Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

A.Ş’den 10.000 DM bedelle bu şirketin bir kısım hisselerini satın aldığı, ancak şirket muhasebe kayıtlarında davacının söz konusu şirkete para ödediğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 9.231,38 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....

    alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, öncelikle sanıklar hakkında cezai sorumluluğun hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi bakımından şirket ana sözleşmesi getirtilerek, fiilin birlikte işlenmediğinin anlaşılması halinde, temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlar da dikkate alınarak suçun oluşumundaki temsilci veya temsilciler tespit edilip, takibin kesinleştiği 08/02/2012 tarihi itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile icra takibinin kesinleştiği...

      in beyanı ile de doğrulandığı, yine suça konu eşyaların alındığı yerde Ünye Flash TV kanalının da bulunması, sanıkların bu malzemelerin Flash TV'ye ait mallar olduğunu belirtmeleri karşısında alındığı iddia olunan malların belirleyici özelliklerinin tespit edilmiş olmaması nedeniyle Hizmet TV'ye ait olduğunun da dosya kapsamı ile sabit olmaması, Flash TV'nin yönetim kurulu başkanınında yine ... olduğu da nazara alındığında; sanığın şirket eşyalarını şirket yöneticisinin talimatı ile alıp götürdüğünün aksine cezalandırılması için her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı deliller elde edilemediğinden mahkemece verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        bedelle şirketin bir kısım hisselerini satın aldığı, ancak bozma öncesi aldırılan bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği üzere şirket muhasebe kayıtlarında davacının söz konusu şirkete para ödediğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri anlaşıldığından davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bu nedenle 14.500.TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir....

          Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve HUMK.nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiç birisini ihtiva etmeyen diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir. 2- Dava, limited şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili diğer iddiaları yanında “davalının müdürlük görevini yürüttüğü dönemde müvekkili şirketin taahhüt işlerini yaptığı firmalardan alınan vadesi gelmemiş çekleri şirkete teslim etmediğini ve şirketten ayrıldıktan sonra çekleri kendi hesabına tahsil ettiğini iddia etmiş ve buna dair söz konusu çeklerin bilgilerini içeren bir liste sunarak ilgili bankalardan tahsil edilip edilmediği, tahsil edildi ise kim tarafından tahsil edildiğinin sorulmasını” istemiştir....

            Dava, şirket yöneticisinin sorumluluğuna dayalı olarak alacaklının yaptığı takibe itirazın iptaline ilişkindir. MÖHUK 40. maddede "Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisini, iç hukukun yer itibariyle yetki kuralları tayin eder." hükmü düzenlenmiştir. Türk mahkemelerini yetkili kılan bir iç yetki kuralı varsa ,Türk mahkemelerinin milletlerarası yetkisi de mevcuttur. TTK'nın 553. maddesinde şirket kurucularının, yönetim kurulu üyelerinin.. sorumluluğu düzenlenmiş, 561. maddesinde de sorumlular aleyhine şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir.Anılan yetki düzenlemesi kesin yetki kuralı olmayıp genel yetki kuralının yanında ek bir yetkili mahkeme düzenlenmektedir....

              Olağan genel kurul toplantısı şirketin hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde en uygun zamanda ve yılda en az bir kere olmak üzere; olağanüstü genel kurul ise, şirket işlerinin gerektirdiği hallerde ve zamanlarda yapılır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun söz konusu 617. maddesi: ''... II - GENEL KURULUN TOPLANMASI 1. ÇAĞRI Madde 617- (1) Genel kurul müdürler tarafından toplantıya çağrılır. Olağan genel kurul toplantısı, her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren üç ay içinde yapılır. Şirket sözleşmesi uyarınca ve gerektikçe genel kurul olağanüstü toplantıya çağrılır. (2) Genel kurul, toplantı gününden en az onbeş gün önce toplantıya çağrılır. Şirket sözleşmesi bu süreyi uzatabilir veya on güne kadar kısaltabilir. (3) Toplantıya ---- öneri hakkı, gündem, öneriler,--- konularında --- ilişkin hükümler, ---- temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır....

                , zira, şirket kayyumlarca yönetilmekte ve kaldı ki bu mahiyette şirketlerde yapılan işlemlerin genel müdür ve/veya yönetim kurulu onayı olmaksızın yapılmasının olanaklı olmadığını, bu itibarla, müvekkil de kendisine bağlı çalıştığı yönetim kurulu üyesi Evrim Zuhal Aras'ın talimatları ile kendisine bağlı olarak çalıştığı yöneticilerin iş seyahatleri, konaklama, uçak, gemi vb. rezervasyonlarını gerçekleştirmiş görev tanımında olan tüm iş ve işlemleri görevinin mahiyeti gereği yakın çalışmak durumunda olduğu yöneticisinin yönlendirmeleri, beklenti ve talimatlarına uygun şekilde yapmış olduğunu, bu işlemlere dair gelen faturalandırma ve başkaca işlemleri de takip etmiş, yöneticisinin talimatına uygun vaziyette şirket içi birimlere iletmiş, işlemleri geçekleştirmiş olduğunu, yıllık izin kullanmakta olan davacıya fesih öncesi bir bildirim yapılmadığı gibi savunması da alınmadan sözleşmesinin feshedildiğini, davacının ücret ve yan hakları: Son aylık brüt ücretinin 16.390- TL, yılda bir kez başarıya...

                Profesyonel sendika yöneticiliği kadrosunun açık olması bir başka ifadeyle sendika yönetim kurulunca şube sekreterliği kadrosunun profesyonel kadro olarak kabulüne karar verilmesi sendika yöneticisinin kendiliğinden o kadroya atanmış sayılacağı sonucunu doğurmaz. Sendika yöneticisinin de profesyonel sendika yöneticiliğini talep etmesi gerekir. Bir başka ifadeyle profesyonel sendika yöneticiliği, sendika yöneticisinin tercihine bağlı bir pozisyondur. Yöneticinin, özellikle sendikanın sağlayacağı maddi menfaatlerle iş sözleşmesi ile sağlayacağı menfaatler ve profesyonel yöneticilik nedeniyle üzerine aldığı risk gibi hususları birlikte değerlendirmesi neticesinde amatör sendika yöneticiliğini tercih etmesi mümkündür. Bunun sonucu olarak sendika yöneticisinin talebi yoksa profesyonel sendika yöneticiliği kadrosu açık olsa bile sendikanın yöneticinin profesyonel sendika yöneticisi olarak değerlendirme yükümlülüğünden söz edilemez....

                  Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının davalı işyerinde 05/09/2006- 29/06/2007 ve 06/08/2007- 08/09/2014 tarihleri arasında iki dönem halinde çalıştığını, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, işyerinde çalışanların talep formu doldurmak ve yöneticisinin onayını almak suretiyle fazla çalışma yapıldığını, davacının birim yöneticisine azla çalışma talebinde bulunmadığını, satış ekiplerinin mesai saatlerine uyma zorunluluğunun bulunmadığını, fazla mesai iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, eğitimde geçen günler için hafta tatil ücret talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece; Davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkeme kararına karşı yasal süresinde davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu