WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı (alacaklı) vekili, dava konusu haczin site yöneticisinin borçlunun oturduğunu belirterek gösterdiği konutta boşandığı eşinin huzurunda yapıldığını, bu sırada borçluya ait evraklarla özel eşyaların ve giysilerin tespit edildiğini, borcun doğumundan sonra gerçekleşen boşanmanın alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı işlem niteliğinde bulunduğunun kabulü gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....

    Şirketinde de ortaklıklarının olduğunu, şirketin müdür ve yöneticisinin davalı olduğunu, şirket hissesinin %99'unu da davalı adına geçtiğini, şirketin ...'daki işlerini davalının ...'deki işlerini ise müvekkilinin yürüttüğünü, müvekkilinin şirket ortağı olarak davalı kardeşine vekalet verdiğini, şirketin ...'daki faaliyetlerinden dolayı davalı tarafından birçok kredi çekildiğini, krediler çekilirken şirket ortaklarının bu kredilere kefil olarak imza attığını, müvekkili adına ise davalının vekalete istinaden kefil olarak imza attığını, sonrasında bu krediler ödenmeyince icralık olunduğunu, icra ödeme emirleri gelene kadar müvekkilinin haberinin olmadığını, belirtilmeyen ve dava konusu edilen kredilerin en büyüğünün ise alacaklı ... olan krediden dolayı Denizli İcra ... İcra Müdürlüğünün .../... esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiğini, ...'a el konulunca ...'nin alakcaklı olduğunu, ...'nin ise alacağını ... Şirketine sattığını, ... Şirketinden ise ...'...

      TTK'nun 547(1) maddesi uyarınca; ihya davasında yetkili mahkeme, terkin edilen şirketin terkinden önceki şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi olup, ilgili düzenleme kesin yetki kuralı niteliğindedir. Somut olayda; ihyası istenilen ...Ticaret Limited Şirketinin, terkinden önce ticaret sicilinde kayıtlı adresi Karşıyaka mahkemelerinin yetki alanı içinde dava dilekçesinde şirket merkezinin farklı bir adres olduğu da iddia edilmemiştir. Buna göre; Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi uyuşmazlığı çözmede kesin yetkili olup, mahkememiz yetkisizdir....

        alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi” suçunun oluşması için, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olması ve şirketin hukuken veya fiilen yönetim yetkisine sahip olan şirket yetkilisinin alacaklıyı zarara uğratmak kastıyla şirket borcunu ödememesi gerekmekte olup, takibin kesinleştiği tarih itibariyle şirketin borcu ödeme gücüne sahip olup olmadığının tespiti için borçlu şirket defter ve belgeleri ile banka hesapları üzerinde karşılaştırılmalı olarak bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumlarının takdiri gerekirken, eksik kovuşturmayla yetinilerek şikayet hakkının düşürülmesine hükmolunması, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak...

          A.Ş adlı şirketten 19.985 DM bedelle bu şirketin davalı ...Ş adlı şirketteki bir kısım hisselerini satın aldığı ancak mahkememizce bozma öncesi aldırılan bilirkişi raporunda da açıkça belirtildiği üzere şirket muhasebe kayıtlarında davacının söz konusu şirkete para ödediğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı mahkememizce bozma kararına uyulmakla usulü kazanılmış hak oluşması karşısında taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı , somut olayda para toplama amacının güdüldüğü,davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri anlaşıldığından davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı ...Ş. arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bu nedenle 21.931,25 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan...

            A.Ş. adlı şirketten 150.000 DM bedelle hisse senedi satın aldığı, şirket muhasebe kayıtlarında davacının söz konusu şirkete para ödediğine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacının güdüldüğü, davalıların bu durumu bildikleri dava dışı şirketle birlikte hareket ettikleri, davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının bulunduğugerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, bu nedenle 155.036,48 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir....

              Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava, davacı şirket çalışanı tarafından sahte belge ile davalı bankadan şirket adına kredi kullandırıldığı ve bu kredilerin şirket çalışanı tarafından zimmete geçirilerek davacının zarara uğratıldığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı tarafından 1.000,000,00 TL bedelli 27.12.2007 tarihli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı ve davacı çalışanı tarafından anılan genel kredi sözleşmesi esas alınarak 31.12.2007 ile 07.03.2008 tarihleri arasında 6 ayrı sahte talimat ile davacı hesabına toplam 133.700,00 TL para aktarıldığı hususlarında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....

                hazirun ve gündem tespiti yapıldığını, aynı zamanda azınlık pay sahiplerinin gündem maddesi hakkında şirket müdürüne noter yetkilisi tarafından sorulan soruya şirket müdürünün duymadım/duymuyorum şeklinde cevaplar verdiğinin tutanağa geçirildiğini, böylece şirket müdürünün kanuna aykırı davranışının tespit edildiğini, davacıların her üç maddeye de muhalefet şerhi koyarak yazılan karara itiraz ettiklerini, şirket müdürünün düzenlediği ortaklar kurulu kararının 6762 ve 6102 sayılı ve 6103 sayılı Yasa'lara, ana Sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olup yok hükmünde olduğunu, çünkü 85 sayılı kararda belirtilen hiçbir maddenin 6102 sayılı TTK'ya uyum için gerekli olmadığını, ayrıca bu kararların geçerli toplantı ve karar nisaplarına aykırı alındığından yok hükmünde olduğunu, alınan kararın gerekli nisabı taşımaması nedeniyle yok hükmünde olduğunu iddia ederek, genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; site yöneticisinin kendisi tarafından yapılan harcamaların tahsili istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 18. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 28.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, birden fazla parsel üzerinde kurulu olup 5711 sayılı Yasa ile değişik Kat Mülkiyeti Yasası hükümleri gereğince toplu yapı yönetimine geçilmemiş olan site eski yöneticisinin zimmetinde kalan paranın tahsili istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan Daire dosyayı Dairemize göndermiş olduğundan dosyanın Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa gönderilmesine, 29.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu