Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki ihtilaf; davalı şirket müdürünün sadakat yükümlülüğünü ihlal edip etmediği, şirketi zarara uğratıp uğratmadığı ve davalının şirket müdürlüğünden azlinin gerekip gerekmediği hususlarından ibarettir. 6102 sayılı TTK'nın 630/2. maddesine göre; her ortak haklı sebeplerin varlığı halinde şirket yöneticisinin azlini talep edebilir. 6102 sayılı TTK'nın 630/3. maddesine göre ise; yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur. Davalının, şirkete karşı hırsızlık suçunu işlediği, şirkete ait alacakları tahsil ederek zimmetine geçirdiği ve şirkete karşı haksız icra takipleri başlattığı ileri sürülmüştür. Bu iddiaların, davalının azli için haklı sebep teşkil ettiği ve bu iddiaların sübuta ermesi halinde davalının azlinin gerektiği açıktır. Konya . Asliye Ceza Mahkemesi'nin ... E ......

    Birleşen 2017/831 E sayılı şirkete karşı açılmış müdür azli davasına yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; limited şirketin müdürünün azli davalarında husumetin azli istenen müdüre yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup ayrıca limited ortaklığa husumet düşmemektedir. Nitelik itibariyle husumet, davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece de re'sen nazara alınması gerekli olduğundan husumet düşmeyen şirkete karşı açılmış müdür azli davasının pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Birleşen İzmir 4. ATM'nin 2018/250 Esas sayılı dosyası yönünden istinaf itirazlarının incelenmesinde; birleşen bu dava limited şirket ortağının diğer ortağın çıkarılması istemine açtığı davadır. 6102 sayılı TTK'nın 640. maddesinin 3. fıkrası gereğince haklı sebebe dayalı olarak ortağın şirketten çıkarılması için şirket dava açabilir....

      Davalı vekili, davanın yetkili temsilci tarafından verilen vekaletnameye istinaden açılmadığını, davacı şirket yetkilisi ve ortaklarının şirket yönetiminden el çekilmesine ve şirketin kayyumca idare edilmesine mahkemece karar verildiğini, yapılacağı iddia edilen tadilatların esaslı nitelikte olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiştir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/300 esas ve 2010/579 karar sayılı dosyası ile davacı limitet şirket müdürlerinin görevden azli ve şirkete kayyım atanması istemiyle dava açıldığı, mahkemece 15.12.2010 tarihinde davanın kabulüne karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır. Bu durumda davacı limitet şirket müdürlerinin görevden azli ve şirkete kayyım atanması davasında verilecek kararın kesinleşmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan davanın kesinleşmesi beklemeden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir....

        nin ortağı olduğunu, şirket müdürlüğünü halen davalının yaptığını, davalının şirket yöneticiliği sıfatını kullanarak açıkça kendisine çıkar sağladını, şirket nezdinde yüksek tutarlarda tahakkuk eden KDV'lerden mahsup yapılabilmesi için gerçek alışverişlere dayanmayan fatura girişleri yapıldığını, bu faturalar dolayısıyla şirket hesaplarından ödeme yapılmış gibi gösterildiğini ve gösterilen ödemelerin şirket yöneticisinin şahsi hesabına gittiğini belirterek davalının müdürlük görevinden azline, verdiği zarardan dolayı şimdilik 1.000,00 TL 'nin zararlandırıcı eylem tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsil edilerek dava dışı şirkete ödemesini talep ve dava etmiştir. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ... .... Şti.'...

          Asliye Ticaret Mahkemesince ise, HMK'nın 14/2. maddesinde "Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileriyle sınırlı olmak kaydıyla, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir." hükmünün mevcut olduğu, davanın şirket eski yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan, şirket eski yöneticisine yönelik tazminat davası olduğu, bu davaya bakmaya HMK'nun 14/2. maddesi uyarınca şirket merkezin bulunduğu Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğu, HMK'nun 14/2. maddesinde düzenlen yetkinin kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik kararı verilmiştir....

            Şti.’nin ortaklar kurulu tarafından imza sirküleri ile yetkilendirilmiş olan vekilin azli istemli olduğunu, ancak vekilin azli istemi ile dava açılmasının mümkün olmadığını, azli istenen ...’nın şirket müdürü değil şirketin vekili olduğunu, ayrıca limited şirketin imza sirküleri ile yetkilendirilmiş olan vekilinin azli hususunda dava açılabileceği kabul edilse bile, bunu şirket tüzel kişiliğinin talep etmesi gerektiğini, bunun yanında, huzurdaki talebin sadece ticari vekilin azledilmesi ise de şirketin diğer ortağı ... aleyhine hiçbir talepte bulunulmadığını, bu nedenle davalı ...'nın pasif husumet ehliyeti olmadığını, dava dışı...Ltd.’nin Koç grubu içinde yer alan......

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/728 Esas KARAR NO : 2022/589 DAVA : Şirket müdürünün azli ile şirkete kayyım atanması DAVA TARİHİ : 29/05/2018 KARAR TARİHİ : 29/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan şirket müdürünün azli ile şirkete kayyım atanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin davalı şirkette pay sahibi olduğunu, ancak şirket ortağı olarak kendisine uzun zamandır hiçbir bilgilendirme ve/veya toplantı çağrısı yapılmadığını, müvekkilinin 19.04.2018 tarihinde 28/12/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde yönetim kurulu kararı ile İzmir'de bulunan Şirketin merkezinin ... Mh. ... sk. No:.....

                Somut olayda, bu aşamada davalı şirketin yönetim organından yoksun kalmasının söz konusu olmadığı, şirkete yönetim kayyımı atanmasını gerektir bir durum bulunmadığı, davacı, davalı şirket yetkilisinin şirketi zarar etmiş gibi gösterdiğini ileri sürmekte ise de ; davanın bulunduğu aşamada dosyada, davalı şirket yöneticisinin ne gibi işlem ve eylemlerde bulunduğunun davanın bulunduğu aşama nedeniyle belirli olmaması hususları bir arada değerlendirildiğinde ihtiyati tedbir talebinin koşullarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmayıp, ara kararına yönelik ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmemiş, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....

                  CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile şirket müdürü müvekkili T4'nin, davacının belirttiği gibi noter huzurunda devir sözleşmesi yapılmasına karşın bu muamele sonunda davacının şirket pay devrinin yapılması için başvurusu olmadığını, geçerli bir hisse devrinin söz konusu olmadığını, davacının taraflarca imza edilmiş ve noterce onaylanmış pay devri sözleşmesinde zikredilen şirkete ait 500 adet hissenin bedelini müvekkili şirkete ödemediğini, davacının, şirket ortağı olmadığını, bu sebeple kanunen şirket müdürünü azletme hakkı bulunmadığını, müvekkili şirketin şirketi oluşturan tüm organları ile faal olarak ticari faaliyetlerine devam ettiğini, şirket zarar ediyor olsa bile şirket organların mevcudiyeti halinde kayyım atanması veya geçici hukuki tedbirlerin istenemeyeceğini belirterek; davanın kayyım atanması talebinin reddine, davacının şirket ortağı olmaması nedeniyle TTK'ya göre şirket müdürünün azli talebinin reddine, geçerli hisse pay devrinin bulunmaması nedeniyle...

                  Bu suçun oluşabilmesi için, tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmaları gerekir.Keza, kooperatif yöneticilerinin bu nitelikli halden cezalandırılabilmeleri için suçun kooperatifin faaliyeti kapsamında, işlenmesi gereklidir. Bu suçun faili tacir veya şirket yöneticisi yada şirket adına hareket eden kişi yada kooperatif yöneticisi olabilir. Katılanların, Türk Telekom Müdürlüğü bünyesinde özel güvenlikçi olarak görev yaparlarken 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun gereğince özel güvenlik belgelerini yenilemek amacıyla ... Şirketler Grubu bünyesinde bulunan ... Güvenliğe 20/01/2010 tarihinde ücret karşılığında müracaat ederek 13/02/2010 tarihinden itibaren Özel Güvenlik Yenileme Eğitimine başladıkları, 18/04/2010 tarihinde yapılan özel güvenlik yenileme sınavına girmek için ...Emniyet Müdürlüğüne müracaat ettiklerinde sınava katılmayacakları zira ......

                    UYAP Entegrasyonu