Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargı yetkisini,------uyuşmazlık konusu hakkında, yapılan açık duruşmalar ve yargılama sonunda---- toplanan deliller, ticari sicil kayıtları, bilirkişi raporu, iddia ve savunmalar hep birlikte değerlendirildiğinde, davacı şirket tarafından davacı şirketin ----- hisse sahibi ortağı davalı borçlu aleyhine davalıya yapılan avans ödemelerin tahsili için genel haciz yolu ile ilamsı icra takibi yapıldığı, davalı borçlunun süresi içerisinde takibe itirazı üzerine takibin durduğu ve huzurdaki İtirazın İptali davası açıldığı, usulüne uygun olarak tutulduğu anlaşılan davacı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporuna göre davacı şirket tarafından davalı borçlu şirket ortağına muhtelif tarihlerde olmak üzere toplam ---- tarihindeki --- avans ödemesi dışındaki tüm ödemelerin davalının --- banka havalesi ile yapıldığı, davalıya yapılan ödemelerin kar payı ödemesi olmadığı gibi davacı şirketin --- defterinde de ---- dağıtım kararı olmadığı gibi...

    İSTEMİN KONUSU : Davacı adına, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı; davacının 09/12/2015 tarihinde miras bırakanı olan, ...Gıda İmalat İnşaat Temizlik Nakliyat İth. İhr. Ve Tic. Ltd. Şti'nin ortağı ...'ın vefatı üzerine miras payı oranında şirket ortağı olduğu, 31/12/2015 tarihinde Van 1. Noterliğinde düzenlenen ...sayılı limited şirket pay devri sözleşmesi ile hisselerinin tamamını ...'e devrettiği, bu hususun 27/01/2016 tarih ve 8998 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayımlandığı, ödeme emirleri içeriği vergi borçlarının davacının ortağı olduğu asıl amme borçlusu ...Gıda İmalat İnşaat Temizlik Nakliyat İth. İhr. Ve Tic. Ltd....

      Dosyanın incelenmesinden; söz konusu ödeme emri içeriği borçların asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 14/10/2008 ve 05/03/2009 tarihlerinde şirket ortağı olan davacıya "… Mah. … Cad. No:… …" adresinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Ancak, davacının asıl borçlu şirketin kanuni temsilcisi olmadığı ve söz konusu adresinde şirkete ait olmadığı dikkate alındığında, şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin şirketle ilgisi bulunmayan bir adreste şirket ortağına tebliğ edilmesi usulsüz olduğundan, asıl borçlu şirket nezdinde usulüne uygun olarak kesinleştirilmeyen borçların tahsili için şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen söz konusu ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır. KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Temyiz isteminin kabulüne, 2. Temyize konu ......

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/420 Esas KARAR NO : 2021/954 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 25/08/2020 KARAR TARİHİ : 03/11/2021 Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda, tüm dosya incelendi. İDDİA VE TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalılardan ...'in birlikte ticaret yapmak amacıyla 09.12.2010 tarihinde şahıs şirketi olarak kurulan ...- ... isimli işletmede, 2013 yılında birlikte çalışmaya başladığını, daha sonra 03.04.2017 tarihinde diğer davalı ...nin taraflarca kurularak, işlerin bu şirketin üzerinden yürütülmeye başlandığını, müvekkili ...'nun Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... numaralı sicil esasında kayıtlı davalı ...'...

          İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2008 ve 2009 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla düzenlenen ... tarih ve ... takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği kamu alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin söz konusu şirketin bilinen adreslerinde bulunmaması nedeniyle kanuni temsilcinin ikametgah adresinde tebliğ edildiği, şirket hakkında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunu ile belirlenen takip ve cebren tahsil yollarının tüketildiği ve kamu alacağının şirketin mal varlığından tahsil edilemeyeceğinin anlaşıldığı olayda davacının ortak olduğu dönemlere ait kamu alacağının tahsili amacıyla adına düzenlenen ödeme emrinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir....

            sayılı ödeme emrinin ... plaka sayılı amme alacağının asıl borçlu şirket tarafından verilen 2016/4 dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesi nedeniyle tahakkuk eden damga vergisine, ... ve ... plaka sayılı amme alacağı ile dava konusu ... sayılı ödeme emri muhteviyatı amme alacağının ise, şirket adına kesilen özel usulsüzlük cezalarına ilişkin olduğu, anılan amme alacaklarının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ..., ... ve ... sayılı ödeme emirlerinin sırasıyla, 20/01/2017, 18/05/2016 ve 18/11/2014 tarihlerinde şirket adresinde çalışanına tebliğ edildiği, usulüne uygun yapılan tebligata rağmen herhangi bir ödemede bulunulmadığı ve ödeme emirlerine karşı dava açılmadığı, kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla şirket hakkında haciz kararı alınarak ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ... sayılı, ... tarih ve ......

              Ürünleri Mühendislik Danışmanlık ve Aracılık Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nden tahsil edilemeyen 2013 yılının Mart ve Nisan dönemlerine ilişkin özel tüketim vergisi, vergi ziyaı cezası ile gecikme faizlerinden oluşan amme alacağının tahsili amacıyla 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 35. maddesi uyarınca şirket ortağı sıfatıyla davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2020/738 Esas KARAR NO:2021/731 DAVA:Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ 18/12/2020 KARAR TARİHİ:29/09/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının kurucu ortaklarından biri olduğu davalı firmanın, şirket ana sözleşmesinin 08/09/2005 tarihli işlem ile tasdik edilerek yayınlanıp ilan edildiğini, davalı şirketin 2007 yılından itibaren maliki olduğu ... ......

                  nin vergi borcu olduğu anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunun 22.7.1998 tarihli 4369 sayılı Yasayla değişik 35. maddesi hükmüne göre; limited şirket ortakları, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun gereğince takibe tabi tutulurlar. Şu halde açıklanan yasal düzenleme gereğince, murisin; “ortağı” olduğu limited şirketin, şirketin malvarlığından tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan vergi borcundan, şirket ortağı olarak “koyduğu sermaye hissesi oranında” doğrudan doğruya sorumluğu söz konusudur. Murisin yasal mirasçısı olan davacılar hakkında, amme alacaklısı tarafından henüz takibe geçilmemiş ise de bu durum yasal mirasçıların borç tehdidi altında olmadıkları anlamına gelmez....

                    Olayda, davacının ortağı olduğu limited şirket hakkında usulüne uygun olarak tahakkuk eden amme alacağının şirketten tahsil edilemediğinden bahisle şirket ortağı sıfatıyla dava ödeme emirlerinin düzenlendiği, mahkemenin ise dava konusu ödeme emrini kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ödeme emri kapsamında 02/02/2011 tarihli ortaklar kurulu kararıyla şirket müdürlüğü görevinden ayrılan davacının kanuni temsilcinin sorumluluğu bulunmadığına dair değerlendirme yaparak hüküm tesis ettiği, şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emirlerinin tamamının bu kapsamda ele alınarak kanuni temsilci olarak değil ortak sıfatıyla ele alarak değerlendirmesi gerekmektedir Açıklanan nedenlerle, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen ödeme emrinin kanuni temsilci olarak nitelendirilip hüküm kurulmasında hukuka uyarlık bulunmadığından Vergi Dava Dairesi kararının ... sayılı ödeme emrine ilişkin hüküm fıkrasının da bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararının...

                      UYAP Entegrasyonu