A.Ş. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada dava konusu olmayan konuda ve davanın tarafı olmayan 3.kişi konumundaki Yönetim Kurulu üyeleri aleyhine tedbir kararı verilmesinin hukuken mümkün olamayacağını, dosya kapsamında müvekkil şirkete kayyım atanması şartlarının da bulunmadığını, tedbir talep eden tarafların tedbir taleplerinin reddine karar verilmesini ve vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir. GEREKÇE: Talep; şirket genel kurul kararının batıl olduğunun tespiti, bu talep yerinde görülmez ise genel kurul kararlarının iptaline ilişkin davada; genel kurul kararlarının uygulanmasının tedbiren durdurulması ve şirketin seçilmiş yönetim kurulu üyelerinin yönetim ve temsil haklarının kaldırılarak görevden alınmalarına ve şirkete kayyım atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine yönelik kararın istinaf incelemesidir....
DAVALININ CEVABI : Davalı taraf ise, davanın reddini savunmakta, söz konusu davaya heyetçe bakılması gerektiğini, davaya konu edilen ve satışı yapılan taşınmazın şirketin tek ve önemli mal varlığı olmadığını, önemli bir mal varlığı da olmadığını, dolayısıyla yönetim kurulu kararında hukka aykırı bir aykırılık bulunmadığını, yönetim kurulu kararının da uygulanarak ifa edildiğini, tapuda devir ve tescil işlemlerini yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava anonim şirket yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespitine ilişkindir. Şirket genel kurul kararları aleyhine açılan davalar ticaret mahkemesinde heyet halinde görülecek davalardan olmasına rağmen yönetim kurulu kararları aleyhine açılan davalar bu nitelikte değildir. Eldeki dava 6545 sayılı yasanın 45inci maddesiyle değişik 5235 sayılı Kanunun 5/2 maddesinde sayılan heyet halinde görülmesi gereken davalardan değildir....
İSTİNAF SEBEPLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; uyuşmazlık konusu yönetim kurulu kararının özü ve tesis edildiği süreç ile muhteviyatı itibariyle müvekkillerinin kişilik hakları ve T.C Anayasası'nın seyahat özgürlüğü, Çalışma ve Sözleşme Hürriyeti, Mülkiyet Hakkı başta olmak üzere en temel anayasal haklarına aykırılık teşkil ettiğini ve şirket bekası ile hiçbir alakası olmayan sadece ... ve yönetim kurulu üyesi olan/olmayan aile bireylerinin şahsı çıkarlarına hizmet vermeye yönelik bir karar olduğunu, müvekkilleri açısından telafisi imkansız büyük bir mağduriyete yol açılmaması açısından 19/06/2019 tarihli yönetim kurulu kararının uygulanmasının ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Talep; derdest davalı Anonim şirketin 29/06/2019 tarihli 2019/ 7 nolu yönetim kurulu kararının butlanının tespiti davasında davaya konu yönetim kurulu kararının tedbiren icrasının durdurulması istemine ilişkindir. TTK.'...
ve şirket yönetim kurulu üyeliğine o tarihte şirket ortağı olmayan ...'...
ve şirket yönetim kurulu üyeliğine o tarihte şirket ortağı olmayan ...'...
Anonim Şirketinin 21/06/2022 tarihli 2022/3 sayılı yönetim kurulu kararı ile 2022/06/2022 tarihli 2022/4 sayılı yönetim kurulu toplantılarında alınan kararların hükümlerinin batıl olduğunun tespitiyle dava konusu yönetim kurulu kararlarında alınan kararların icrasının ihtiyati tedbir yoluyla önlenmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafın üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı vekili tarafından sunulan 05/12/2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacıların 03/06/2021 tarihinde yapılan 2020 faaliyet dönemine ilişkin olağan genel kurul toplantısında A grubu hissedarları temsilen yönetim kurulu üyesi olarak seçilen ..., ... ve ... ile birlikte iki yıl süre görev yapmak üzere yönetim kurulu üyesi olarak seçildiğini, aynı yönetim kurulu toplantısının 10. Gündem maddesiyle ilgili yapılan görüşmeler neticesinde yönetim kurulu başkanlığına ... yönetim kurulu başkan vekilliğine davacı ...'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, anonim şirket genel kurul ve yönetim kurulu kararlarının batıl olduğunun tespiti ve yok hükmünde sayılması istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; yukarıda yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı tarafın talebi, davacıya GK ve YK toplantısı çağrısı yapılmadığından ve bu toplantılarda hisse devirleri, YK'ye maaş ödemeleri ve ortaklara kar payı dağıtımı kararları alınmış olduğundan, davacının ortaklıkta hiç irade beyan etme fırsatı bulamadığından bahisle bu toplantılarda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Şirketi yönetim kurulu tarafından, TTK 391 madde (1) ve diğer ilgili Kanun maddelerinin açıkça ihlal edilerek, genel kurulun devredilemez yetkisinde olan bir uygulamayı kendi yetkilerindeymiş gibi bir uygulama yoluna giderek kanun dışı hukuk temelinden yoksun işlem yapılarak, şirket ve pay sahiplerinin zarara uğratıldığını belirterek, Aydın Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/271 Değişik İş Esas- 2022/271 Değişik İş Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep, şirketin yönetim kurulunun 05/08/2017 tarihli kararının geçersiz olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece; talebin HMK md 400 kapsamında değerlendirilemeyeceği, talebin yönetim kurulu kararının iptali/batıl olduğunun tespiti olarak esas dava şeklinde açılıp sonuçlandırılması gerektiği, delil tepiti isteyennin talebinin karar verilmiş olup, hüküm davacı tarafından istinaf edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/146 KARAR NO : 2022/394 DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararlarının Batıl Olduğunun Tespiti ve/veya İptali İstemli) DAVA TARİHİ : 17/02/2022 KARAR TARİHİ : 06/05/2022 Davacılar vekili tarafından davadan feragat ettiklerini bildirir 05/05/2022 tarihli dilekçe ve davalı vekili tarafından sunulan aynı tarihli feragatin kabulüne ilişkin dilekçenin dosyaya sunulması üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin davalı şirketin ortağı olup, 05.10.2021 tarihli ihtarname ile şirket yönetim kurulu tarafından 22.10.2021 tarihinde toplantıya çağrıldığını, bu toplantıda alınan 7 nolu, esas sözleşme'nin 6. maddesinde yer alan sermayenin arttırılmasına ve ana sözleşmenin 6.maddesinin tadiline ilişkin olarak alınan genel kurul kararının kanuna, esas sözleşmeye ve afaki iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, şirketin hakim hissedarları ve yönetim kurulu üyeleri olan ... ve ...'...
Esas sayılı dosyasında davalı şirketin 11/09/2020 tarihli 2020/15 nolu yönetim kurulu kararının batıl olduğunun tespiti talebi ile dava açılmış, açılan bu davaya karşı dava olarak davalı şirket tarafından TTK 493/6.maddesi kapsamında davalı şirketin miras kalan payların gerçek değerinden devralma önerisinin yasal sürede reddedilmediğinden önerinin kabul edilmiş sayıldığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir. .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas ... Karar sayılı ilamı ile; "Somut olayda, davalı anonim şirket ana sözleşmesinde nama yazılı hisse senetlerinin devrinin şirketin onayına bağlı olduğu yönünde hükmün yer aldığı anlaşılmaktadır. Yönetim kurulu kararlarında satın alma önerisi yapılırken devredilen paylara ödenecek bedel gösterilmediği görülmektedir....