı bildirilerek şirketin haklı sebeble fesih koşullarının gerçekleştiğini ileri sürerek ,ayrılma akçesi talep etmediğini bildirerek alternatif çözüm yollarından olan şirketten çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Maddesi uyarınca haklı sebep olarak kabul edilemeyeceği dikkate alınarak davacının ortaklıktan çıkartılma ve ayrılma akçesi taleplerinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmesi gerekmiştir....
şirketten çıkma ile ayrılma akçesi ödenmesine imkan bulunmadığı, Bu nedenle Davacının dava konusu şirketten çıkma ile ayrılma akçesi talebine ilişkin yasal koşuların mevcut olup olmadığı ile Davacının çıkma talebinin yerinde olup olmadığı hususundaki takdir ve değerlendirmelerin yüce Mahkemenize ait olduğu, Davacının Şirketin Fesih ve Tasfiyesi Talebine İlişkin; Taraflar arasında akdedilen protokol kapsamında Davacı tarafça şirketin kuruluş aşamasında şirket ortağı ...'...
TL olan sermayesinin ödenmediği ve şirketin borca batık olduğu, bu nedenle ayrılma akçesi hesaplanamayacağı, 3. ... tarihli Limted Şirket Pay Devri Sözleşmesinde, devir edenlerin ... ve ...; devralanın davacı olduğu, devir eden ortakların şirket ortaklar genel kurulunu oluşturduğu ve devreden ......
Bu sebeplerle, davalı vekilinin ayrılma akçesinin, çıkma istemi ile birlikte talep edilemeyeceğine dair itirazı yerinde görülmemiş, davacının ayrılma akçesi talebi konusunda da yargılama yapılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 641/1. maddesinde, ortağın şirketten ayrıldığı takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkına sahip olduğu vazedilmiş olup, ortaklıktan çıkma payının, şirketin karar tarihine en yakın tarihteki mal varlığının gerçek değeri saptanarak belirlenmesi gerekir. Şirket öz varlığının eksi olduğunun saptanması halinde, davacının ayrılma akçesinin bulunmadığı kabul edilir. Somut olayda, davalı şirketin öz sermayesi 2017 yılı sonu itibariyle düzenlenen kayıtlı değer bilançosuna göre -1.746.795,14-TL ve güncel değerlere göre oluşturulan değer bilançosuna göre de -1.802.583,19-TL olup, borca batık olduğu görülmektedir....
Dr. ... tarafından düzenlenen 25/03/2021 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; davalı şirketin ticaret sicil adresinde şirkete ulaşılamadığı, şirket ticari defter ve kayıtlarının incelenemediği, şirketin faal olup olmadığı ve faal ise adresinin belli olmadığı; davacı taraf iddialarının aksinin davalı tarafça ispatlanamadığı, bu nedenlerle davacının haklı sebeple ortaklıktan çıkma koşullarının oluştuğu yönünde görüş bildirilmiştir. Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır. Davacı taraf iddiası, alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu, toplanıp değerlendirilen tüm delillere göre; davacının davalı şirketin ortağı olduğu, şirket ortakları arasında ortaklığı çekilmez kılacak nitelikte ......
Mali bilirkişinin 25/01/2024 tarihli 6 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davalı şirketin 2019 yılı bilanço verileri dikkate alındığında, öz varlık tutarının 104.767,62 TL olduğu, sermayenin öz varlık içerisinde fazlası ile korunduğu, şirketin “duran varlıklar” hesap grubunda sadece demirbaşların yer aldığı, şirketin aktifinde herhangi bir taşınmaz, araç veya makine teçhizatın kayıtlı olmadığı, bu anlamda da değerlemeye tabi bir varlığının söz konusu olmadığını, buna göre şirket ortaklarının çıkma paylarının; Davacının 10.476,76 TL olduğu, davacı yanın, ortaklıktan çıkarılması, mahkeme aksi kanaatteyse, katlanılamaz bir hal alan ortaklığın fesih ve tasfiyesi taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmiştir. Dava, ortaklık payı ödenmek suretiyle ortaklıktan çıkma, aksi takdirde şirketin feshi istemine ilişkindir. TTK 636. Madde - "(3) Haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6102 sayılı TTK. 531 maddesi uyarınca haklı sebeplerle şirketin feshi ve tasfiyesi, olmadığı takdirde şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi ayrılma akçesinin verilmesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 Türk Ticaret Kanunu'nun 636/3. maddesine göre; haklı sebeple limited şirketin feshi istenildiğinde, mahkemece istem yerine, davacı ortağın payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedilebilir. Taraflar arasındaki ihtilaf davalı şirketin fesih ve tasfiyesinin gerekip gerekmediği ile davacının şirket ortaklığından ayrılması için haklı sebeplerin olup olmadığı hususundadır....
Taraflar arasındaki alacak borç ilişkisinin açıklığa kavuşturulması, davalı şirketin feshi, davacının şirket ortaklığından çıkma taleplerinin değerlendirilmesi yönünden, dosya üzerinde ve davalı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak, konusunda uzman SMMM ve Ticaret Hukuku konusunda uzman üniversite öğretim görevlisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Alınan 25/05/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; beş yıldızlı oteller ve birinci sınıf tatil köyleri arıtma projesi ve imalatları, pis su ve katı atık ana kollektör hatları proje ve imalatları hususunda dava dışı ......
ın müdür olarak tayin edildiğini, şirketin faaliyete geçtikten kısa bir süre sonra faaliyetleri aksatılmaya başlandığını, sorumluluktan uzak keyfi davranışlar sebebiyle şu anda neredeyse işleyemez durumda olduğunu, şirket müdürünün kendisine yüklenen sorumlulukları yerine getirmediğini, ortaklar arasında bilgi ve fikir alışverişinin olmadığını, müvekkilinin şirketin işleyişi ve faaliyetleri hakkında sağlıklı bilgi sahibi olmadığı gibi şirket kazancı ile ilgili herhangi bir kardan dahi yararlanamadığını, bütün bu sebeplerin müvekkilinin şirkete olan güvenini ve inansını sarstığını belirterek, müvekkilinin davalı şirket ortaklığından ayrılmasına izin verilmesine ve şirket tarafından müvekkiline esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesi verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı adına usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır....