. - K A R A R - Davacı vekili, 03.11.1995 tarihinde kurulan müvekkili şirketin sermayesinin 2.700.000....
. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkil şirketin, yayıncılık ana faaliyet konusunda iştigal ettiğini, dergi ve yayıncılık sektöründe yaşanan değişim ve gelişmeler, dijital ortamda dergi satışı, teknolojideki yenilik ve gelişmelerin takip edilememesinin, müvekkili şirketi olumsuz etkilediğini, şirketin acz içinde bulunduğunu, şirketin, çalışanlarının, müşterilerinin, tedarikçilerinin ve müvekkil şirket ile bağlantılı diğer kişilerin daha fazla mağduriyetine sebep olunmaması için, şirketin doğrudan doğruya iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Müdahil vekilleri, davacı şirketin hileli iflas ve alacaklılarını zarara uğratmak kastlı iflas talebinde bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir....
nin, banka hesabında kalan mal varlığının şirketin tek hissedarına dağıtılması amacıyla, dava dışı şirketin ihyasini talep için dava açılmıştır. Dava konusu şirketin ticaret sicil dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; şirketin 6102 sayılı TTK geçici 7.maddesi gereğince 25/02/2020 tarihinde tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edilmiş olduğu görülmüştür. Buna göre; dava konusu şirketin , banka hesabında bulunan mal varlığının tasfiyesi için dava konusu şirketin ihyası gerekmektedir. Dolayısıyla davacının bu davayı açmakta hukuki menfaati bulunmaktadır. Bu nedenle dava konusu şirketin banka hesaplarında bulunan mal varlığının tasfiyesi ile sınırlı olmak kaydıyla şirketin ihyasına karar verilmiştir. ... vermiş olduğu dilekçe ile şirketin ihyasına karar verilmesi halinde tasfiye memuru olarak görev yapmayı kabul ettiğini bildirdirdiğinden ve şirketin en son tasfiye memuru olduğundan tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davanın taraflarının feshi istenilen şirketin ortakları olduğu, davacının aynı zamanda 2016 tarihine kadar şirketin münferit imzaya yetkili müdürü konumunda bulunduğu, şirketin feshi için haklı nedenlerin oluştuğunun davacı tarafça kanıtlamadığı, dava tarihi itibariyle şirketin öz varlığının artıda olduğu gibi şirket sermayesinin de tamamen ödendiği, her ne kadar dava tarihinden sonra şirket öz varlığı eksiye düşmüş ise de değerlendirmenin dava tarihi itibariyle yapılacağı, bunun yanında şirketin kötü yönetimi söz konusu ise bundan da büyük oranda şirket müdürü olan davacının sorumlu bulunduğu, şirketin fesih ve tasfiyesi gerekiyorsa bu koşullarının oluşmasında davacının asli sorumluluğunun olduğu, oysa haklı nedenlerin ortaya çıkmasında payı olan ortağın haklı nedenlerle şirketin feshini isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, limited şirket ortağı olan davacı tarafından limited şirketin TTK 636 gereği haklı sebeple feshi, olmadığı taktirde TTK 638.maddesi gereği şirketten çıkma istemine ilişkindir. Mahkememizce incelenmesi gereken hususun davacının şirketin feshine ilişkin haklı sebeplerin bulunup bulunmadığı yönündeki delillerin değerlendirilmesi ile şirketin feshinin gerekip gerekmediği, şirketin ekonomik faaliyetine devamı mümkün ise bu takdirde çıkmaya ilişkin yasal koşulların davacı yönünden oluşup oluşmadığının incelenmesi gerektiğidir. Şirkette 16 paya sahip davacı tarafından davalı şirketin 2006 yılından beri faal olmadığı, vergi kaydının terkin edildiği, şirket ortaklarına ulaşılamadığı, şirketin vergi borçları nedeniyle kendisinin sorumlu tutulduğu gerekçesiyle şirketin haklı sebeple feshi talebinde bulunulmuştur....
Şti.’den 2.885.642,83 TL alacağın şirket iflas masasına kaydedildiği, şirketin müflis şirketten alacağını tahsil edememesi olasılığının çok yüksek olduğu, bu tespitlerden sonra davacı şirketin öz varlığının (-) 6,673.471,88 " (- 1.718,139,35 TL -2.069.689,70 TL - 2.885.642,83 TL)" TL olacağı, bu halde de şirketin müflis şirketten olan alacağını tahsil edememesi varsayımında şirketin yalnızca satışları ile konkordatodan sürecinden başarıyla çıkabilmesi mümkün olamayacağı, bu halde de sermaye artışına gitmesi zaruri hale gelebileceği, şirketin kısa vadeli ve uzun vadeli borçlarını ödeyemediği, sermayesini yitirdiği, şirketin 31.12.2019 tarihli kaydı bilançosunda öz varlığının -1.718.139,35 TL gözükse de Şubat/2019 ayında Makine ve Tesisat, Taşıtlar, Demirbaşlar ve Marka değerlemesinde, kaydi değerle ile değerleme sonucu farkın 1.787.409,20 TL olarak pozitif tespit edildiği, bu durumda, şirketin özvarlığının 1.787.406,20 TL -1.718.139,35 TL = 69.266,85 TL olduğundan, borçlu şirketin borca...
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlarının incelenmesinde; temsil kayyımı atanması istenilen şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarasına kayıtlı ve Tasfiye Halinde ...A.Ş. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin Beşiktaş/ İstanbul olduğu, şirketin son tescilini 20/10/2017 tarihinde yaptırdığı ve şirketin son yetkililerinin ..., ..., ... ve ... olduğu anlaşılmıştır. Bilindiği üzere, anonim şirketin yönetim ve temsil organı, yönetim kuruludur. Bu bağlamda, yönetim kurulu, şirketin amacına ve işletme konusuna giren işleri ve işlemleri şirket adına yapmaya yetkilidir. Yönetim kurulu, şirkete ilişkin işlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve şirketle ilgili belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır. Somut olayda, davalı şirketin taraf olduğu İstanbul 2....
Şti.’den 2.885.642,83 TL alacağın şirket iflas masasına kaydedildiği, şirketin müflis şirketten alacağını tahsil edememesi olasılığının çok yüksek olduğu, bu tespitlerden sonra davacı şirketin öz varlığının (-) 6,673.471,88 " (- 1.718,139,35 TL -2.069.689,70 TL - 2.885.642,83 TL)" TL olacağı, bu halde de şirketin müflis şirketten olan alacağını tahsil edememesi varsayımında şirketin yalnızca satışları ile konkordatodan sürecinden başarıyla çıkabilmesi mümkün olamayacağı, bu halde de sermaye artışına gitmesi zaruri hale gelebileceği, şirketin kısa vadeli ve uzun vadeli borçlarını ödeyemediği, sermayesini yitirdiği, şirketin 31.12.2019 tarihli kaydı bilançosunda öz varlığının -1.718.139,35 TL gözükse de Şubat/2019 ayında Makine ve Tesisat, Taşıtlar, Demirbaşlar ve Marka değerlemesinde, kaydi değerle ile değerleme sonucu farkın 1.787.409,20 TL olarak pozitif tespit edildiği, bu durumda, şirketin özvarlığının 1.787.406,20 TL -1.718.139,35 TL = 69.266,85 TL olduğundan, borçlu şirketin borca...
Şahıs şirketlerinde olduğu gibi limited şirketlerde de ortakların aynı amacı gerçekleştirmek üzere müşterek gayret ve birbirlerine karşı güven ilişkisi içerisinde olmaları şirketin devamı için zorunludur. Şirketlerde bu unsurların zedelenmesi, şirketin devamını ve kuruluş amacının gerçekleşmesini imkansız hale getirebilir. Şirketin feshini gerektiren haklı sebebin, somut olması gerekmekte olup gelecekte meydana gelmesi mümkün uyuşmazlıklar veya zarar endişesi gibi nedenlerle şirketin feshi talep edilemez. Haklı sebebin ekonomik sebep olması şart olmayıp, malvarlıksal olmayan pay sahipliği haklarının ihlali de haklı sebep oluşturabilir. Somut olayda, davacı taraf şirketten çıkarılma, olmadığı taktirde şirketin uzun süredir gayrifaal olması nedeniyle şirketin feshini talep etmiştir....
İflasın ertelenmesi için; şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsımında şirketin---- düzeltebileceğine ilişkin somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. Borca batıklık; şirketin aktifinin şirketin borçlarını karşılayamaması hali olup, TTK'nin 376. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK'nin 178(1). maddesinde belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin satış değeri dikkate alınmalıdır. İflasın ertelenmesi projesinin ciddi ve inandırıcı sayılabilmesi için proje unsurlarının şirketin borca batıklıktan kurtularak sürdürülebilir bir mali yapıya kavuşmasına imkan verecek nitelikte olması zorunludur....