Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, davacı işveren tarafından davacının iş akdini, davalı şirket tarafından yapılan araştırma neticesinde davacının kendi bölgesinde olmayan müşteriden kendi bölgesindeki müşteri hesabı adına 670 kolu ürün sattığının fark edildiğini, bu usulsüz işlemleri ile davacının sorumluluğu dışındaki bölgeden haksız şekilde siparişler oluşturarak lehine maddi menfaat elde ettiğini, bu işlemlere neticesinde davalı şirketin zarara uğradığını, davacının haksız kazanç elde etme girişiminde bulunduğunu iddia ederek davacının iş akdini feshetmişse de, dosya kapsamı ile davacının usulsüz işlemler yaptığı ve bunun neticesinde de haksız kazanç elde ettiği ve menfaat sağladığına dair somut bilgi ve belge bulunmadığı, gerek davacı gerekse davalı tanık anlatımında davacının yaptığı işlemlerde şefinin onayının olduğunun ve yine davalı tanığının beyanında da, müşteriye açmak izin davacının tek başına yetkisinin olmadığının ve eski yöneticisinin onay verdiğinin, yeni yöneticisinin bu durumu ortaya çıkardığının...

Raporda devamla davacı şirket ile aynı konuda faaliyet gösteren .......A.Ş'yi kurarak şirketi zarara uğratıp uğratmadığı hususunda ise TTK 396....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, vakıf yöneticisinin görevden alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      İNCELEME VE GEREKÇE Asıl ve birleşen davalar, davalı şirket yöneticisinin şirketten aldığı avansları şirket için kullanmadığı ve şirkete de iade etmediği iddiasıyla TTK'nın 553 ve devamı maddeleri uyarınca başlatılmış olan ilamsız icra takiplerine davalı tarafından yapılmış olan itirazların İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali davalarıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalının yönetim dönemi için genel kurulda ibra edildiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiş; bu karara karşı, asıl ve birleşen davaların davacısı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru sebepleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi karar gerekçesini, şirket genel kurulunda alınan ibra kararlarına dayandırmıştır....

        Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalının web sitesinde göstermiş olduğu dava dışı şirketler yönünden inceleme yapıldığında, davacının bu şirketlere satış yaptığı ancak davalının ise herhangi bir satışının olmadığı, dava dilekçesinde belirtilen şirketlerin referans olarak davalının sitesinde yazılı olduğu ancak bir şirketin müşteri çevresinin ticari sır olmadığı, çünkü o müşteri çevresine herkesçe ulaşılabilineceği, davalı şirket yöneticisinin sahip olduğu ticari sır niteliğindeki bu tür bilgiyi haksız rekabet olarak uyguladığının iddia edilmediği, her şirketin çalıştığı şirketi referans olarak gösterebileceği bu nedenle bunun da haksız rekabet olarak değerlendirilemeyeceği, ancak davalı şirket tarafından davacının çalıştığı ... Ltd. Şti. ile ... Ltd....

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/764 Esas KARAR NO : 2021/603 DAVA : Tespit ve Tazminat (Anonim Şirket Yöneticisinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/08/2018 KARAR TARİHİ : 23/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tespit ve Tazminat (Anonim Şirket Yöneticisinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı ......

            Dava, haklı nedenlerle şirket feshi olmadığı takdirde şirket ortaklığından çıkma davasıdır.Davacı, davalı ... ile birlikte davalı şirketin ortağı olduklarını, davalı ...'ün şirket müdürü olduğunu, şirketin aile şirketi olup ortakların karı-koca olduklarını, son 4 yıldır karı kocanın arasının bozulduğunu; davalı müdürün şirket merkezi ve arazisi son derece yeterli iken ve şirket faaliyetleri için yetiyorken, komşu taşınmazı aylık 15.000,00 TL bedelle kiraladığını, bu yolla şirketi zarara soktuğunu, şirket adına yüklü miktarda kredi çektiğini, 20/12/2014 tarihli bir kararla davalı ...'...

              Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanıkların üzerlerine atılı Ticareti Usulüne Aykırı Terk Etmek (İİK 337/a), Ticari İşletme Yöneticisinin Kasten Alacaklıyı Zarara Uğratması (İİK 333/a) suçlarının soruşturma ve kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım Suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak olan şikayetin henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve usulüne uygun bir şikayet konumuna getirmeyeceği, Somut uyuşmazlıkta, şikayete dayanak olan icra takip dosyasında ödeme emrinin borçlu şirket YSM Endüstriyel Tesisler Taahhüt.San.Tic.Ltd....

                , aktif ve pasifinin borçlarını karşılamaya yeterli olup olmadığı ile şirket aleyhine başka icra takipleri bulunup bulunmadığı araştırılıp, delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik kovuşturmayla yetinilerek yazılı şekilde şikayet hakkının düşürülmesine hükmolunması, Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 26/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında hukuki sonuç doğuracak biçimde sahih bir ortaklık ilişkisinin mevcut olmadığı, somut olayda para toplama amacı güdüldüğü, davalıların bu durumu bilip birlikte hareket ettikleri anlaşıldığından davacının zararından davalı şirket ve şirket yöneticisinin de haksız fiil hükümleri uyarınca müştereken ve müteselsilen sorumlulukları bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacıyla davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi bulunmadığının tespitine, 33.011,12.TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu