Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE :Talep derdest davalı Anonim şirketin 27/08/2020 tarihli 2020/7 nolu yönetim kurulu kararının butlanının tespiti davasında davaya konu yönetim kurulu kararına dayanılarak satışı yapıldığı bildirilen ve dava tarihi itibarıyla davalı şirket adına kayıtlı olmayıp dava dışı 3. kişi adına kayıtlı olduğu bildirilen, İstanbul ili Eyüp / Kemerburgaz ilçesi, .. pafta/... parselde bulunan taşınmazın 3. kişilere devrinin önlenmesi için taşınmaz üzerine konulması istenilen ihtiyati tedbirin reddine ilişkin kararın istinaf incelemesine ilişkindir. TTK.'...

    in eli ürünü olmadığı, anlaşılmış olması karşısında bu yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğu, 23/08/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında davacı adına vekalet oy kullanıldığı hazurun cetvelinde yazılı ise de, böyle bir vekaletin bulunduğunun ispatlanamadığı, 24.08.2011 tarihli ve ... yevmiye sayılı ... karar nolu Yönetim Kurulu Kararı'nda ...'e atfen atılmış imzanın, ...'e ait olmaması, 23/08/2011 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında davacı adına vekalet oy kullanıldığı yazılmasına rağmen böyle bir vekaletnamenin bulunduğunun ispatlanamaması, yönetim kurulu üyesi olarak atanması önerisinin davacının adıyla imzalı belgeye dayandırılması hususları dikkate alındığında bu genel kurul kararının yoklukla malul olduğu anlaşılmıştır....

      (Paroy/Tekinalp/Çamoğlu Ortaklıklar Hukuku I syf.543) Anlatılan nedenlerle, asıl davanın kısmen kabulü ile; davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından alınan ... kararların (iyi niyetli 3.kişilerin bu kararlara dayalı olarak kazandığı haklar saklı kalmak kaydıyla) yoklukla malul (batıl) olduğunun tespitine, yönetim kurulu karar defterinde ... ve ... nolu karara ilişkin sayfalar boş olduğundan, bu numaralar altında alınmış herhangi bir karar bulunmadığından bu numaralı kararlar hakkında açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yine birleşen aynı gerekçe ile birleşen davanın kabulü ile davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından alınan ... sayılı kararların (iyi niyetli 3.kişilerin bu kararlara dayalı olarak kazandığı haklar saklı kalmak kaydıyla) yoklukla malul (batıl) olduğunun tespitine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

        Ancak yönetim kurulu karının butlanı ve yok hükmünde olduğunun tespiti davası açılabilir.Davacılar, davalı şirket yönetim kurulandan tehdit ve baskı ile istifa etmek zorunda kaldıklarını, bu nedenle istifalarının geçersiz olduğunu ileri sürmüş, ayrıca davalı şirkete kendi yerlerine yönetici olarak seçilen ... ile ... 'nun yönetim kurulu üyesi olarak atanmasına ilişkin yönetim kurulu kararının batıl olduğunu ileri sürerek bu yönetim kurulu kararının tedbiren icrasının durdurulmasını talep etmiştir. Davalı vekili ise dava dışı... ile ...'nun yönetim kurulu üyesi seçilmelerine ilişkin herhangi bir yönetim kurulu kararı bulunmadığını, böyle bir karar olsa ... Gazetesi'nde tescil ve ilan edilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davacı vekillerince davalı savunmasının aksine yönetim kurulu kararı alındığına ilişkin kanaat oluşturmaya yeterli bir delil sunulmadığı anlaşılmaktadır. Somut olayda ilk derece mahkemesince, tedbir talebi, dava açılış tarihi itibariyle değerlendirilmiştir....

          22.04.2023 tarihine kadar Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev aldığını, ...'...

            GEREKÇE :Dava, davalı şirket genel kurulu kararının iptali ve yönetim kurulunca alınan kararın batıl olduğunun tespitine ilişkindir. 16/01/2018 tarihli son duruşma sırasında taraf vekillerince, tarafların sulh olduklarına dair beyanda bulundukları, ilgili belgeleri sundukları görülmüştür. Taraf vekillerince, karar verilmesine yer olmadığını dair hüküm kurulması talep edilerek karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti giderlerinin bulunmadığı beyan edilmiştir. Davacı vekili tarafından sunulan sulh protokolünde, davacının ve davalı şirketin yönetim kurulu başkanının imzasının bulunduğu görüldü. Taraf vekillerinin vekaletnameleri kapsamında sulh olma özel yetkisinin bulunduğu anlaşıldı. Bu açıklamalara göre; dava konusu uyuşmazlık hakkında taraflarca sulh olunduğunundan, taraf vekillerinin talebi dikkate alınarak, HMK 'nın 315/1 maddesi uyarınca dava konusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              TTK'nın 390/4. maddesi gereğince, üyelerden hiçbiri toplantı yapılması isteminde bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu kararlarının kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı karar şeklinde yazılmış önerisine en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle verilebilir. Aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartıdır. TTK’nın bu hükmüne göre çağrısız yönetim kurulu toplantısı yapılması mümkün ise de, önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılması alınacak kararın geçerlilik şartıdır.Davalı Şirket'in 3 yönetim kurulu üyesinin bulunduğu, TTK'nın 390/1. maddesi gereğince toplantının üç üyenin katılımı ve oyuyla karar alındığı anlaşılmıştır. 6102 Sayılı Kanunun batıl kararlar başlıklı 391 maddesine göre; " (1) Yönetim kurulunun kararının batıl olduğunun tespiti mahkemeden istenebilir....

                , 04.06.2013 ve 29.08.2013 tarihli yönetim kurulu kararları ile 24.09.2013 tarihli genel kurul toplantısında alınan şirketin tasfiyesine ilişkin kararın batıl olduğunun tespitine, aksi halde karar nisabı sağlanmayan genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  DAVA : Ticari Şirket Genel Kurul Kararının İptali DAVA TARİHİ : 04/01/2019 KARAR TARİHİ : 21/04/2022 G. K.YAZILDIĞI TARİH : 21/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : 1.Davacı vekili iddiasında özetle; Müvekkilinin davalı şirketin sermayesinin %15,75'ine isabet eden 315 adet paylı ortağı olduğunu, davalı şirketin 28/12/2016 tarihinde genel kurul toplantısı yapıldığını ve bu toplantıda yönetimin değiştiğini, bu genel kurul toplantısında alınan kararların butlanı ve iptali için ... ... Ticaret Mahkemesinin 2017/162 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, genel kurulda alınan kararların batıl olduğunun tespitine karar verildiğini, kararın istinafta olduğunu, davalı şirketin dava sonucun beklemeden genel kurul çağrısında bulunulduğunu, 08/11/2017 tarihli genel kurulda müvekkilinin taleplerini hiçe sayılarak kararlar alındığını, bu kararların batıl olduğunun tespiti için ... ......

                    Davalı kooperatif vekili asıl dava yönünden, 2006 yılı genel kurulunda yönetim kurulunun ibra edildiğini, yönetim kurulu kararları aleyhine iptal davası açılamayacağını, yönetim kurulu üyelerinin kanun hükmüne aykırı olarak görüşmelere katılması halinde kararların batıl olmayacağını savunarak, davanın reddini istemiş; birleşen davaya ise cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatif yönetim kurulu üyeleri ile Yaşar Yıldırım arasında yakın akrabalık bulunduğu, buna göre toplantı nisabı sağlanmadan kararın alındığının kabulü gerekeceği gerekçesiyle, asıl davanın kabulüne; yönetim kurulu kararının iptal edilmediği sürece geçerli olacağı, ayrıca yönetim kurulu kararının geçerliliğinin tespiti için dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı ... vekili temyiz etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu