Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 05/06/2014 gün ve 2013/214 - 2014/209 sayılı kararı onayan Daire'nin 23/11/2015 gün ve 2015/5187 - 2015/12423 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ortağı olduğu halde ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde şirket ortağı olmadığını öğrendiğini, yapılan araştırmalar sonucunda müvekkilinin hissesinin davalı ... tarafından davalı ...'...

    , böyle bir sözleşmeyi de imzalamadığını, müvekkilinin şirke ortağı ve şirket yönetici olmadığının tespiti ve bu nedenle vergi dairesine borçlu olmadığınının tespitini, davalı------ tarafından konulmuş bulunan haciz ve bloke işlemlerinin kaldırılmasına karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      nin ortağı olmadığının tespiti olarak tespit edilmiş ise de, safahatta diğer talebi de dava konusu gibi değerlendirilerek yargılamanın yapıldığı, hüküm gerekçesinde de dava konusunun limited şirket ortaklığının iptali ile yaşılık aylığından kesilen SGDP iadesi taleplerine ilişkin olduğunun değerlendirldiği, SGK'ya SGDP kesintisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, dava konusu olan "şirket ortağı olmadığının tespiti" talebi hakkında gerekçede değerlendirme yapılmadığı ve dava konusu talep hususunda bir karar verilmediği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık kuralı gereği, hâkim tarafların talepleri ile bağlıdır. Kanunlarda gösterilen sınırlı sayıdaki istisnalar bir kenara bırakılacak olursa talepten fazlasına veya talepten başka bir şeye karar veremez. Yine, kararın açık ve gerekçeli olması hukuki dinlenilme hakkının sağlanması açısından önemlidir....

      DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 16/07/2020 YAZIM TARİHİ : 07/09/2020 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye ... Ticaret Mahkemesi'nin ......

        GEREKÇE: Dava; TTK 343(1) maddeye dayalı öz sermaye tespiti davasıdır. Mahkememizce verilen 26/11/2021 tarihli tensip zaptı ara kararı uyarınca, ilgil şirket defterleri üzerinde öz sermaye tespitinin yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından verilen 21/02/2022 tarihli raporda; "....Davacı şirket nezdinde şirket ortağı ... ile olan ticari ilişkisinin 320.02.0010 muhasebe kodlu Satıcılar hesabında takip edildiği, ilgili cari hesabın döviz ekstresinin incelenmesinde yıllar itibari ile ; -31.12.2016 tarihi itibari ile tespit isteyen şirketin ortağı ... şirketinin ... ... ...ve Tic. Ltd. Şti.nden 393.943,25 Eur alacaklı olduğu, - 31.12.2017 tarihi itibari ile tespit isteyen şirketin ortağı ... şirketinin ... ... ...ve Tic. Ltd. Şti.nden 562.616,94 Eur alacaklı olduğu, - 31.12.2018 tarihi itibari ile tespit isteyen şirketin ortağı ... şirketinin ... ... ...ve Tic. Ltd....

          Davacı----- açtığı davada, davacı----- şirketin kuruluşunda fiil ehliyetine sahip olmadığı ve/veya şirketin kuruluş evraklarının sahte olduğu, evraklardaki imza ve yazıların davacıya ait olmaması nedeniyle davalı -------ortağı ve müdürünün olmadığının tespiti ile ------ tescili talep edilmektedir....

            Dava, davacının ... sigortalısı olmadığının ve şirket ortağı olduğu dönem hariç prim borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlerden davacıdan alınmasına, 25/02/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...........

              Davacı tarafından şirket hisselerinin devredilmesi nedeniyle kefaletten dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmiş ise de şirket ortaklığının devredilmesi TBK 598 uyarınca şirket lehine verilmiş kefaleti sona erdiren sebeplerden birisi olmadığından davacıların bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir....

                Davacı tarafından şirket hisselerinin devredilmesi nedeniyle kefaletten dolayı borçlu olmadığının tespiti istenmiş ise de şirket ortaklığının devredilmesi TBK 598 uyarınca şirket lehine verilmiş kefaleti sona erdiren sebeplerden birisi olmadığından davacıların bu yöndeki iddialarına itibar edilmemiştir....

                  Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe: Dava, davalılar aleyhine açılan pay devrinin tespiti davasının şartlarının oluşup oluşmadığı, davacının pay sahibi olup olmadığı ve bunun sonucunda ticaret sicil kaydının düzeltilip düzeltilemeyeceğine hisse devrinin tespiti ve devrin ticaret siciline tescili davasıdır.Mahkememizce dava dilekçesi, beyan dilekçesi, taraflarca dosyaya sunulan deliller, gelen müzekkere cevapları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir.------sayılı ilamında:"1-Dava, limited şirket ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, geçerli bir hisse devri sözleşmesinin bulunduğu, pay defterine işlenme koşulu aramanın yersiz olduğu ve bu nedenle pay defterine kaydedilmemesinin geçerliliğe etkisinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu