WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı eldeki .../.... esas sayılı dosya kapsamında şirket müdürüne husumet yönelterek müdürün azli talepli bir dava açmamış, yine şirketi hasım göstererek .../... esas sayılı dosyada derdest fesih yargılamasının kapsamına giren bir tedbir talebinde bulunmuştur. Dolayısıyla .../.... esas sayılı bu dava diğer davadan bağımsız ayrı bir talep niteliğinde değildir. Talebin özü fesih davası uyarınca TTK nun 636/4 maddesi doğrultusunda tedbir kararı verilmesi ve şirkete onay ve denetim kayyımı atanmasıdır. Limited şirket müdürünün azli davası ilgili müdür aleyhinde açılması gereken ayrı bir davadır. Eldeki dava ise yine şirket aleyhinde açılmış ve müstakil bir talep şeklinde müdürün azli istenmemiştir. Mahkemeler taleple ve açılan dava ile bağlıdır....

    ın şirket müdürlük görevinin sona erdirilerek şirket yönetimine kayyım atanması, ayrıca dava dışı ...'a ödenecek kar payına da ihtiyati tedbir konulması için karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; talep davalı“... ..... müdürü dava dışı ...'ın şirket müdürlüğü görevinin sona erdirilmesi ve şirkete tedbiren kayyım atanmasına ilişkin olup HMK'nın 389/1. Maddesi kapsamında yapılan değerlendirmeye göre; somut olayda, davacı vekilince ileri sürülen iddialarının yargılamayı gerektirdiği gibi dava dilekçesinden, dava dışı şirket müdürünün azli için Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin.......

      Asıl dava, şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanması olup, birleşen dava ise, görevi kötüye kullanma ve haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Her ne kadar asıl dava da, davalı şirket taraf olarak gösterilmiş ise de asıl davada aynı zamanda şirkete kayyım atanması talebi bulunduğundan, asıl dava da davalı şirketin taraf olarak gösterilmesi yerinde görülmüştür. Yapılan bilirkişi incelemesinde, davalı şirketin geçmiş yıllar zararları geçmiş yıllar karlarına fazla olduğundan dağıtılabilecek bir kardan bahsedilemeyeceği, şirket bilançosundaki ortaklardan alacaklar hesap bakiyesinin mevcut olmadığı, şirket müdürünün şirkete gelen paraları uhdesine geçirdiğine ilişkin başkaca da bir delil bulunmadığı, davacı tarafın bu hususa ilişkin iddiasını miktar, tarih, işlem bazında somutlaştırmadığı, bu somutlaştırmanın mahkememizce de yapılmasının beklenemeyeceği, ... Cumhuriyet Başsavcılığının .../......

        İstinaf incelemesi, HMK'nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda yönetim kurulu üyelerinin azli ve yerine kayyım atanmasına ilişkin bir düzenleme olmadığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesine göre, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanunu'nun Anonim şirketlere ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği, buna göre, Kooperatifler Kanunu'nun 98.maddesi yollamasıyla, Anonim şirketlerde kayyım atanmasına ilişkin şart ve koşulların, TMK'nun 427/4 ve 6102 sayılı TTK'nın 530'uncu maddesinde düzenlendiği, Anonim şirkete kayyım atanması için gerekli olan, şirket organlarının gerekli sayının altına düşmesi, genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarının gerçekleştirilememesi, şirket yönetiminin sağlanamaması nedenlerinin sayıldığı, TTK'nun 364. maddesine göre ise, yönetim kurulu üyelerini görevden alma yetkisinin, TTK'nun 334/2. maddesi hükmü saklı olmak üzere,...

          İstinaf incelemesi, HMK'nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda yönetim kurulu üyelerinin azli ve yerine kayyım atanmasına ilişkin bir düzenleme olmadığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesine göre, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanunu'nun Anonim şirketlere ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği, buna göre, Kooperatifler Kanunu'nun 98.maddesi yollamasıyla, Anonim şirketlerde kayyım atanmasına ilişkin şart ve koşulların, TMK'nun 427/4 ve 6102 sayılı TTK'nın 530'uncu maddesinde düzenlendiği, Anonim şirkete kayyım atanması için gerekli olan, şirket organlarının gerekli sayının altına düşmesi, genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarının gerçekleştirilememesi, şirket yönetiminin sağlanamaması nedenlerinin sayıldığı, TTK'nun 364. maddesine göre ise, yönetim kurulu üyelerini görevden alma yetkisinin, TTK'nun 334/2. maddesi hükmü saklı olmak üzere,...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2024/208 Esas KARAR NO: 2024/441 DAVA: Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ: 05/03/2024 KARAR TARİHİ: 03/06/2024 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili -------- da ortaklarından biri olduğu davalı şirket -------- Şti'nin 14.01.2005 tarihi itibariyle kurulmuş olup halen ticari faaliyetlerine devam ettiğini, işbu davalı şirket gelinen aşamada aşağıda detaylıca açıklayacağımız üzere usulüne uygun olarak yönetilememekte, ortaklar kanun ve şirket ana sözleşmesinden kaynaklanan edim yükümlülüklerini yerine getirmekten imtina etmekte, yönetim tarafından alınan kötü niyetli ve usulsüz kararlar neticesinde şirket bilerek ve isteyerek zarara uğratıldığını, Zira şirkette çoğunluk pay sahibi olan hissedarın hem yönetim kurulu başkanı hem de usulsüz olarak elde ettiği münferit...

              HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ : Dava hukuki niteliği itibarıyla müdürün azli ve tedbiren ticari Şirkete Kayyım Atanması talebine ilişkindir. Davacı vekilince açılan şirket müdürünün azli davasında tedbiren kayyım tayini talep edildiği ilk derece mahkemesince tedbir talebinin reddine karar verildiği ve iş bu karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafın, davalı şirkete kayyım atanması talebi yönünden yapılan istinaf incelemesinde; şirketlerde asıl olanın şirketin genel kurul veya yetkili olan organlar tarafından atanan temsilciler tarafından yönetilmesi olduğu, davalı şirketin hali hazırda yöneticisinin bulunduğu, organsız kalma gibi bir durumunun da söz konusu olmadığından ilk derece mahkemesinin kayyım atanması talebinin reddine ilişkin kararı da doğru olmuştur....

                Ltd.Şti'nin ortaklığından çıkma istemine izin verilmesine 100.000,00 TL ayrılma payının ödenmesine, davalı gerçek kişilerin zararlandırıcı eylemleri nedeniyle uğranılan zarara karşılık 100.00,00 TL maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş ve 27.05.2021 tarihli celsede, davalı şirketlerin yöneticilerinin azli ile kayyım ve bağımsız denetçi atanması isteminde bulunmuştur. SAVUNMA: Davalılar vekili cevap dilekçesiyle; ileri sürülenlerin gerçeği yansıtmadığı, davacının bizzat kar kaybına neden olduğu, şirketle ilgilenmediği, diğer müvekkili şirket ... Ltd.Şti'nin kurulduğundan davacının haberdar olduğu gibi esasen kendisinin sadakat borcuna aykırı davranarak ... Ltd.Şti isimli bir firma kurduğu, genel kurullara katıldığı, ortak olarak imzasının bulunduğunu belirterek davanın ve tedbir isteminin reddine karar verilmesini savunmuştur. KARŞI DAVA: Davalı-karşı davacı ......

                  Ticaret Pazarlama Limited Şirket yönetimine yönetim kayyımı atanmasına, yönetim Kayyımı olarak yine şirket hissedarı olan ...'nin atanması hususunun mahkemenin takdirine, mahkeme şirkete yönetim kayyımı ataması kanaatinde değil ise şirket yöneticisi olma vasıflarını fillen ve hukuken kaybetmiş olan şirket Müdürü ...'in yerine mahkemenizce uygun göreceği bir kimsenin atanmasına, şirketi usulsüz şekilde 2003 yılından beri yöneten ...'in buna dair kesinleşmiş HAGB kararı ve Yargıtay'da .. yıl Ceza ile onaylanmasını bekleyen ceza dosyası bulunduğundan bu kanun yolu yargılaması ve mahkemenizce hüküm verilinceye kadar ...'in şirket Müdürlüğünden alınması yönünden ihtiyati tedbir kararı karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DEĞERLENDİRME : Dava, limited şirket müdürünün haklı sebeple azli ve şirkete yönetim kayyımı atanması istemine ilişkindir....

                    Dava, haklı nedenlerle limited şirket müdürünün azli ve davalı şirkete kayyım atanması istemlerine ilişkin olup, dosya kapsamında bulunan taraf beyanları ve iradeleri gözetildiğinde tarafların davalı şirketin ortakları oldukları, davalı ... ...’un bu şirketin müdürü olduğu ve halen görevine devam ettiği hususları uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, müdür olan davalı ... ...’un bu görevinden azlini gerektirir haklı nedenin var olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6102 sayılı TTK'nın 630/2. maddesi uyarınca her ortak, haklı nedenlerin varlığı halinde limited şirket yöneticilerinin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep edebilir. Anılan maddenin sonraki fıkrasında ise; yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesinin veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesinin haklı sebep olarak kabul olunacağı düzenlenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu