Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriğine göre; davacı, davalının dava dışı işverenin ortağı ,yöneticisi ve birinci derece imza yetkilisi olduğunu belirterek buna ilişkin bir kısım deliller sunmuştur. Ekonomik yönden zayıf olan bir işçinin işveren olarak gördüğü şirket ortağı ve yöneticisi ile 18.000.TL bedelli alacak verecek ilişkisine girmesi ve senet vermesi hayatın olağan akışına uygun değildir. Buna göre dava konusu senette alacaklı gözüken davalı şahıs ile dava dışı şirket arasındaki organik bağ ortaya konmalı, tarafların alacak borç ilişkisi konusunda gösterecekleri tüm deliller ve dosya içeriği birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak yukarıda açıklanan hukuksal gerekçeler ışığında uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir....

    Mahkemece uyulan bozma ilamına göre, davacı tarafın, davalı şirketin ortağı olunmadığının tespiti ile ilgili talep kısmının kabulü ile davacı tarafın davalı şirketin ortağı olmadığının tespitine, davacı tarafın alacak davasının kısmen kabulü ile; 23.740,30 TL’nin dava tarihi olan 27/01/2011 tarihinden itibaren yıllık %9 ve ileride değişmesi halinde değişen oranlarda hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar Bera Holding A.Ş. ve ...' dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı şirket vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı şirket vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali ve davacının Kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava; davacının evvelden ortağı olduğu limited şirketin prim borçları nedeniyle gönderilen 3 adet ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece, hisselerini devreden davacının, hisse devir tarihine kadar olan prim borçlarından ortaklık hissesi oranında sorumlu olduğu, sonraki dönem prim borçlarından ise, sorumlu olmadığı kabul edilmek suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağı 6183 sayılı Yasanın 35. maddesidir....

        Mağazacılık A.Ş adına olup müvekkilinin şahsi borcunun bulunmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili tarafından icra takibi yapılırken abone sözleşmesinde adı bulunan kişiliğin yanı sıra mümkün olduğunca kullanıcı tespiti yapıldığını, davacının ... Mağazacılık A.Ş’nin ortağı konumunda olduğunu, bu nedenle ortaklık payından dolayı da ortağı olduğu şirkete sorumluluğu bulunduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece dava dışı ......

          a tutanak ile teslim ettiğini belirterek teslim tutanağını sunması ile şirketin diğer ortağı ... ve şirket muhasebecilerinin beyanlarının alınmamış olması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından; 1-Dairemizin 2019/1960 esasına kayıtlı 2009-2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından yargılanan ve suça konu şirketin 19/11/2009-30/07/2010 tarihleri arasında yetkili ortağı olan ... hakkında görülmekte olan Konya 9....

            Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkiline dava konusu senedi davacı şirket ile olan ticari ilişkiden doğan alacağına istinaden ...'ün verdiğini, bu şahısın aynı zamanda davacı şirketin ortağı ve yetkilisi olduğunu, davacı şirketin tüm işlerini ...'ün takip ettiğini, cari hesap ekstresinde yer alan ve ödemesi yapılan çeklerin de yine bu şekilde ... tarafından imza edilerek müvekkiline verildiğini ve söz konusu çeklerin davacı şirket tarafından ödendiğini, davacı şirketin ... imzalı bu çekler ödenirken herhangi bir itiraz da bulunmadığını, müvekkilinin davacı şirketle ilgili olarak ... ... ...'le değil ...'le muhatap olduğunu, davacı-borçlu şirket ile şirket ortağı ...'...

              in şirket ortağı ve satış müdürü, ...'nün işyeri çalışanı olup olmadığının araştırılmadığı görülmüştür....

                Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, şirketin %50 ortağı görünen dava dışı ...'nın yaşlı ve %85 özürlü bir kişi olup şirket işleriyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, şirket yetkilisi olarak görünen ...'in şirket adına davalılara verdiği vekaletnameler uyarınca anılan kişilerin şirketin banka hesaplarından yüklü miktarda para çektikleri, şirketi borçlandırıp bu borçları ödemedikleri, davalıların davalı şirketin nam ve hesabına vekalet ilişkisi çerçevesinde hareket ettikleri hususunu şirket kayıt ve defterleriyle doğrulayamadıkları, tahsil edilen bedellerin nereye harcandığının şirket kayıtlarından anlaşılamadığı, davalıların bu hususu açıklayamadıkları gerekçesiyle, davanın kabulü ile davalıların davalı şirketin gizli ortakları olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, davalı gerçek kişilerin davalı şirketin gizli ortağı olduklarının tespiti istemine ilişkindir....

                  - K A R A R - Davacı vekili, davalının ortağı olduğu davacı şirket aleyhine icra takibi yaptığını, takip devam ederken gerek davalı ve gerekse müvekkili şirket aleyhine icra takibi yapan davadışı şirket ortakları arasında 12.04.2007 tarihli sulh sözleşmesi yapıldığını, sulh sözleşmesi gereğince davalının alacaklısı olduğu icra dosyasından feragat etmesi gerekirken etmediğini ve sulh sözleşmesine uymadığını iddia ederek sulh sözleşmesi uyarınca müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile sözleşmenin (a ve h )bendi gereğince edimini yerine getirmeyen davalının sözleşme uyarınca dava değeri üzerinden %25 cezai şart ile mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Davacı şirket ortağı olma dışında üst düzey yönetici veya şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığından, kamu alacağından sorumluluğu 6183 sayılı Kanun'un limited şirket ortağının amme borçlarından sorumluluğuna ilişkin 35'inci maddesidir. Somut olayda, davacının 14.03.2002-10.11.2008 tarihleri arasında şirket ortağı olması nedeniyle, kamu alacağından sermaye payı nedeniyle doğrudan doğruya sorumlu olabilmesi için, kamu alacağının şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacağı olması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu