Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/423 KARAR NO : 2022/393 DAVA : Kayyım atanması (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 17/05/2022 KARAR TARİHİ : 20/05/2022 Mahkememize tevzi edilen Kayyım atanması (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının tensiben yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu 17/05/2022 tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirketin kurucu ortaklarından olduğunu, davalı şirketin bünyesinde özel eğitim kurumu işlettiğini, şirket yönetim kurulu başkanlığına ...'...

    e-imza e-imza e-imza e-imza GEREKÇE :Dava, şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanması talebine ilişkindir. Davacının 15.12.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısına kadar yetkili müdürlük görevini sürdürdüğü, ancak 15.12.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı ile davacının müdürlük yetkilerinin kendisinden alındığı, şirketin yeni müdürü olarak ...'ın görevlendirildiği, bu tarihinden itibaren şirketin ticari itibarinı zedeleyici birçok olayın yaşandığını belirterek, ...'ın görevden alınmasını ve davalı şirkete kayyım atanmasını talep ve dava etmiş ise de; 26.06.2019 tarihli 2019/2 sayılı genel kurul kararı ile davacı ...'un davalı ......

      Davacı vekilince 07/09/2022 tarihli ek karara yönelik istinaf başvurusunda bulunulmuş olup istinaf dilekçesinde; mahkemeden terditli olarak öncelikle kayyımların azli ve başka kayyım atanması ve/veya müvekkilinin yine arz edilen gerekçelerle tedbiren kayyım olarak atanması, kayyımlardan talep edilen hususların müvekkilinin şahsi menfaati ile ilgili olmadığını, şirketin tüzel kişiliğinin, mal varlıklarının korunması için olduğunu, dosyada mevcut ihtarnameler ve savcılık suç duyurusunun müvekkili ve kayyımlar arasında ihtilaf doğduğunun ispatı olup %50'si müvekkiline ait şirket için olan bu aşamadan sonra kayyımların şirket adına işlem yapmalarını beklemenin doğru olmayacağını, şirket menfaatine olan aksiyonların alınmaması sebebiyle zaten ihtilaf doğmuşken ve şirket menfaatine olan iş ve işlemlerin yapılmadığı açık iken aynı kişilerin görevlerine devam etmelerine dair kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kayyımlar tarafından şirketin gelirlerinin toplanmadığını, mahkemece 07/09/2022...

        Davacı eldeki .../.... esas sayılı dosya kapsamında şirket müdürüne husumet yönelterek müdürün azli talepli bir dava açmamış, yine şirketi hasım göstererek .../... esas sayılı dosyada derdest fesih yargılamasının kapsamına giren bir tedbir talebinde bulunmuştur. Dolayısıyla .../.... esas sayılı bu dava diğer davadan bağımsız ayrı bir talep niteliğinde değildir. Talebin özü fesih davası uyarınca TTK nun 636/4 maddesi doğrultusunda tedbir kararı verilmesi ve şirkete onay ve denetim kayyımı atanmasıdır. Limited şirket müdürünün azli davası ilgili müdür aleyhinde açılması gereken ayrı bir davadır. Eldeki dava ise yine şirket aleyhinde açılmış ve müstakil bir talep şeklinde müdürün azli istenmemiştir. Mahkemeler taleple ve açılan dava ile bağlıdır....

          Mahkememizce alınan bilirkişi heyeti rapor ve ek raporunda daha önce başka dava dosyaları kapsamında düzenlenen raporlar da değerlendirilmiş ve davalı şirket müdürü tarafından şirket menfaatlerinin açık şekilde ihlal edildiği ve özen yükümü kapsamında yürütülmesi gereken süreçlerin yürütülmediği ,bu sebeple TTK m.630/II uyarınca davalı şirket müdürünün yönetim hakkının ve temsil yetkisinin kaldırılması bakımından haklı sebebin oluştuğu sonucuna varıldığı bildirilmiştir.Mahkememizde açılan davalar TTK 630/2 maddesinde düzenlenen limited şirket yöneticisinin haklı sebeple azli ve davalı şirkete bu nedenle kayyım atanması taleplerine ilişkindir. Uyuşmazlık davalı -------- yönünden haklı sebeple azil koşullarının oluşup oluşmadığı noktasındadır....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, ihtiyati tedbirin reddi gerekçelerinin hukuka aykırı olduğunu, Şirkete tedbiren kayyım atanması kararı verilebilmesi için şirket organlarının eksik olması gibi bir zorunluluk bulunmadığını, Tedbirin kapsamının HMK 391....

              ın şirket müdürlük görevinin sona erdirilerek şirket yönetimine kayyım atanması, ayrıca dava dışı ...'a ödenecek kar payına da ihtiyati tedbir konulması için karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; talep davalı“... ..... müdürü dava dışı ...'ın şirket müdürlüğü görevinin sona erdirilmesi ve şirkete tedbiren kayyım atanmasına ilişkin olup HMK'nın 389/1. Maddesi kapsamında yapılan değerlendirmeye göre; somut olayda, davacı vekilince ileri sürülen iddialarının yargılamayı gerektirdiği gibi dava dilekçesinden, dava dışı şirket müdürünün azli için Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin.......

                Asıl dava, şirket müdürünün azli ve şirkete kayyım atanması olup, birleşen dava ise, görevi kötüye kullanma ve haksız fiile dayalı maddi ve manevi tazminat davasıdır. Her ne kadar asıl dava da, davalı şirket taraf olarak gösterilmiş ise de asıl davada aynı zamanda şirkete kayyım atanması talebi bulunduğundan, asıl dava da davalı şirketin taraf olarak gösterilmesi yerinde görülmüştür. Yapılan bilirkişi incelemesinde, davalı şirketin geçmiş yıllar zararları geçmiş yıllar karlarına fazla olduğundan dağıtılabilecek bir kardan bahsedilemeyeceği, şirket bilançosundaki ortaklardan alacaklar hesap bakiyesinin mevcut olmadığı, şirket müdürünün şirkete gelen paraları uhdesine geçirdiğine ilişkin başkaca da bir delil bulunmadığı, davacı tarafın bu hususa ilişkin iddiasını miktar, tarih, işlem bazında somutlaştırmadığı, bu somutlaştırmanın mahkememizce de yapılmasının beklenemeyeceği, ... Cumhuriyet Başsavcılığının .../......

                  İstinaf incelemesi, HMK'nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda yönetim kurulu üyelerinin azli ve yerine kayyım atanmasına ilişkin bir düzenleme olmadığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesine göre, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanunu'nun Anonim şirketlere ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği, buna göre, Kooperatifler Kanunu'nun 98.maddesi yollamasıyla, Anonim şirketlerde kayyım atanmasına ilişkin şart ve koşulların, TMK'nun 427/4 ve 6102 sayılı TTK'nın 530'uncu maddesinde düzenlendiği, Anonim şirkete kayyım atanması için gerekli olan, şirket organlarının gerekli sayının altına düşmesi, genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarının gerçekleştirilememesi, şirket yönetiminin sağlanamaması nedenlerinin sayıldığı, TTK'nun 364. maddesine göre ise, yönetim kurulu üyelerini görevden alma yetkisinin, TTK'nun 334/2. maddesi hükmü saklı olmak üzere,...

                    İstinaf incelemesi, HMK'nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nda yönetim kurulu üyelerinin azli ve yerine kayyım atanmasına ilişkin bir düzenleme olmadığı, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 98. maddesine göre, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde Türk Ticaret Kanunu'nun Anonim şirketlere ilişkin hükümlerinin uygulanması gerektiği, buna göre, Kooperatifler Kanunu'nun 98.maddesi yollamasıyla, Anonim şirketlerde kayyım atanmasına ilişkin şart ve koşulların, TMK'nun 427/4 ve 6102 sayılı TTK'nın 530'uncu maddesinde düzenlendiği, Anonim şirkete kayyım atanması için gerekli olan, şirket organlarının gerekli sayının altına düşmesi, genel kurul ve yönetim kurulu toplantılarının gerçekleştirilememesi, şirket yönetiminin sağlanamaması nedenlerinin sayıldığı, TTK'nun 364. maddesine göre ise, yönetim kurulu üyelerini görevden alma yetkisinin, TTK'nun 334/2. maddesi hükmü saklı olmak üzere,...

                      UYAP Entegrasyonu