Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece dinlenilen davacı tanıkları, şirket bilgisayarına davalı şirket müdürü tarafından şifre konulduğunu ve bu nedenle ortakların şirket hesaplarını göremediklerini, davalı tanıkları ise şirket bilgisayarına şifre konulduğunu ancak mali duruma ilişkin bilgilerin kendilerine verildiğini beyan etmişlerdir. Davacının iddiası ve tanık anlatımları gözetildiğinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, şirket bilgisayarına şifre konularak şirket ortaklarının şirket hesaplarını görmelerinin engellenmesinin, şirket ortaklığından çıkmayı istemek için haklı neden oluşturup oluşturmayacağı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır....

    Bundan ötürü davacı vekili davayı şirket merkezine yönelttiklerini belirtmiştir. Şirkete karşı açılan sicil kaydı düzeltilmesi davaları şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesinde açılması gerekir. Aynı zamanda şirket merkezinin kayıtlı bulunduğu ... Müdürlüğü'ne yöneltilmesi gerekir. Bu husus kesin yetki kuralı olduğundan mahkemece re'sen gözetilir.Mevcut davada davanın açıldığı tarihte ... Müdürlüğü'nde şubenin kaydı bulunmadığından şirket yönünden re'sen yetkisizlik kararı verilmesi gerekir.HMK 14.maddesinde; ortağın, ortaklara yönelik açacakları davaların da şirket merkezinde görüleceği düzenlenmiştir. Bu sebeple, şirket ve şirket ortakları hakkında açılan davalarda HMK 14 maddesi gereğince kesin yetki kuralı uygulanır. Bu nedenle davacının şirket ve ortağı olan davalılara yönelik istinaf itirazları yerinde değildir. Dava, şirket şube müdürünün, müdürlük yaptığı sürenin tespiti istemine ilişkin olup, uyuşmazlık TTK 34 vd....

      Noterliğinin 08.02.2022 tarih ve 7345 yevmiye numarası ile ihtarname gönderilerek; şirketin kuruluşundan itibaren şirket kayıtlarının, banka hesap hareketlerinin, şirket tarafından düzenlenen ve kabul edilen alış, satış faturalarının ve sair belgelerin incelenmek üzere ihtarın tebliğinden itibaren 3 gün içerisinde şirket merkezinde hazır edilmesi talep edilmiş, aynı zamanda şirket ana sözleşmesi gereğince 19.02.2022 tarihinde şirket merkezinde olağan genel kurul yapılması için gerekli hazırlıkların yapılması bildirilmiş, müvekkil şirket ile diğer ortak şirket müdürü müvekkil ... tarafından söz konusu ihtarnameye Bursa 23....

        Bunun üzerine sicil müdürü, şirkete, iktisap edenin adının bildirilmesi için süre verir. (3) Sicil kaydına güvenen iyiniyetli kişinin güveni korunur. " Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, sicil dosyası ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı şirket ortakları ve şirket aleyhine limited şirket ortaklığının tespiti amacıyla iş bu davanın açıldığı, dosyamız içerisinde mevcut Akyurt ... Noterliğinin ... tarih ... yevmiye sayılı ve yine ... yevmiye sayılı limited şirket pay devri sözleşmeleri ile davalılar ... ve ...'in davalı şirketteki hisselerini davacı ...'e devrettikleri, şirket genel kurulunca ... ve ... tarihinde yapılan toplantılarda bu hususların karar altına alındığı, kararın tescil ve ilan edilmesine karar verildiği ancak ticaret sicil müdürlüğünde bu konuda herhangi bir işlem yapılmayıp şirket ortaklarının ..., ..., ... olarak gözüktüğü anlaşılmakla, davanın kabulü ile davalı ...'in davalı ... sicil numaralı ......

          Mahkemece, bozmaya uyularak harç tamamlattırıldıktan sonra yapılan yargılama sonunda takip borçlusu şirket ile davacı 3.kişi şirketin ticari ünvanları, vergi numaraları, şirket merkez ve adreslerinin, ortaklarının farklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK.nun 96 vd.maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Davacı 3.kişi şirket, borçlu şirket ile aynı kişi olmadıklarını, borçlu şirket ile sadece isim benzerliği bulunduğunu, vergi numaralarının ve tüzel kişiliklerinin farklı olduğunu ileri sürmüş ise de mahkemece yapılan araştırmada takip dayanağı senetteki borçlu şirket kaşesinde belirtilen vergi numarasında kayıtlı bir şirket bulunmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca davacı şirket ortaklarından olan ... ...'ün gerçekten var olmayan borçlu şirket isim ve kaşesini kullanarak borçlandığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....

            Mahkemece, tüm dosya kapsamına ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, takibe konu bonoda aval veren borçlu davacı şirket adına olan ıslak imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibe konu 26/07/2012 tanzim 10/11/2012 ödeme günlü 5.000,00 TL bedelli bonodaki davacı şirket adına atılan imzanın davacı şirket yetkili müdürüne ait olmaması sebebiyle takibin ve bononun davacı şirket yönünden iptaline, İİK'nun 67. maddesi uyarınca davalı takip alacaklısının icra takibinde kötüniyetli olduğunun usulen ispatlanmaması sebebiyle davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Davalı ... vekili cevabında, müvekkilinin sözleşmeyi davalı şirket adına işletmenin sorumlusu ve vekaleten imzaladığını, müvekkili hakkındaki takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve davacı şirket temsilcisinin yeminine göre dava konusu sözleşmeyi davalı ...’ın şirket adına imzaladığı, davalı şirketin davacıya 1.500.-TL.borcu olup, borcun ödendiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davalı ... aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, davalı şirket aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir....

                ın şirket ortağı olduğu süre içerisinde diğer şirket ortağı davacı ..., eski ortak dava dışı ... ve eski şirket müdürü dava dışı ...'a karşı sürekli olarak bir kavga hali, fiziksel ve psikolojik şiddet uygulama eğilimi içerisinde olduğunu, gerek şirket çalışanlarına gerek şirket müşterilerine gerekse şirket ortakları ve diğer eski şirket müdürüne karşı sürekli olarak tehdit ve hakaretlerde bulunduğunu, 09/03/2011 tarihli 7768 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi uyarınca dava dışı şirket ortaklarından olan ...'ın 10 yıllığına münferiden şirket müdürlüğüne atanmasına rağmen 2 sene boyunca şirkete neredeyse hiç gelmediğini, şirket faaliyetleriyle ilgilenmediğini ve diğer şirket ortaklarını ve diğer şirket müdürünü yalnız bıraktığını, 2006 yılında şirket ortaklarından dava dışı ...'...

                  Tüzel kişilikleri olan şirket veya kurumların yukarıda açıklanan ortak ve çalışanları tüzel kişi olan şirket veya kurumları oluşturan kişilerdir. Bunlar olmazsa şirket veya kurum tüzel kişi olarak hukuki kişilik kazanamaz. Tüzel kişi olarak şirket veya kurumun aktif ve pasif husumet ehliyeti olduğunu kabul ettiğimiz takdirde, (hukuken öyledir.) tüzel kişiliği oluşturan şirket veya kurum ortak ve çalışanlarının şirket veya kurumdan ayrı olarak aktif ve pasif husumet ehliyetlerinin olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Aksi halde bu kişilerin oluşturduğu ve tüzel kişi olarak hukuken kabul edilen şirket veya kurumun varlığını inkar etmiş oluruz. Diğer yandan, hem şirket veya kurumun hem de ortak ve çalışanlarının aktif ve pasif husumet ehliyetlerini kabul ettiğimiz takdirde kendi kendimizle tezata düşmüş oluruz....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi K A R A R 1- Davalı şirket vekili olduğunu söyleyen Av....tarafından çeşitli tarihlerde davalı şirket adına dosyaya dilekçeler sunulduğu, ayrıca bazı duruşmalara aynı avukatın davalı vekili olarak katıldığı, ancak dosyada davalı şirket adına düzenlenmiş bir vekaletname bulunmadığı, son celsede kararın davalı şirket temsilcisine karşı tefhim edildiği, davalı şirket vekili olduğunu belirten aynı avukat tarafından süre tutum dilekçesi verildiği, gerekçeli kararın davalı şirkete tebliğ edildiği ve şirket temsilcisi tarafından gerekçeli temyiz dilekçesinin sunulduğu anlaşılmaktadır. Yapılan açıklamalar ışığında, Av. ...'in davalı şirket açısından vekaletname eksikliğinin giderilmesi, vekaletname eksikliğinin tamamlanması halinde davalı şirket vekili olan Av. ...'...

                      UYAP Entegrasyonu