İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacının şirket hisselerini davalılardan ...'e devrettiğinin ve şirket ortağı olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan, diğer davalı yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı asil tarafından yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi gerekçesinde de işaret edildiği üzere, dava konusu ... Tekstil Sanayi İç ve Dış Ticaret Anonim Şirketi'nin ticaret odası kayıtları ile Ticaret Sicil Gazetesi ilanlarının incelenmesinde, davacının şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğu, şirket paylarının tamamının nama yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Yine şirket adresinin "... Mah. ... Sk. No. ... Beyoğlu" olduğu anlaşılmaktadır....
nın diğer davalı şirketin gizli ortağı olduğu, şirket ortakları ile birlikte organizasyonu gerçek sevk ve idare eden şahıs olduğu, şirketin resmi ortağı olmasa da yönetim, denetim ve temsil hakkına sahip olduğu, 213 sayılı VUK'nun 3/B bendine göre vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve buna ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğunu, bunların yemin hariç her türlü delil ile ispat edilebileceğini, adı geçenler hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, idarenin tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğunu, 6183 sayılı AATUHK madde 17 kapsamında şirketin gizli ortağı olduğu yönünde kuvvetli deliller elde edilen davalı ... hakkında da diğer davalı şirket ortakları ile birlikte tahakkuka dayalı ihtiyati haciz uygulanması gerektiğinden ... ile mükellef kurum arasındaki ortaklığın tespiti için dava açılması zarureti hasıl olduğundan davalılar hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve davalı ...'...
Şti ile grup şirket olmadığının tespiti ile ....Şti'ne ait çeklerden sorumlu olmadığının tespiti talebiyle eldeki davayı hasımsız olarak açmış ise de, davacının verilecek karar sonrası hak ve hukukları etkilenen kişileri davalı olarak göstermeden hasımsız olarak bu davayı açmasında hukuki yararı bulunmadığından ve anlatıma göre menfi tespit iddiasının kendisinden hak talep edenlere yöneltilmesi gerektiğinden hasımsız açılan davanın mahkemece hasımlı hale getirilmesi de mümkün olmadığından ilk derece mahkemesince yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın usulden reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
nın eylemlerinin zincirleme suç kapsamında kalıp kalmadığının değerlendirilmesi bakımından; çeklerin ileri tarihli düzenlenmeleri nedeniyle verildikleri tarih ve bu tarihteki şirket yetkilisinin hangi sanık olduğunun tespiti, şirketin gayri resmi ortağı olan sanık ...'nın suça konu çekleri düzenlediğinden şirket yetkilileri olan sanıkların bilgi ve rızalarının olup olmadığının, sanıklar ... ve ...'nın sanık ...'nın şirket adına çek düzenleme yetkisinin bulunup bulunmadığı hususunda bilgilerinin olup olmadığının belirlenmesi, 15/02/2009 tarihli 15.000 TL miktarlı çeki sanık ... ve ...'ya verdiği iddia edilen...'...
elverişli olan kararın müvekkilinin iradesi dışında görülen dava sırasında sunulamadığını, şirket ortaklar kurulu kararını noterden temin ettiklerini ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi ile müvekkilinin davalı şirketin ortağı ve müdürü olmadığının tespitine ve bu hususun ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep etmiştir....
... ve ...’ın şirketin işleriyle sanık ...’ın ilgilendiğini, sahte fatura düzenlemediklerini, sanık ...’ın ise şirket ortağı olduğu dönemde düzenlenen faturaların gerçek olduğunu, ortaklıktan ayrıldıktan sonra düzenlenen faturaların sahte olduğunu savunmaları karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için; a)Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların kanaat oluşturacak sayıdaki aslılları getirtilip sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde; faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması, b)Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara ait olmadığının anlaşılması halinde ise; aa-Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi, bb-Aynı mükellefler hakkında dava...
DAVA : Şirket Ortağı Olmadığının Tespiti ve Alacak İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 10/06/2021 YAZIM TARİHİ : 10/06/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine Konya Asliye ... Ticaret Mahkemesi'nin ......
Bozma ilamında özetle; tarafların iddia ve savunmalarında ileri sürülen delillerin toplanmadığı, tarafların hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanarak deliller toplanmaksızın karar verildiği, özellikle Adli Tıp Kurumundan yazı ve imza incelemesi yaptırılması, tanık dinlenmesi, senet üzerindeki yazı ve imzasının davacı eli ürünü olup olmadığının tespiti, eli ürünü olmadığının tespiti halinde, bu uygulamanın işyerinde yaygın olup olmadığının tanıklardan sorulması gerektiği, bu kadar yüksek meblağlı borcun davacıya neden verildiği ve senet bedelinin davalının şahsi hesaplarından çıkıp çıkmadığının davalı tarafından ispatlanması gerektiği gözönünde tutularak çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Karar süresinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/494 Esas KARAR NO : 2021/939 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 14/07/2021 KARAR TARİHİ : 24/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;-------------- talep edilen ----, müvekkilin söz konusu şirketteki hissesini ve kanuni---- görevini devrettiğinin tespiti istemi ile dava açıldığını, davada yargılama süresi devam ederken mahkemece 30.06.2021 tarihli celsesinde '--- ve yargılama aşamasında---- incelenmesinde şirketin ortağı ve yetkilisinin davacı olarak görüldüğü, iş bu açılan dava ile yetkili ve ortağı olmadığının tespiti istenildiği, davalı şirketin yargılama aşamasında iş bu davada davacı ile menfaat çatışması bulunduğundan temsili için davalı şirkete temsilci kayyımı atanmasının zorunlu olduğu anlaşılmakla, davacı vekiline davalı şirkete temsilci kayyımı atanmasını sağlamak...
Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında isabet görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, davacının pay devir tarihinden itibaren davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, pay devrinin ... Müdürlüğünde tescil ve ilanına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; 2-Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 18/07/2019 tarih ve 2018/797 Esas 2019/842 Karar sayılı hükmünün KALDIRILMASINA, B)1-Davanın KABULÜNE; 2-Davacının pay devir tarihi olan 07/08/2017 tarihinden itibaren davalı şirket ortağı olmadığının tespitine, 3-Devir işleminin 07/08/2017 tarihi itibariyle geçerli olacak şekilde ......