Davacı 14/10/2015 tarihli savunma yazısında, Bodrum ilçesinde anlaşmalı otelin bulunmaması nedeniyle konaklama ücretini bu şekilde her bir kısım 150,00 TL.nin altında kalacak şekilde 4'e böldürdüğünü, şirket içi yarışma sonucunda kazandığı tatil ödülüne babasının rahatsızlığından dolayı gidemeyecek olması nedeniyle tatilin parasını edinebilmek adına tatil parası kadar tutarı ... isimli kafe ve bir yemek firmasından aldığı yemek fişlerini girerek bedeli tamamlamaya çalıştığını belirtmiştir. Davacı söz konusu savunmasına göre fesih konusu eylemleri gerçekleştirdiğini kabul etmiş ancak yöneticisinin bilgisi dahilinde olduğunu beyan etmiştir....
deki payını, şirket devir sözleşmesi ile sanık ...'a devrederek ortaklık ve yöneticilikten ayrıldığı, 24.10.2007 tarihinden itibaren şirket yöneticisinin ... olduğu gözetildiğinde; suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin bir gereği olarak, sanıkların yönetici olmadıkları dönemlerde suça iştirak edip etmedikleri, etmiş iseler işlenen sahte fatura düzenleme suçlarına ne şekilde iştirak ettikleri karar yerinde incelenip tartışılarak suçların oluşumunda varsa iştirak, rol ve sorumluluklarının belirlenmesinden sonra sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması, Yasaya aykırı, sanıklar ... ile ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi'nin ........2010 tarih, 7728 Esas, 11682 Karar sayılı ilamı ile; vergi alacağı için şirket ortağı ya da yöneticisinin mal varlığına ne şekilde haciz konabileceğinin Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Hakkında Kanun'un ..., 35 ve mükerrer 35. maddeleri ile Vergi Usul Kanunu'nun .... maddelerinde gösterildiği, bu hükümlere uygun biçimde konulan kamu hacizlerinin ise anılan yasanın .../.... maddesi uyarınca ilk hacze iştirak edebileceğinin tartışmasız olduğu, mahkemece usulüne uygun bir kamu haczi olup olmadığının tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur....
alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olmasına rağmen şirketi hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastiyle şirket borcunu ödememesi, ayrıca bu eylemin başka bir suçu oluşturmaması gerekmekte olup, takibin kesinleştiği 12.09.2011 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre hukuki durumun takdir edilmesi gerekirken, eksik kovuşturma ve yetersiz bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Kabule göre de; Hapis cezası asgari hadden tayin edildiği halde, gün adli para cezası üst sınırdan tayin edilmek suretiyle çelişkiye neden olunması, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN...
e davacı ... tarafından şirket hisselerinin emaneten devir edildiği dönemde şirket müdürü davalı ...'ün şirket kaynaklarından suistimal yoluyla elde ettiği kazanımlarla davalı eşi ... adına taşınmaz satın aldığı iddiasına dayalı olarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile şirket adına tesciline, bu istemin kabul edilmemesi halinde ise evin değeri kadar şirket zararının tespiti ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. HMK'nın 389. maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelebilecek bir gelişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
Davalı şirket dava dışı şirketin iş yaptığı bir şirket olup davanın TTK 555. madde kapsamında açılış bir dava olmadığı, şirketin davalıyı dava etme hakkının davadışı Soylular İnş. Hafriyat Nak. Beton Oto. ve Akaryakıt San. Tic. Ltd. Şti' ndedir. Davalı tarafından şirket müdürüne yapılmış ödemelerin şirket hesabına aktarılmaması ihtimalinde şirket yöneticisinin sorumluluğuna gidilebilecektir. Davanın şirket ortağı tarafından açılabileceğine dayanak gösterilen TTK' nın 555. maddesine göre açılacak davanın şirketi zarara uğratan yöneticilere karşı açılması gerekmektedir. Bu nedenlerle aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmuştur. Nitekim Yargıtay 11 H.D'nin 09.12.2019 tarih 2018/4796E -2019/7978K, 19.12.2019 tarih 2019/1684E-2019/8327K kararları da bu yöndedir....
i çağırdığı, site yöneticisinin yanında bulunan sanık ...'in ''ben dayım için ölürüm dağda üç adamım var gerekirse onları indiririm'' diyerek sanık ...'i tehdit ettiği, site yöneticisinin sanık ...'in yüzüne tükürerek ''kalk a.... koduğumun çocuğu'' diyerek hakaret ettiği, bunun üzerine sanık ...'in özür dileyerek site yöneticisinin elini öptüğü, sanık ... ile güvenlik görevlisinin öpüşüp barıştıkları, olay bu şekilde kapandıktan sonra site yöneticisinin sanık ...'i telefonla aramaya devam ederek hakaret ve tehdit ettiği, site yöneticisinin yeğeni maktul ..., maktul ... ve sanık ...'i çağırdığı, kalabalık bir grup ile rakı masası kurup sanık ...'ta olduğu halde oturmaya başladıkları, site yöneticisinin sanık ...'inde gelmesini istediği, mahkeme yapacağını söylediği, sanıklar ..., ...,...,...,... ve ... ...'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğu ve haksız rekabetinden dolayı tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Mülga 6762 sayılı Kanun'un 336 ncı maddesi, 2. 7326 sayılı Kanun. 3....
Maddesi gereği, vakfı gereksiz yere yükümlülük altına soktuğu, ihmal ve basiretsiz işlemleri nedeniyle vakfı zarara uğrattığından , mütevellilikten azli ve danışmanlık ücreti olarak ödenen 135.000 TL'nin, ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte mütevelliden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece zarar istemine ilişkin dava tefrik edilmiş, yöneticinin azli istemine ilişkin olarak ise, davalının dava dilekçesine konu eyleminde kusuru mevcut ise de madde 10'da bahsedildiği üzere ağır ihmal ve kasıttan bahsedilemeyeceği hususu dikkate alınarak vakıf yöneticisinin azlini gerektirecek şartlar oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Dava, vakıf yöneticisinin azli istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında, kooperatif eski yöneticisinin neden oldukları zararların tazminine ilişkin tazminat davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili kooperatifin eski yöneticisi olan davalının projeye aykırı inşaat yapılmasına neden olduğunu, bu suretle kooperatifi zarara uğrattığını ileri sürerek, şimdilik 20.000,00-YTL'nin temerrüt faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....