Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ve sahte faturaların düzenlendiği tespit edilen dönemlerde şirket ortağı olan ... ve ... tarafından düzenlendiğinin kabul edileceğinin belirtilmesi, 2010 ve 2011 yıllarında düzenlenen faturaların gerçek alım-satım karşılığı olmadan düzenlendiğinin anlaşılması ancak 2012 yılında düzenlenen faturalara ilişkin bu tespite imkan veren yeterli bilgi ve belgenin dosya içerisinde bulunmaması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; 2012 takvim yılında düzenlenen suça konu faturaları kullanan kişi/şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairesinden sorulması, yapılmış ise vergi raporlarının dosya arasına alınması, bu kişi/şirketler hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığının araştırılması, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi...

    GEREKÇE :Talep, dava konusu edilen icra takiplerinden dolayı ortağı olduğu şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davanın konusu menfi tespit (borçlu olunmadığının tespiti) istemine ilişkindir. Menfi Tespit Davasını, dava açmakta korunmaya değer ve güncel hukuki menfaati bulunan şahıslar (borçlular) açabilir. Davacı, ortağı olduğu limited şirket aleyhine yapılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemektedir. İptale konu edilen işlemin tarafı şirket müdürüdür. Şirket temsilcisinden, kendi eylemi sonucu yapılan işlem iptali (somut uyuşmazlıkta takibin iptali) için dava açması beklenemez. Şirket müdürünün taraf olduğu işlem neticesininin limited şirket ortaklarını doğrudan ilgilendirdiğinden ve zarara uğramalarına neden olduğunun iddia edilmiş olmasına göre, ortağın münferiden dava açma hakkı bulunduğunu kabul etmek gerekmiştir. (Y.HGK. 14.01.2005T., 2005/1-686E., 2005/728K.) Cevap dilekçesinde zamanaşamı itirazında da bulunulmuştur....

      İnşaat Koll.Şti’nden satın aldığı daire karşılığı 10.3.2004,10.4.2004,10.5.2004,10.6.2004 vade tarihli toplam 7000 YTL bedelli senetleri verdiği, ancak daha sonra tarafların bir araya gelerek 4.6.2003 tarihli protokol ile satıştan vazgeçilerek davacının verdiği senetlerin iadesine ve taşınmazın tapusunun da davalıya iadesinin kararlaştırıldığı,davacının kendisine devredilen taşınmazın tapusunu satıcının gösterdiği kişiye tapu ile devrini sağlayarak davacının üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiği tüm dosya kapsamı ile anlaşıldığı gibi, taraflar arasında da ihtilafsızdır.Davacı, protokole göre kendisine iade edilmesi gereken senetlerin davalı şirket yetkili A.... tarafından kızı davalı ... ye ciro edildiği, ... tarafından da davacı aleyhine icra takibi yapılması üzerine borçlu olmadığının tespiti ile eldeki dava açılmıştır.Davalı A.... İnşaat Koll.Şti’nin idareci ortağı,davalı ... de onun kızıdır....

        Şti'nin ortakları olan sanıklar hakkında 2010-2011 takvim yıllarında sahte fatura düzenlemek suçunu işledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, sanıkların şirket işleriyle ilgilerinin bulunmadığı, iş bulmak amacıyla başvurdukları kişiler tarafından kandırılarak adlarına şirket kurulduğunu savunmaları karşısında; sanıkların ortağı oldukları şirketin düzenlemiş olduğu faturaları kullanan mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılması; bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılmış olup olmadığı belirlenip, açıldığının tespiti halinde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının...

          için çekilmez duruma geldiğini ileri sürerek, sermaye artırım kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ile şirket paylarının artırımdan önceki şekle döndüğünün tespitini, müvekkilinin hissesine isabet eden kâr payının belirlenmesini ve tespit edilecek 5 yıllık kâr payından şimdilik ....000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek en yüksek avans faizi ile davalıdan tahsilini, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesini, reel değer üzerinden hesaplanan ayrılma akçesinin en yüksek avans faizi ile davalıdan tahsilini, müvekkilinin şirket ortaklığından çıkmasının mümkün olmadığının tespiti halinde ise şirketin tasfiyesini ve şirkete tasfiye memuru atanmasını talep etmiş, akabinde ayrılma akçesini talebini ıslah suretiyle ....596,90 TL olarak açıklamıştır....

            İcra Müdürlüğünün 2012/6884 nolu takibi yönünden borçlu olmadığının tespiti ile davalıların kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili yargılama sırasında 23.07.2013 tarihli dilekçesi ile de, taleplerini “28/03/2010 tanzim tarihli 25/06/2010 vade tarihli 6.000 TL bedelli bono yönünden müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine” şeklinde ıslah ettiklerini beyan etmiştir. Davalı ... vekili, takibin Ankara icra dairesinde başlatılmış olması sebebiyle yetkili mahkemenin Ankara mahkemeleri olduğunu, diğer davalı ile müvekkilinin ilgisi bulunmadığını, eskiden ortağı olduğu davalı şirketten olan alacağı nedeniyle bonoyu iyi niyetli 3. kişi olarak ciro yoluyla devraldığını, davacının kendisine yaptığı bir ödeme olmadığını, sunulan makbuzları kabul etmediğini savurarak, yetki itirazının kabulünü ve davanın reddini istemiştir. Davalı .... davaya cevap vermemiştir....

              in ortağı olduğu şirket ile davacı şirket arasında ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı hususunda her iki şirket defterleri üzerinde karşılaştırmalı olarak inceleme yaptırılamadığı ,davacı alacağının tasarruf tarihinden önce doğup doğmadığının ve takibe konu bononun bu ilişkilerden dolayı verilmiş olup olmadığının belirlenemediği değerlendirilmekle davacı önceye ilişkin borç ilişkisini ispat edemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 6,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 12.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davalı sgk vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çalışmalarından dolayı emekli aylığı almakta iken anonim şirket yönetim kurullarına dahil olan veya limited şirketlere ortak olan kişilerin SGDP adı altında prim ödemesi yapmaları gerektiğini, limited şirket ortağı olunması SGDP kesintisi için yeterli iken bilirkişi raporunda "limited şirket kurucu ortağı" olmadığını, bu nedenle SGDP kesintisi yapılamayacağını yönündeki hatalı değerlendirme sonucu karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını, davanın reddini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, sosyal güvenlik destek prim borcu olmadığının tespiti, yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir....

                Dava, ödeme emirlerinin iptali ve davacının kuruma borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, 2002-2006 tarihleri arasında prim tahakkuklarından dolayı borçlu olmadığının tespitine ve takip işlemlerinin iptali ile tüm haciz işlemlerinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava,davacının 2002 yılı Ağustos-2006 yılı şubat dönemine ilişkin prim tahakkuklarından dolayı borçlu olmadığının tespiti ,takiplerin iptali ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı ... adına daha önce ortağı ve müdürü olduğu ......

                    UYAP Entegrasyonu