Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, bozma ilamına uyulmakla usulü kazanılmış hak oluşması karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisi bulunmadığı, somut olayda para toplama amacı güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, davacının zararından davalı şirketin ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 50.130,00 TL'nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce düzeltilerek onanmıştır. Davalılar vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, bilgisayar yazılımının ilim ve edebiyat eseri olduğu, davacının çoğaltma hakkının ihlal edildiği, üç kat bedel istenebileceği, işyerinde 3 adet bilgisayarda davacının programının lisanssız olarak yüklü olduğu, 2010 yılında yapılan indirimli emsal satışlara göre satış bedelinin üç katı 29.343,75 TL tutarında telif tazminatı talep edilebileceği, şirketi temsilen yapılan işler sırasında fiili bizzat gerçekleştiren şirket yöneticisinin de şirket ile birlikte sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, şimdilik talep edilen 24.000 TL'nin 21.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir....

      alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olmasına rağmen şirketi hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle şirket borcunu ödememesi, ayrıca bu eylemin başka bir suçu oluşturmaması gerekmekte olup, takibin kesinleştiği 18.05.2011 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre hukuki durumun takdir edilmesi gerekirken, eksik kovuşturma ve yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 01.12.2016 tarihinde...

        Davacı, Almanya'da bulunan yabancı menşeli bir şirketin yöneticisi ve ortağı olduğu anlaşılan davalının şirket adına ihraç ettiği tahvilleri ve senetleri yatırım amaçlı aldığını, davalının yatırım amacıyla aldığı paraları öngörülen yatırıma yönlendirmediğini ve parasını geri ödemediği ileri sürmüş, davalı kendisine husumet yöneltilemeyeceğini savunmuştur. Dava, 6102 sayılı TTK'nın 553. maddesi anlamında şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı olarak uğranılan zararın tazmini için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın görevli İstanbul 1.2.3. Asliye Ticaret Mahkemelerine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu'na gönderilmesine karar verilmiştir. 15/03/2018 tarihli RG’de yayımlanan 7101 sayılı Yasanın 46.m. “2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir....

          Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketteki payını tüm hak ve borçlarıyla birlikte devredip ortaklığını sona erdiren davacının kar payı alacağı talep edemeyeceği, TTK m. 553 gereği limited şirket yöneticisi aleyhine sorumluluk davası açabilecek kişilerin şirket, pay sahipleri ve şirket alacaklıları olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmış, yine davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine Dairemizce karar düzeltme sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davacının karar düzeltme dilekçesinin reddine karar verilmiştir. Bu kez davacı vekili, maddi hatanın düzeltilmesi ve karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Davacı, limited şirket ve şirket ortağından kar payı istemi ve şirket yöneticisinin sorumluluğuna ilişkin açtığı işbu davada şimdilik 5.000,00TL talep etmiş, alacak talebine ilişkin miktar belirten delil sunmamış olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizce onanmıştır....

            Mahkemece, bozma ilamına uyularak, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının dava dışı bedelle bu şirketin davalı ...Ş. adlı şirketteki bir kısım hisselerini satın aldığı, ancak şirket muhasebe kayıtlarında davacının söz konusu şirkete para ödediğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 57.523,06 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir....

              Mükellef ile davacı … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında muvazaalı bir ilişki olup … İmalat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin asıl yöneticisinin davacı şirketin de yöneticisi olan ... olduğu ve bu nedenle tarh edilen vergi ve kesilen cezalar nedeniyle her iki firmanın müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Yukarıdaki tespitlerden hareketle, davacı şirket ile … İmalat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'nin yöneticilerinin aynı olduğu varsayıldığında dahi, anılan şirketin düzenlediği faturaların sahte olduğundan bahisle, verginin mükellefi veya sorumlusu olmayan, müteselsil sorumlu olma şartlarını da taşımayan davacı şirket adına, müteselsil sorumluluk gereği tarhiyat yapılamayacaktır. Bu nedenle dava konusu cezalı tarhiyatlarda yasal isabet bulunmamaktadır. Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle vergileri ve cezaları kaldırmıştır....

                e ait olup şirket yöneticisinin ise davacı tarafından proforma faturaya istinaden para transferi yapılan ... olduğu, şirket tescilinin dava konusu para transferinden sonra yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının para transferi yapmak istediği ... ile hesap sahibi ... aynı şirkette ortak ve yönetici konumundadır. Gönderilen para da yine aynı soyadı taşıyan ... tarafından çekilmiştir. TCMB'nin 2008/6 sayılı Tebliğinin 7. maddesinde bankaların gelen ve alıcı hesap numarası iban olarak belirtilen para transferlerinde ibanın doğrulanması zorunlu kılınmış olsa da, iban ile hesap sahibi eşleştirmesi yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır. Davalı bankaca, davacının transfer talimatına uygun olarak işlem yapılmış olup, esasen para gönderilen hesap sahibi ile davacının ticari ilişkiye girdiği ...'ün aynı şirkette ortak ve eş oldukları dikkate alındığında, davalıya izafe edilebilecek bir kusur bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur....

                  TTK m.644 atfıyla limited şirketlerde müdürlerin sorumluluğu ile ilgili konulara anonim şirketlere ilişkin sorumluluğu düzenleyen TTK m.553/1 vd. hükümleri uygulanır. TTK m.553/1 gereğince; "Kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar." Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler (TTK m.555/1). Bu hükümler çerçevesinde, davacı ortağın, davalı eski şirket müdürü hakkında 'sorumluluk' nedeni ile tazminat davası açması için herhangi bir genel kurul kararına ihtiyat bulunmamaktadır. Sorumluluk davası açılması yönünde genel kurul kararı ancak 'şirket' tarafından açılan davada bahis konusudur. Bu sebeple, davalı vekilinin bu yöndeki savunması yerinde görülmemiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf yöneticisinin görevden alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu