Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 07.05.2015 gün ve 2014/1717-2015/251 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğu nedeniyle tazminat istemine dayalıdır. Davacı, şirket zararının 2.406,43 TL'lik kısmının davalılar ... ve ...'...
Anonim şirket yöneticisinin sorumluluğu Ticaret Kanun'unda düzenlenmiş bulunduğundan TTK 4. ve 5. maddeleri uyarınca ticaret mahkemesi görevli olduğundan işin esasının incelenmesi gerekirken mahkemece görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir. 2- Yukarıda açıklanan bozma nedenine göre davalının temyiz itirazının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı temyizinin incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 16/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki şirket yöneticisinin sorumluluğu davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü. I. DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müflis İnformatik Bilişim Teknolojileri ve San. Tic. Şti.'...
Yine davacı, şirket yöneticisinin sorumluluğu iddiasıyla davalı ... aleyhine, pay sahibi olduğu .... A.Ş.'ye tazminat ödenmesi talebinde bulunmuştur. TTK'nın 553.maddesi uyarınca, şirket yöneticinin sorumluluğu iddiasıyla dava açabilecek kişiler arasında şirket ortakları da sayılmıştır. Mahkeme gerekçesinde işaret edildiği üzere; pay sahibi davacının TTK'nın 553. maddesi uyarınca davalı şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı dava açabilmesi mümkün ise de yargılama sürecinde davacının şirketteki paylarını devrederek şirket paydaşlığının sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu husus ihtilafsızdır. Buna göre şirket yöneticisinin sorumluluğu davası açan davacının, şirketteki paylarını devretmek suretiyle paydaşlığının sona erdiği anlaşılmakla, iş bu dava ve talep bakımından da aktif husumet ehliyetinin sona erdiği kabul edilerek, davalı yönetici hakkında açılan davanın da aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Dava, mahkememizin .../... esas sayılı dosyası ile açılmış olup, dava dilekçesinde; davalı şirket yöneticisi ile birlikte davacının ve davalı şirket yöneticisinin ortağı olduğu şirket davalı olarak gösterilmiş, dava dilekçesinin son istek bölümünde; davalılar arasında ayrım yapılmaksızın davalı şirket yöneticisinin, haksız ve karşılıksız para aktarımlarının tespiti ile şirkete iadesine karar verilmesi talep edilmiştir. Davanın niteliği itibariyle sorumluluğu talep edilen şirket yöneticisine karşı husumet yöneltilerek açılmasının yeterli ve gerekli olduğu belirgin olup, bu nitelikteki davada şirkete husumet düşmeyeceği açık olmakla birlikte davacı tarafça şirkete husumet yöneltilip dava dilekçesinin gerek açıklamalar gerek son istek bölümünde talep edilen tazminatın, yalnız davalı şirket yöneticisinden tahsili konusunda açık, anlaşılır ve somut talebin ileri sürülmemesi karşısında davalı şirket yönünden de davanın, davalı sıfatıyla görülmesi gerektiği açıktır....
Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ: 19.02.2020 NUMARASI: 2019/529 Esas - 2020/149 Karar DAVA: Tazminat (Şirket yöneticisinin rekabet yasağının ihlali nedeniyle) Taraflar arasındaki Anonim Şirket yöneticisinin rekabet yasağını ihlali nedeniyle TTK 396 maddesi uyarınca şirket zararının davalıdan tahsili ile şirkete verilmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalı şirket 18.06.2012 tarihinde kurulmuş olup, kurucu ortakları ... (ailenin babası; muris), ... (anne; muris) , ... (müvekkil), ... (Kardeş) ... (Kardeş)’dür....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO: 2024/299 KARAR NO: 2024/1729 KARAR TARİHİ: 20/06/2024 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 17/01/2023 NUMARASI: 2023/28 2023/15 DAVANIN KONUSU: Şirket ortağı ve yöneticisinin haksız fiilinden kaynaklı Tazminat Taraflar arasındaki davada Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesi ile Çorlu 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, şirket ortağı ve yöneticisinin haksız fiilinden kaynaklı tazminat talebine ilişkindir. Çorlu 4. Asliye Hukuk Mahkemesince,"...davanın yönetici ve haksız fiilden kazanç sağlayan aleyhine açılmış tazminat davası olduğu, iş bu davada Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğu..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tekirdağ Asliye Ticaret Mahkemesince,"......
Kararı, davacı ... vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, dava dışı şirketten olan alacağın bu şirketin kötü yönetilmesi sonucu iflasına yol açılması nedeniyle tahsil edilememesi sonucu uğranılan zararın şirket yöneticisi ve ortağı olan davalılardan tahsili amacıyla girişilen icra takibinde istenen alacak nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davalı ...'in şirketi tek başına temsile yetkili yönetici olması nedeniyle sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle bu davacının davasının reddine karar verilmiştir. Oysa, icra takibindeki istem, niteliği itibariyle 6762 sayılı ...'nun 309. maddesi uyarınca şirket alacaklısının kötü yönetim nedeniyle iflasa yol açılması sonucu uğranılan dolaylı zarardan şirket yöneticisinin sorumluluğu temeline dayalı alacaktır. Ancak aynı Yasa'nın 309. maddesi birinci bendinin ikinci cümlesinde hükmoluncak tazminatın şirkete verileceği öngörülmüştür....
Davalının dilekçe eklerinde sunduğu evrakın borcu kısmen ya da tamamen söndürebilecek mahiyeti bulunduğundan mahkemece bu belgelerin değerlendirilip şirket yöneticisinin sorumluluğu talebi yönünden sonucuna göre bir karar verilmesini teminen davalı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 31.05.2021 tarih ve 2021/1881 Esas- 2021/4572 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 31.05.2021 tarihli, 2021/1881 Esas- 2021/4572 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 08/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığa isnat edilen “ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödmemesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup; İcra takibinin kesinleştiği tarihte borcu ödeme gücü bulunan ticari işletme yöneticisinin hangi kastla ve ne şekilde borcu ödemediği belirlenmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine...